Lojistik
Giriş Tarihi : 15-03-2019 18:39   Güncelleme : 14-07-2019 13:15

Lojistikte haksız rekabet

Iğdır Üniversitesi ile Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası ortaklaşa “Iğdır Lojistik Sektörü Sorunlar ve Beklentiler Semineri” düzenledi. Etkinlik sonrası haksız rekabet ortamı ve İran Transit Geçişleri ilin en önemli sorunları olarak belirlendi. Ortaya çıkan sonuç, akademik rapor olarak ilgili bakanlıklara sunuldu.

Lojistikte haksız rekabet

Ticaretin canlanması ve lojistik sorunlarının çözümü noktasında Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Iğdır Üniversitesi ile akademik bir çalışmaya imza attı. Üniversite bünyesinde düzenlenen seminere, ITSO Başkanı Kamil Arslan, Şoförler Odası Başkanı Seyyat Karadağ, Iğdır Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Alpaslan Doğan, Doç Dr. Haktan Sevinç, Dr.  Ali Kuyaksil ile okulun akademisyenleri ve sektör temsilcileri katıldı. Iğdır TSO Başkanı Kamil Arslan'ın açılış konuşmasının ardından Dr. Alpaslan Doğan, Iğdır ilinin lojistik yapısı ve potansiyeli hakkında bilgi verdi. İldeki potansiyelin değerlendirilmesine gerektiğinin altını çizen Doğan, taşımacılıktan lojistik faaliyetlere geçişe yönelik stratejik planlar önerdi.

HAKSIZ REKABET ORTAMI

Özellikle komşu ülkelere ait olan başta İran, Suriye ve Irak plakalı taşımacıların düşük taşıma maliyetleri ile rekabet edilemeyecek derecedeki navlun ücretleri ile taşımacılık yapmaları önemli bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca Ülkemiz taşımacılarından bazılarının da “ucuz yakıt” kullanımı nedeni ile taşıma fiyatları zarar seviyelerine geriledi. Bu iki durum taşımacılık fiyatlarının zarar seviyelerine inmesine neden olmaktadır.

İRAN TRANSİT GEÇİŞ SORUNU

Ülkemizden Asya Türk Cumhuriyetlerine, İran üzerinden yapılan transit taşımalarda, her iki yönde de; İran tarafından ülkemiz taşıtlarına haksız ve keyfi ceza ya da ödeneklerle güçlükler çıkartılması ya da ek maliyetler oluşturulması. Özellikle depoların mühürlenmesi, mührün açılması halinde yüksek cezalar uygulanması (çünkü 550 litre İran’dan transit geçişe yetmemektedir) önemli bir engel durumundadır. Ayrıca İran’dan alınan yakıt için, Türkiye-İran yakıt fiyat farkı alınmaktadır. Yani, İran kendi ülkesindeki taşıtlar için İran yakıt fiyatı uygularken, yine kendi ülkesindeki Türk taşıtları için Türkiye satış fiyatı uygulamaktadır.

DENETİM EKSİKLİĞİ

Ülkemiz genelinde olduğu gibi Iğdır taşımacılık sektöründe de görülmekte olan denetim eksikliği, bazı taşımacıların illegal faaliyetlerde bulunmalarına, yeterlilikleri bulunmadıkları halde faaliyet gerçekleştirmelerine ve dolayısıyla haksız ve yıkıcı rekabet ortamının oluşumuna neden olmaktadır.  Kurallara uyan, basiretli ve dürüst taşımacılar, denetimsiz ortamlarda ortaya çıkan yetersiz ve basiretsiz taşımacılık faaliyetlerini yapanlar karşısında rekabet edememekte, ülkeye, sektöre ve müşterilere büyük zararlar vermektedirler. İran taşıtları 3. Ülke taşımacılığı adı altında Ülkemize giriş yapmakta, Ülkemizden hiç çıkış yapmadan geri dönmekte ve taşıma tamamlanmış gibi göstererek bu yolla yakıt kaçakçılığı yapmaktadırlar.

YAKIT FİYATLARI

Ülkemiz nakliyecileri ile rekabet eden ülkelerin yakıt (dizel) fiyatları arasında negatif yönde dramatik farklılıklar var. Bu fark, rakip ülke taşımacılarına son derece önemli bir avantaj vermekte, rekabet edilebilirliği imkansıza yakın hale getirmektedir. Türkiye’de satılan dizel yakıtın fiyatı İran’dakine göre 17,3 kat daha pahalıdır.

STANDART DIŞI YABANCI TAŞIMALAR

Ülkemizin de dahil olduğu AB yasalarına göre AB bölgesine taşımacılık yapacak taşıtların en az EURO 4 normlarında olması gerekirken, özellikle İran araçlarının değil herhangi bir EURO normunu karşılaması konvansiyonel taşıtlarla ülkemize rahatça giriş izni alabildikleri görülmektedir. Oysa bizim taşıma araçlarımız dünyanın en genç filolarından birisi iken İran tarafından sayısız derecede tarife dışı engellerle karşılaşmaktadır. Buna rağmen dünyanın hiçbir yerinde trafiğe çıkamayacak derecede olan İran taşıtları ülkemizde ve Iğdır’da rahatlıkla taşımacılık yapmakta, telafisi imkansız kayıplara neden olmaktadırlar.

