Güncel Haber
Giriş Tarihi : 24-12-2018 16:19   Güncelleme : 09-03-2019 05:51

Stres şiddete yol açıyor

Şehirlerin giderek artan ve bitmek bilmeyen trafiğinin çileden çıkardığı sürücüler, tahammüllerini tamamıyla kaybediyorlar. İnsanlar mutsuz, sinirli ve daha da vahimi saldırgan. Bu da toplumu daha büyük bir kaosa sürüklüyor.

Stres şiddete yol açıyor

Stres, kişileri etkisi altına alarak şiddete eğilimi arttırıyor. Trafikte sıklıkla hissedilen stres, toplumda korku yaratıyor. Ancak bunun da çözümü var. Her bireyin bu konuda bilgi sahibi olarak yardım alması gerektiğini savunan Uzman Psikolog Alanur Özalp, bireysel mücadelenin yeterli olmadığının altını çiziyor.

TRAFİKTE ÖFKE KONTROLÜ SAĞLANMALI

Trafiğin büyükşehirlerde genel olarak çok yoğun yaşanmasının stresi oluşturduğundan bahseden Uzman Psikolog Alanur Özalp, bunun bir şiddet unsuru haline geldiğini söyledi. Özalp, “Günümüzde trafik kazalarının sayıca arttığını söyleyebiliriz. Öfke belli bir doza geldiğinde kontrol edilemeyebiliyor. Kişi kontrolü kaybettiğinde de ne yaptığının bir süre farkına varmıyor. Bunun için topyekün bir mücadele olması gerekiyor. Bireysel mücadele çok yeterli değil. Bu şiddeti durdurmak için tüm bireyler ve devlet olarak birlikte hareket etmemiz lazım. Aynı da üniversitelerin psikoloji, sosyoloji, felsefe birimlerine ve doktorlara çok büyük rol düşüyor. Şiddete şiddetle karşılık verilmemesi gerekiyor. Şiddetin durdurulması için de eğitim gerekiyor” .

PSİKOTEKNİK YÖNTEMLER YETERLİ DEĞİL

Ticari araç sürücüleri için uygulanan psikoteknik yöntemlerin yeterli olmadığından söz eden Özalp, şunları söyledi: “Belgeyi bir kere alıyorlar. Diyelim ki on sene sonra kişinin hayatında belli değişiklikler . Örneğin yaşlandı veya psikolojik bir rahatsızlık geçirdi. Bu gibi durumlarda bu belgenin yeniden devreye girmesi gerekiyor. Ama böyle bir belgeyi alabilmek için devletin kişilerden para almaması lazım ya da çok cüzi bir rakam belirlenmesi gerekiyor ki kişiler koşa koşa gidip muayene olsunlar. Halkın sağlığını korumak için önemli olan ne varsa devlet ücretsiz finanse etmeli ve rutine dönüştürmeli. Belli bir tarihte gidilmeli, muayene yaptırılmalı ve buna dair belge güncellenmeli. Bu muayeneler, ulaşılabilir olması için her noktada bulunmalı.”

EKONOMİK NEDENLER ÖNEMLİ

Toplumun olumlu, yumuşak ve sevecen bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Özalp, şiddetin temelinde ekonomik sıkıntıların yattığını ifade etti. Özalp: “Ekonomik sıkıntı insanları etkiliyor, çaresiz bırakıyor. İnsanın elinde ekonomik imkanları yoksa veya çok kötü durumdaysa o ‘ben yumuşak olayım’ diye bir düşüncesi de söz konusu olmuyor. Bu ikisi bir arada yürümüyor. Yani ilk önce ekonomik göstergelerin daha uygun hale dönüştürülmesi gerekiyor. Yapılan uzun soluklu çalışmalarda görüyoruz ki ikinci faktör; şiddet uygulayan kişilerin mutlaka çocukluklarında şiddet görmüş kişiler olmaları. Bir de genetiğin etkisi var. Uzmanlar son yapılan çalışmalarda şöyle diyorlar; genetik sadece çocuğa geçmiyor, o çocuktan onun çocuğuna, oradan da nesillere doğru gidiyor.”

Simgenur Gök - Ulaşım Gazetesi

Kaynak: