İstanbullu servis esnafı, plaka tahdidi uygulamasının İstanbul’da bulunmamasını haksızlık olarak değerlendiriyor. Sınırlı Sorumlu İstanbul Servisçiler Yolcu Taşıma Kooperatifi (İST.KOOP) Başkanı Mesut Başkal, servisçi esnafının şirketler karşısında ezilmemesi için tahdidin olduğunu dile getirdi. Başkal, kooperatif olarak yaptıkları çalışmalardan da bahsetti.
ŞİRKETLERLE MÜCADELE İÇİN
“Şirketler tarafından yapılan haksız kesintilerin önüne geçmek için, 2011 yılında birleşip bir kooperatif kurduk” diyen İST.KOOP Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Başkal, kooperatifin çalışma şekliyle ilgili şu bilgileri verdi: “Şirket mantığıyla çalışıp esnaf mantığıyla dağıtıyoruz. Yani aldığımızın tamamını esnafa pay ediyoruz. Kendi kasamızı doldurmak için değil, esnafın gelir seviyesini yükseltmek için çalışıyoruz. Esnafımız hiçbir kesinti olmadan para kazanıyor. Üyelerimiz servis şoförü esnafından, yani personel ve öğrenci taşımacılığı yapan arkadaşlardan oluşuyor. Kooperatifler eskiden beri iyi gözle bakılmayan kuruluşlar ama biz o düşünceyi bertaraf etmek için bayağı çaba sarf ettik. Sonunda bize inandılar. Şu an 5 bine yakın üyemiz var. Sektör mensupları gelip kooperatifimize üye oluyorlar.”
PLAKA TAHDİDİ BEKLENİYOR
Servis esnafı için önemli bir konu olan plaka tahdidi İstanbul’da yok. Servisçiler bu durumu maddi fayda sağlamak için değil, sektörü belirli bir sisteme oturtmak için talep ediyor. Servis esnafının son durumunu öğrenmek istediğimiz Başkal, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Servis araçları hakkında iç açıcı bir durum yok. Biz tam tahdit bekliyoruz ama Cumhurbaşkanımız tenekeyi altına çevirmeyeceğini söyledi. Onun arkasından İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bu kararda devam ediyor. Henüz olumlu bir sonuç yok. Biz plakaları altına çevirmek istemiyoruz ancak ticari araç çalıştırıyoruz. Zaten plakayı satıp para kazanmayacağız. Plaka tahdidinin olması, plakanın pahalı olması, kolayca sisteme girişi engellemek içindir. Şu an tek talebimiz İstanbul’da plaka tahdidinin olmasıdır.”
ESNAFIN SORUNLARINI ÇÖZECEK
Mesut Başkal, tahdit konusunun çözüme kavuşmasının yolundan bahsetti. Başkal, “Önce sistemde plakaların ranta çevrilmeyeceğine inandırmamız gerekiyor, buna karar vermeleri lazım. Ankara’dan, İzmir’den, Bursa’dan gelerek araç alıp üstüne plaka takanlar var. Bu kişiler rant için geliyor. Önce onlar sistemden temizlenmeli, sonra tahdit verilmeli. Esnafımızın 1 veya 2 tane aracı var. Fiyatı yükselirse hiçbiri plakasını satmaz çünkü ondan gelir elde ediyor ve geçimini sağlıyor. Dolayısıyla, plakanın para etmesi sadece girişi engellemek için. Bu şirketlerin işine gelmiyor. Kırtasiye gideri, yüzde 3 mutfak gideri vs. bir sürü yüksek kesintiler var. 10 bin lira fatura kesseniz elinize geçen para 7-8 bin lira. Kesintilerin önüne geçmek için tahdit olmalı ve esnafımız şirketlere gebe kalmayarak kendisi iş yapabilmeli” dedi.
ALTYAPI HAZIR DURUMDA
Plaka tahdidi konusundaki beklentileri dile getiren İST.KOOP Başkan Yardımcısı İbrahim Usta, “Şu an alt yapısı hazır. UKOME’de sistem çalışıyor, kayıtlar yapıldı. Sadece alınacak bir karara bakıyor. Plakalar da takıldı. Belediye aynı taksi ve minibüslerde olduğu gibi, şu aşamadan sonra bu sektöre yeni araçlar almayacağız deyip veya yeni ihale açıp bunun önünü kesmesi gerekiyor. Tahdit sisteminin tam adını koymaları gerekiyor. Belli bir aşamaya geldi aslında, şu an sadece bir karara bakıyor. Kararın çıkıp çıkmaması konusunda da her an, her şey olabilir. Yani siyasi bir karardır bu. Büyükşehir Belediyesi’ni aşan bir karardır, hükümetin alabileceği bir karardır. Buna belediye direkt karar veremez. Olabilir de olmayabilir de, şu an beklentimiz bunun olacağı yönünde” dedi.
BARKOD SİSTEMİ DEVREDE
Son dönemde gündeme gelen servis içi donanımlara değinen İST.KOOP Başkanı Mesut Başkal, “Sensörlü koltuk uygulaması yürürlükten geçmedi. Sonuçta elektronik, kablo içeren bir sistem. İki günde bir bozulabilir ve maliyeti çok yüksek. Bu da esnafımızın omuzlarına binen ayrı bir yük olacaktı. Ancak araç içi ve dışında kayıt yapan kameralar kullanılacak. O da herhalde 2019-2020 sezonunda sisteme geçecektir. Kamera uygulaması gerekli, şoförlerimiz de aynı fikirde. Sensörlü koltuk uygulaması yerine, araç içinde çocuk kalmaması için bizim kullandığımız barkod sistemleri var. Arka kapıya barkodu yapıştırıyorsunuz, hostes veya şoför arkaya kadar gidip o barkodu zorunlu olarak okutuyor. Dolayısıyla içeride çocuk kalmasını engellemek için kontrolü de yapmış oluyor. Bu sistemi araçlarımızda 2 yıldır kullanıyoruz.
