DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:08

Çocuklara ölümü anlatmak

Çocukların 2-3 yaşlarında ölümle ilgili bir fikirleri yoktur. 3-6 yaş arası çocuklar ölümü biraz anlamaya başlarlar fakat ölen kişinin geri geleceğini düşünürler. 6-9 yaş arasında ölüm sonrası geri dönüşün olmayacağı kavranır. 10 yaş itibariyle de çocuklar ölüm kavramı net bir şekilde algılamaya başlar. Ergenlik dönemindeki ölümü algılama ve kayıpları yaşamadaki süreçler nettir.

Ölüm kavramı nasıl anlatılabilir?

Soyut bir kavram olan ölüm, küçük yaştaki çocuklara açıklanırken, doğadaki olaylardan yola çıkarak verilen örneklerle somutlaştırılarak anlatılabilir. Örn: Çiçekler açar, solar ve ölür. Hayvanlar doğar, yaşlanır ve ölürler gibi. Ancak bu açıklamalar çocuğun yaşına göre basit ve anlayabileceği şekilde yapılmalıdır. Çevrenizde gördüğünüz somut gelişmeleri göstererek de örneklerinizi destekleyebilirsiniz. Örn; Ağaçların kuruması, kuşun veya balığın ölmesi gibi)

Ölüm Haberi Nasıl Verilmeli ve Nasıl Yaklaşımda Bulunulmalıdır?

Bir yakınını kaybeden çocuğa mutlaka bunun söylenmesi, gizlenmemesi, gerçeklerin aktarılması gerekmektedir. Çocuğa kendini güvende hissedeceği duygularını ifade edebileceği ve kendini en yakın hissettiği kişilerden biri tarafından bu haber verilmelidir. Beklenmedik ölümler özellikle alıştırılarak verilmelidir. Soru sorabileceği, duygularını ve düşüncelerini paylaşabileceği sıcak bir konuşma ortamının yaratılması ve anlatan kişinin de üzüntüsünü acısını ifade etmesi, hatta fiziksel olarak sarılma, dokunma gibi güven verici destekleyici bir beden dili kullanılması uygundur.

Böyle bir süreç okulda yaşandığında, sınıf ortamında öğretmen tarafından öğrencilere bir açıklama yapılmalıdır. Çocuklarda bu açıklama sonrası duygularını ifade edebilmeleri için oyun, resim, öykü oluşturma gibi çalışmalar yaptırılabilir. Çocukların ölüm haberine ilk tepkileri farklılık gösterebilir. Yüksek sesle inkâr etme, reddetme tepkileri gibi çok fazla ağlama olabilir. Susturmaya çalışmak yerine ağlamasına izin vermek, fiziksel olarak sarılmak yapılabilecek en doğru şeydir.

Çocuklarda ölüm haberinin ardından bir süre yâdsıma olabilir. Çocuğu üzgün görünmediği için yadırgamamak ve eğlendirmemeye çalışmamak gerekir. Çünkü yas süreci, kayıpların yaşanması gereken sağlıklı bir süreçtir. Çocuklar bu ölümden kendilerini sorumlu tutabilirler. Bu nedenle çocukların soruları geçiştirilmemeli, konu kapatılmamalı, neler hissettiği ve düşündüğü hakkında konuşularak kaygıları azaltılmalıdır.

Gençlere yaklaşımlar ise yetişkinlerinkine paraleldir. Samimi, sıcak ve güven veren bir tutumla her zaman yanında ona destek olacağınızı hissettiren yaklaşımlar sergileyerek, üzüntünüzü, acınızı onunla paylaşabilirsiniz. Gençler çocuklardan farklı olarak böyle bir haberin ardından yalnız kalmak isteyebilir. Böyle bir durumda ona yaşadığınız üzüntüden bahsedebilir ve konuşmak, paylaşmak istediği bir zamanda buna hazır olduğunuzu ifade edebilirsiniz.

Ölüm haberinin ardından önce bir şok ve inkâr süreci yaşarlar. Ardından yaşanan yas süreci sonrası ölüm süreç içinde kabul edilmeye başlar. Son aşama olarak ta yeniden yapılandırma sürecini yaşayan bireyler zamanla acılarına, üzüntülerine rağmen akıp giden yaşamın içinde yer almaya başlarlar. Bu nedenle kişinin hazır hissetmeye başladığında yaşam aktivitelerinin içinde yer almaya başlaması ve sosyal destek kaynaklarının olması olumlu yönde destekleyici rol oynar. Ergenlerde arkadaş desteği çok önemlidir.

Yıllar içinde belli hatırlatıcılarla kişi acısını tekrar tekrar hatırlar ve yoğun üzüntü duygularını yaşar ama yaşamın içine dönerek sağlıklı bir şekilde yaşamını devam ettirir.

ÖLÜMLE İLGİLİ ÇOCUKLARA SÖYLENMEMESİ VE YAPILMAMASI GEREKENLER

Şunlara dikkat edilmelidir.
Ölümü uykuya benzetmeyin. Uyuyunca ölmekten korkabilir ve uyumaktan kaçınmaya başlayabilirler.

Tanrı çok sevdiği için yanına aldı gibi açıklamalardan kaçının. Çocuk çok sevilen herkesin öleceğini düşünüp kaybetmekten korkabilir.

Ölümü anlatırken uzun bir yolculuğa çıktı, hasta olduğu için öldü ifadelerini kullanmayın. Yolculuğa çıkmaktan kaçınmaya ve her hastalıktan korkmaya başlayabilir.