KÜÇÜK ÖLÇEKLİ TAŞIMA

2010’lu yılarda 6000 adetten fazla olan filo büyüklüğü günümüz itibari ile 600 adet dolaylarına gerilemiştir. Bu büyük daralma, lojistik sektörüne geçiş için gerekli olan kaynakların oluşmasına engel olmakta, taşımacılık için yapılacak yeni yatırımları engellemektedir.

TARIM VE HAYVANCILIK SORUNLARI

Iğdır ilinin ekonomisinin eksenini oluşturan her iki sektörde de üretim ölçekleri küçük ve girişimler ile yenilikçilik son derece sınırlı durumdadır. Ayrıca iş gücü tedarik etmekte sorunlar yaşanmaktadır. Üretimin düşmesi, iş gücünün şehirden göçmesine, taşımacılık işlerinin azalmasına ve yatırım düşüşü gibi olumsuzluklara neden olmaktadır.

HAKSIZ REKABET ENGELLENMELİ

Özellikle İran araçlarının haksız rekabet oluşturmalarının önüne geçilmeli. Bu doğrultuda İran’a mütekabiliyet esaslarına göre taşıt geçişine izin verilmeli. İran tarafından taşıtlarımıza uygulanan her hüküm ayniyle onlara da uygulanmalıdır. Tüm yabancı ülke taşıma araçları en az için EURO 4 sınıfı araçların girişine izin verilmelidir. Bu durum aynı zaman da, nispeten yaşlı filolara sahip olan rakip taşımacı ülkeler karşısında önemli bir avantaj sağlayacaktır. Ülkemiz ve Iğdır taşımacıları, denetim eksikliği nedeni ile önemli kayıplara uğramaktadırlar. Sürekli denetim faaliyetleri ile illegal ve yasadışı faaliyetlerde bulunanlar engellenmelidir. İran taşıtları 3. Ülke taşımacılığı adı altında yakıt kaçakçılığı yapmaktadırlar ki bu durum kesinlikle engellenmelidir.

ÜRETİM MİKTAR VE ÇEŞİTLİLİĞİ

Iğdır ilinin özellikle tarım ve hayvancılık üretimine dayalı ekonomisi üretim gücü ve miktarını giderek kaybetmektedir. Tarım ve hayvancılıkta nitelik ve nicelik olarak üretim artışının sağlanması, son ürünler olarak satışa sunulması, markalaşma,  söz konusu ürünlerin uluslararası pazarlara ulaştırılması taşımacılığın canlanması açısından son derece önem arz etmektedir. Bu sayede Iğdır taşımacılık sektörü lojistik evresine geçebilecek ve uluslararası rekabet seviyesine erişebilecektir.

ALTERNATİF GEÇİŞ GELİŞTİRİLMELİ

Asya Türk Cumhuriyetleri ile Ülkemiz arasındaki taşımalarda İran son derece büyük bir engel ve tehdit faktörü durumundadır. Söz konusu ülke aynı zaman da Asya’daki taşımacılık faaliyetlerimiz açısından en büyük rakibimiz konumundadır. Kalıcı ve kesin çözüm olarak İran devre dışı bırakılmalıdır. Bunun için “demir yolu + kara yolu kombine taşımacılığı (Ro-La)” ya da “konteyner taşımacılığı” kesin, kalıcı, ekonomik aynı zaman da rekabetçi bir çözümdür. Bu seçenek mutlak suretle gerçekleştirilmelidir.

IĞDIR LOJİSTİK MERKEZ

Iğdır ilinin lojistik potansiyeli son derece ileri düzeydedir. Özellikle tarım ve hayvancılık ekonomisinin üretim gücünün artması ile ihraca dönük ürünlerle beraber önemli bir rekabet unsuru olan lojistik hizmetler kullanılmalıdır. Böylece taşımacılıktan lojistik aşamasına geçilebilecek ve tek pazara bağlılıktan kurtulabilecektir. Kamu desteğinin şart olduğu lojistik merkez sayesinde komşu şehirler hatta komşu ülkeler için de önemli bir lojistik güç durumuna erişebilecektir. Ancak böyle bir lojistik merkezin sadece kara yolu taşımacılığına dayanmış olması, “kamyon garajı” niteliğinden öteye geçemeyecektir. Dolayısıyla lojistik merkez için su ya da demir yolunun (idealde her ikisinin de beraberce) ana taşıma türü olması gerekliliği nedeni ile ana taşıma türünün demir yoluna dayalı olacağı bir alt yapı kurulmalıdır. Dolayısıyla Iğdır kesinlikle ve en kısa sürede demir yolu ağına dahil olmalı, sadece ulusal ağa değil uluslararası demir yolu taşıma şebekesine de erişebilmelidir.

SEKTÖRE ÖNEM VERİLMELİ

Sadece Iğdır için değil, Ülkemiz için de ilerlemede en önemli dayanak sektörlerden birisi olması gereken lojistik sektörü; küresel niteliklerde ve rekabetçi mahiyette kamu yatırımları ile desteklenerek teşkil edilmeliler. Hem ulusal hem de il bazında son derece yüksek seviyede sahip olduğumuz lojistik potansiyellerimiz sonuna kadar değerlendirilmelidir. Lojistik sektörü dünya ticareti içerisinde küresel ölçekte yıllık 6 trilyon $ değerinde bir ekonomik büyüklüğe sahip olup geleceği son derece açık, vazgeçilmez ve stratejik nitelikte olup hizmet sektörleri içinde ilk sırada yer almaktadır.  Ancak ülkemiz bu sektörden tahmini rakamlar ölçeğinde ancak 2 milyar $ gelir elde ettiği düşünülmektedir.