Deniz
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:51   Güncelleme : 13-11-2014 17:51

İstifa etmekle aklandılar mı?

Rekabet Kurulu’nun UN Ro-Ro’ya verdiği ceza kararının ardından yeniden tartışma konusu olan UND Deniz’e son noktayı UND Başkanı Ruhi Ergin Özmen koydu.

İstifa etmekle aklandılar mı?

Rekabet Kurulu’nun UN Ro-Ro’ya verdiği ceza kararının ardından yeniden tartışma konusu olan UND Deniz’e son noktayı UND Başkanı Ruhi Ergin Özmen koydu. Özmen, dönemin yöneticilerinin aldığı yanlış kararlar neticesinde UND Deniz’in 10 milyon Euro zarar ettiğini ve sonucunda ise derneğin 40 yıllık birikiminin gittiği gibi önümüzdeki 5 yılının da ipotek altına alındığı hatırlattı. UND Deniz sayfasını kapattıklarını ifade eden Özmen, o dönemin yöneticilerine de hesap soracak kişilerin sektör temsilcileri ğunu söyledi. Özmen, “Elin parasıyla yapılan ticaret böyle olur, o arkadaşlarımız hala kendi ticaretlerini başarıyla yürütüyor…” .

UND Deniz Taşımacılığı A.Ş.’nin, UN Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. hakkında hakim durumun yıkıcı fiyat uygulamak suretiyle kötüye kullanılması ve bu yolla iştirakimizin zarara uğratılmasına neden olması iddiası ile Rekabet Kurumuna yapmış ğu şikayete istinaden açılmış bulunan soruşturma landı. UN Ro-Ro aleyhine 841.199,70 TL idari para ceza verildi ve karar idari yargı neticesinde hukuki kesinlik kazanacak.

“UND Deniz’de yaşanan olaylar sonrası dönemin yöneticileri bu başarısızlığı kendi başarısızlıkları olarak değerlendirip istifa etmişlerdi. Ancak Rekabet Kurulu kararını açıkladı ve UN Ro-Ro’ya ceza verdi. Siz bu konuda nasıl bir adım atacaksınız. Konuyu yargıya taşımayı düşünüyor musunuz?” sorusuna UND Başkanı Ruhi Engin Özmen, şöyle cevap verdi:

İSTİFA BUNLARI AKLADI MI?

UND Deniz’i yöneten arkadaşlarımızın başarısızlığı nedeniyle istifa ettiğini söylemene bir anlam veremedim. 20 milyon 500 bin TL’lik bir zarar (10 Milyon Euro) bir istifa ile halledilebileceği inancınızı da anlamış değilim. Eğer kendilerini kurtardı sayıyorsa bu arkadaşlarım, benim söyleyecek lafım yok.

UND Deniz ile ilgili yaptığım çalışmaları yakından takip ediyorsunuz. O konuda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum ve söylemiyorum da. Sizler beni zorlamanıza rağmen geldiğim günden beri de söylemedim. Neticede ortada bir zarar vardır. Bu zarar UND’nin 40 yılda biriktirdiği birikimlerinin ını aldığı gibi önümüzdeki 5 yıllık dönemi de ipotek altına almış bir zarardır. Bu bir istifa ile kurtulacak olay değildir. Bunun hesabını bana vermek zorunda değiller ama bu paranın sahiplerine vermek zorundalar. Bunun hesabını soracak olanda bu sektör temsilcileri, sektörün üyeleridir. Dolayısıyla Rekabet Kurulu’nun verdiği karara geldiğiniz de, kararı aynı gün internet sitemizde yayımladık. Neticede orda yorum yapmadık, yoruma da gerek yok. 4 maddelik bir karar. Kararın ilk 3 maddesi oybirliği ile red edilmiş, son bir maddesi yani Un Ro-Ro’ya verilen 841 bin TL’lik ceza da oy çokluğu ile alınmış.

TARAFIZ AMA…

Şimdi burada bu karardan sonra ne yapılması lazım? Bu karardan sonra benim bugünden yarına yapacak bir şeyim yok. Neticede bu bir karardır, kararın süreçleri vardır. Bu süreç önce karar yazılacaktır, kesinleşmiş karar yayımlanacak sonra itiraz hakları var. O itiraz hakları sonunda yeni bir yargı süreci başlayabilir, taraflar itiraz edebilir. Bu çok uzun bir iş. En iyi şartlarda 3-4 sene devam edecek bir dava. Bu davaya UND taraf mı? UND taraf, çünkü yüzde 99’u iştirakçi olan bir şirketten bahsediyoruz. UND’nin buraya taraf olması doğal ama UND’nin karşısındaki rakibi de bir yerde ortağı. UN Ro-Ro ğiniz şirkette UND’nin 1.2 hissedarı. Bugün 1 milyar Euro karşılığında Amerikalıların satın aldığı şirketin yüzde 1.2 ortağı da UND.

