Deniz
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:51   Güncelleme : 13-11-2014 17:51

Ahlaksız anlaşma imzalandı mı?

UND Başkanı Ruhi Engin Özmen’in Ulaşım Gazetesi’nde UND Deniz ile ilgili yayımlanan “İstifa etmekle aklandılar mı?” başlıklı haberi üzerine Tamer Dinçşahin cevap verdi.

Ahlaksız anlaşma imzalandı mı?

UND Başkanı Ruhi Engin Özmen’in Ulaşım Gazetesi’nde UND Deniz ile ilgili yayımlanan “İstifa etmekle aklandılar mı?” başlıklı haberi üzerine Tamer Dinçşahin cevap verdi. Dinçşahin, “Biz suçlu değiliz ki aklanalım, biz bu başarısızlığı kendimize yediremediğimiz için istifa ettik. Başarısız olmamızın nedeni de ortada. Rekabet Kurulu’nun verdiği karar da haklı ğumuzun katınıdır” .

Tamer Dinçşahin UND Deniz ile ilgili Ali Çiçekli, Hakan Yılmaz ve Halit Özyurt’un da hazır bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi. Dinçşahin, “Bütün sektör biliyor ki, biz yıllardır sektör adına hizmet ediyoruz, kendimizi adamışız. Ben ve arkadaşlarım 2001 yılından bu yana görev yapmaktayız” diye başladığı açıklamasında aynen şunları söyledi:

DERNEKTE PROFESYONEL KADRO

Şahsım olarak, 2001 yılındaki yönetim değişikliğinde Genel Sekreter olarak görev aldım. O tarihten itibaren de derneğin kurumsallaşması ve belli bir kalite standardında çalışmasını sağlamak için uğraş verdik. 6 yıl boyunca Genel Sekreter olarak kendi işlerimizden fedakârlık ederek, çaba gösterdik. Derneğin işleyişini profesyonel kadrolara bıraktık. Sektörden birçok arkadaşımızı da çalışmanın içine alarak, çalışma grupları oluşturduk ve en kaliteli ve en hızlı hizmetin verilmesini sağladık, hepimizin bildiği gibi sektörün gelişimi için gecemizi gündüzümüze kattık. …… Uluslararası arenada sözü dinlenir bir kurum yaptık.

SEKTÖRÜN ONAYINI ALDIK

UND’ de 4 yıl da Başkan olarak hizmet verdim. Bu süre boyunca ben ve arkadaşlarım kendi işlerimizi bir kenara bırakarak, hatta cebimizden masraf yaparak yurt içinde ve yurtdışında sektör adına koşturduk, yapılanlar ortadadır. 2001’den beri katılımcı ve paylaşımcı yönetim sistemini benimsediğimizden, her yaptığımızı sektörümüzden onay alarak, bilgilendirerek yaptık. Çünkü biz şeffaf çalıştık. Şuan da UND Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığını yapmaktayım. Arkadaşlarım da aynı şekilde halen derneğin çeşitli organlarında görev yapmakta olup, bir arkadaşımız da UND ikinci Başkanlığına devam etmektedir.

YÜZDE 70 DOLULUK

UND Deniz Taşımacılığı A.Ş. sektörümüzün ihtiyaçları doğrultusunda, Yönetim Kurullarında görüşülerek ve sektör mensuplarının onaylamasıyla kuruldu. Şirketin kurulmasının amacı yıllardır talep edilen, kamunun ve ihracatçılarımızın da açılmasını istediği Fransa’ya Roro taşımacılığı hizmeti sunmaktı. UN RoRo bu a kadar tüm talepleri reddederek Fransa hattını yeterli derecede kâr etmeyeceği söylemiyle bu hattın açılmasına karşı çıkmıştır. O dönem ki yönetim kurulu, gemi kiralama, liman kiralama, izinlerin alınması, sistemin kurulması ve çalışması için günlerce işyerlerine uğramadan çaba gösterirken, çok başarılı bir hat ortaya çıkarttı . Artık bir iki firma dışında tüm Fransa İspanya, Portekiz hatta İngiltere’ye taşıma yapan nakliyeci arkadaşlarımız Trieste yerin Toulon limanına UND Deniz’in yeni hattını kullanmaya başladılar. 4 aylık sürede Haziran sonuna kadar doluluklarımız % 60 -70’lere, operasyonel kârlılık başa başnoktasına geldi. Bunu gören UN RoRo daha önce şiddetle karşı çıktığı Fransa hattına, gemi koyarak o gün ki maliyetinin çok altında taşıma yapmaya başladı.

UND Deniz haksız rekabete maruz kaldığı, gerçeği ile hareket ederek Rekabet Kurumu’na baş vurdu. Rekabet Kurumu verdiği kararla UN RoRo işletmeleri A.Ş’nin ;
a ) Pendik -Marsilya RoRo hattına yıkıcı fiyat uygulamak suretiyle rakibinin dışlanmasına yol açtığına,
b) Ayrıca fiyatlama dışındaki bazı eylemleri ile rakibinin faaliyetlerini zorlaştırdığına, dolayısıyla UN RoRo işletmeleri AŞ’nin söz konusu eylemlerinin 4054 sayılı kanun un 6. maddesi kapsamında hakim durumunun kötüye kullanılması niteliğinde ğuna karar vermiştir.
(Rekabet Kurumu, AB Komisyonunun 2012 Türkiye ilerleme raporunda aynen şu tabirle “Rekabet Kurumu ‘nun kapasitesi iyi düzeyr. Bankacılık sektörü ile ilgili karalarda yaptırımını güçlendirmiştir”)