HİSSE SATIP, ONLARIN BORCUNU ÖDEDİK

Oradaki hisselerimiz üzerinde herhangi bir tasarruf hakkımız olmadığını bilmemiz lazım. O hisseleri bankaya veremezsiniz, bir başkasına satamazsınız, o hisseleri devredemezsiniz. Tamamen büyük ortağın inisiyatifine bırakılmış hisselerdir. Biz o hisselerin 3/1’ini (0.40’ını) 5 milyon Euro’ya Un Ro-Ro’ya sattık. O ödemeleri aldık ve bu borcu yapan arkadaşlarımızın borçlarını ök. Yani 5 milyon Euro’nun 4 milyon Euro’su ile UND Deniz’in borçları ödendi. 3,5 milyon TL’si ile Gürbulak’ta yatırım yapıldı.

KALAN HİSSELERİ DE SATMALIYIZ

Oradaki hisselerimizin kalan 0.80’i ile de en iyi şartlarla bu yıl veya önümüzdeki yıl tekrar UN Ro-Ro ile görüşülüp, satıp kurtulmamız lazım. O 0.80’i de satmalıyız ki derneğin 5 yıllık gelirinin ipotek edildiği bir durumdan (bugün itibariyle 8 milyon TL borcu var UND Deniz’in) kurtulmamız lazım. Gürbulak A.Ş.’nin süresi doluyor ve bu paranın kazanılması da mümkün değil. Dolayısıyla burada UN Ro-Ro’ya olan bu ilişki doğru zeminde doğru bir şekilde yürütülmeli ve konumlandırılmalıdır. Buradaki kavganın, savaşın hiç kimseye faydası yok. Burada bir savaş verilecekse, bu krizi en az hasarsız nasıl atlatacağız diye verilmeli. Ben geldiğim günden beri o politikayı izliyorum. 22 aydır da bu işin kavgasız götürülebileceğini hepiniz gördünüz. Dernek yaptığı aktivitelerle, geldiği noktayla, ulaştığı değeriyle hepiniz izliyorsunuz ve borçların ödenmesiyle ilgili bir sıkıntı yaşanmadı. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte duygusal değil, akılı götürmek lazım.

KENDİ PARANI NEDEN BATIRMIYORSUN?

Ben bir ticari şirketin büyük bir baskısıyla, o şirketin bir anda yok olacağına inanmam. 30 yıllık ticaret adamıyım. Ticareti bilen adam başka davranır, bilmeyen adam başka davranır. O arkadaşlarımız hala kendi ticaretlerini yürütüyorlar. ELİN PARASI İLE YAPILAN TİCARET ANCAK BU KADAR OLUR. Kendi paranla ticarette batmıyorsan, başkasının parasını ticarette batırıyorsan burada bir yanlışlık var demektir.

HAYAL TACİRLİĞİ

Hayal tüccarlığı yapmamak lazım. Hayal tacirliği çok kötüdür. Peşinizdekileri hayal dünyasında sürüklemek, hayallerin peşinde koşturmak doğru yöntemler değildir. UN Ro-Ro’yu mahkemeye vererek 30 milyon Euro tazminat alabiliriz diyerek bu milleti peşine koşturmak, akla mantığa sığar bir yanının olmadığını düşünüyorum. Kim ne derse desin batırdığınız 10 milyon Euro’nun karşılığını bu devletin mahkemelerinden, bu devletin savcılarından kimin karşısına giderseniz gidin 3 katı ile alabilecek bir şey yoktur. Öyle bir ortamında ğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla bizim buradaki duruşumuz UND’nin istikbalinin sağlanmasıdır. 40 yıllık bir derneğin bir 40 yıl daha bu sektöre hizmet etmesidir. Bu anlamda kimseyle kavga etmeye, kimseyle savaşmaya, hayalin peşinde koşmaya ımız ve vaktimiz yok.

BİR ANDA AKLANDILAR (!)

Netice genel kurul yapıldı. UND’nin genel kurulu yapıldığında bu konu hiç kimse tarafından gündeme taşınmadı. O günkü dernek yönetimi de aklandı. Hesap verme ı geçti. Dolayısıyla bugün hesaba çağırmanın çok anlamsız bir konu ğunu düşünüyorum. Onun içindir ki ben geldiğim günden beri bu konuyla ilgili bir yorum yapmıyorum. Neticede hesap verme merciğine gelmişken, hesap sorulmuyorsa bunu benim sormam doğru değil. Bunun hesabını soracak kişiler ise de yine ifade ettiğim gibi sektör temsilcileridir.

Hüseyin Karabulut –Ulaşım Gazetesi
www.ulasimgazetesi.com