VİCDANSIZLIK

Bugün artık yapılması gereken bu karardan sonra sektörün maruz kaldığı bu uygulamaya karşı kanunun kendisine verdiği tüm mekanizmaları tüm hakları sonuna kadar kullanmaktır, bir meslek örgütünün görevi de budur. UND Deniz’in haksız rekabete maruz kaldığı, Rekabet Kurumu tarafından da tespit edilirken ve bu kuruluş tazminat ödemeye mahkum edilirken, bugün kalkıp eski UND yönetimini suçlamaya kalkmak en hafif deyimiyle vicdansızlığın yanı sıra saçmalamaktır. Rekabet Kurumu gibi çok ciddi bir kurumun yılı aşkın bir sürede, klılı kırk yaran incelemeleri sonrasında verdiği kararın Sn. Özmen’i bu kadar üzmesi hayret vericidir. Rekabet Kurulu ‘’UND Deniz batmamış batırılmıştır’’ demesine karşın, Sn Özmen; bu karar yanlıştır, adaletli bir karar çıkmamıştır, UND Denizi YK batırmıştır diyerek UN RoRo’nun avukatlığına soyunmuştur.

GENEL KURULDA AKLANDIK

Sn. Başkanın dün (19 Ekim 2012) yaptığı açıklamalar hepimizi şok etmiştir. Kendine yakışmayan bu tavrı anlamakta zorlanıyoruz ve bunun arkasında daha başka şeyler ğu kuşkusuna kapılıyoruz. Bizim istifamız sonrasında yapılan Genel Kurul’da her konu gibi UND Deniz konusu da ortaya dökülüp, en üst kurul olan Genel Kurulda aklandığı halde, sayın Başkan’ın bugün, tam da Rekabet Kurmu’nun kararı sonrasında, daha öncesinde Rekabet Kurumu inceleme aşamasında ğu dönemde yaptığı gibi, Başkanı ğu sektör derneğinin haklarını korumak yerine, UN Roro’nun haklarını koruyacak şekilde açıklamalar yapması, hepimizi şok etmiştir. Bu a kadar çok tartışılan UND Deniz’in borcu için rakamlar şöyledir;

BORÇ 8 milyon EURO

Toplam zararımız 8 milyon Euro , 5.5 milyon Euro ‘su UND Gürbulak tarafından ödenmiştir. Onun dışında hiçbir borca ne UND nin kefaleti vardır nede UND Gürbulak’ın kefaleti vardır. Geri kalan 2.5 milyon Euro içinde iflas erteleme alınmıştır, yani bu borç 5 yıl içinde ödenecek bir borçtur . Borcun en büyük rakamı da kiraladığımız gemilere , Akport limanına, Toulon limanına ve Pegasus’a dır.

Aynı tarihlerde çok önemli bir gelişme yaşanmıştır. UN RoRo, UND Deniz ile temasa geçerek hattan çekilmesi karşılığında tüm zararları karşılayacağı, hatta üzerinde de destek olacağı teklifini getirmiştir. UN RoRo’ nun ödeyeceği bu paranın karşılığında bir tek şartı vardı, o da UN RoRo’ ya UND’ nin açmış ğu davalardan feragat etmesiydi. Bu konu yönetim kurulunda tüm detayları ile tartışıldı.

UN RoRo; UND Deniz’in son günlerinde 10 milyon Euro ödeyerek UND Deniz’den faaliyetini durdurmasını istemişti. Ama bir tek şartı vardı UND’nin açmış ğu davalarda feragat edecekti. Bu teklifi yönetim kuruluna getirdik. Yönetim kurulu bunu ahlaksız teklif diye reddetti. Hatta o gün ki basına da bu “ahlaksız teklife red diye” yer aldı. Açılan davanın temeli ise 13 Aralık 2007 Hilton’daki UN RoRo’ nun son genel kurulda bir tüzük değişikliği ile ilgiliydi. Değerli gazeteci arkadaşımız İlker Altun’un “Unutulmasın diye UN RoRo nasıl satıldı” kitabının 193. Sayfası bunu çok iyi özetlemektedir.

Şimdi açıkça soruyoruz dünkü açıklamanın sonucunda o gün redlen ahlaksız teklif bir ahlaksız anlaşmaya mı dönüşmüştür. Bizden sonra başkan böyle bir anlaşmaya imza atılmış mıdır?. Yani açıkladığı 5 milyon Euro karşılığında UND‘nin açtığı davalardan feragat edilmiş midir?
Hatta rekabet kurumu kararı doğrultusunda UN RoRo ‘ya karşı tazminat davası açmayacağının taahhüdünü de verilmiş midir?
Bundan bütün yönetim kurulu üyelerinin, derneğin diğer yetkili organlarının haberi var mıdır? Onayı var mıdır?
Evet, Engin Bey ahlaksız bir anlaşma imzaladınız mı?
Ahlaksız bir anlaşma imzalayarak sektörü UN RoRo’ nun emrine mi verdiniz? bu yüzden mi son 1 yıldır yapılan anormal fiyat artışlarına ses çıkarmıyorsunuz?
Son olarak; dava açacak mısınız ?, açmayacak mısınız?
Hayal tacirliği olarak değerlendirdiğiniz 30 milyon Euro’luk tazminat hakkı doğmuş olan bu davayı açmama düşüncenizi yönetim kuruluna ve sektörümüze sordunuz mu?