Çocuklara ölen kişinin yüzünü göstermeyin. Travmatik bir etki yaratabilir. Gençler çok istiyor ve baş edebileceklerini hissediyorsanız ölüyü görmesine izin verebilirsiniz. Özellikle çocukları aşırı ağlamaların, bağrışların, feryatların olduğu ortama sokmayın. Kendisini güvende ve rahat hissedebileceği bir yetişkinin yanında olmasını sağlayın. Bu dönemde bu ortamdan uzak olsun diye tanımadığı kişilerin yanında bırakmayın. Başka bir şehirdeki akrabanın yanına göndermeyin. Yas sürecini yaşasın. Gençlerde ise durum farklıdır. Onlar da yetişkinler gibi cenazeye katılabilirler. Onların ölen kişiyle vedalaşmalarına izin verin. Böyle dönemlerde gençlere en büyük desteklerden biri de akranlardır. Onlarla olabileceği ortamlar yaratın.

Kendi duygularınızı saklamayın. Hem çocuklar hem de gençler duyguların dışa vurulmaması gerektiğini düşünmesinler. Konuşulmadan kapatılan, saklanılan ya da geçiştirilen duygular daha zarar verici olabilir. Aynı zamanda yalnız olmadıklarını, sizinde aynı üzüntüyü yaşadığınızı fark etsinler. Fakat özellikle çocuklarınıza tüm üzüntünüze rağmen var olduğunuzu ve destek olacağınızı hissettirin.

Ölen kişiye ait eşya, fotoğraf v.b. şeyleri ortadan kaldırmayın. Doğal halinde kalsın. Hatta çocuğunuz istediğinde fotoğraf albümlerine birlikte bakabilir ve hakkında konuşabilirsiniz. Bu süreci zor geçirmesine neden olmaz. Tam tersi yas sürecinde bu paylaşım daha iyi gelebilir. Ölüm sonrasında aşırı koruyucu bir tutum sergilemeyin.

Kısa süre içinde çocuk üzülür diye büyük değişiklikler yapmayın. Başka şehre gitmek gibi. Çocuğu arkadaşlarından yakın çevresinden ayırmayın. Eğer ölen kişi ebeveynlerden biri ise amca, hala, teyze gibi bu rolü üstlenecek kişi bu rolü yavaş yavaş üstenmeye başlamalı ve çocuğun kendini güvende hissetmesini, sevildiğini ve desteklendiğini, yalnız olmadığını fark etmesini sağlamalıdır.

Çocuklarda yaşanan yas sürecinde altını ıslatma, kekemelik, tırnak yeme, saldırganlık, hırçınlık gibi uyum ve davranış bozuklukları, kâbuslar, gece korkuları, korkular, uykusuzluk, yeme problemleri, karın ya da baş ağrısı, okul başarısızlığı, içe kapanma gibi sorunlar görülebilir. Gençlerde de depresif bir hal, özbakım yetersizliği, dikkat dağınıklığı, başarı düşüşleri ve içe kapanma görülebilir. Bu belirtiler hayatın akışı içinde zamanla azalmaya veya kaybolmaya başlar.

Eğer bu süreç bir zaman sonra kaybolmuyor ve hala devam ediyorsa, yas dönemi 4-6 ay geçtiği halde bitmiyorsa, uzamış bir yas süreci yaşanıyor olabileceği için bir uzmana başvurmak gerekmektedir. Her sağlıklı bireyin yas sürecini yaşayıp tamamlayıp yeniden yapılandırma sürecine geçebilmesi beklenir. Bazen gençlerde ya da yetişkinlerde gecikmiş yas tepkisi olur. Yani bireyin yas tepkisi gecikir ve beklenen zamanda ortaya çıkmaz. Böyle durumlarda da uzmana başvurmak iyi olacaktır. Bu sürecin en sağlıklı şekilde atlatılmasında hem çocuklar hem de gençler için ebeveynlerin ve öğretmenlerin rolü büyüktür. Ebeveynler bu tür durumlarda okulundaki psikolojik danışmanı ile irtibata geçmelidir. Yas uzun sürerse bir psikologdan randevu alınması uygun olacaktır.

Alanur Özalp
Uzman Psikolog
E-mail: alanurozalp@hotmail.com

DİĞER YAZILARI Psikologa Gitmek 27-06-2016 16:16 Psikolojide Bilinmesi Gerekenler 13-06-2016 15:08 İsteksizlik 31-05-2016 09:52 Sıcaklar Sinirli Yapar, Psikolojiyi Bozar 16-05-2016 12:31 Erkeklerde Depresyona Girer 28-04-2016 10:49 Evlilik Sorunları 24-03-2016 11:57 Yanlış Yaklaşım 14-03-2016 12:01 İlişkin Güvenli Değilse Ne Yapabilirsin? 29-02-2016 12:34 Flört Şiddeti Nedir? 15-02-2016 13:02 İlişkin güvenli mi? 25-01-2016 11:01 Evlilik Sorunları 11-01-2016 13:56 İsteksizlik 25-12-2015 11:36 Evli çiftlerde ilişkiler 26-11-2015 15:29 Sürücü Psikolojisi 01-10-2015 15:43 Hiperaktif çocuklarda kil ve oyun hamurları 14-09-2015 12:16 Aile içi şiddet 02-07-2015 13:19 Soma’da madenci olmak!.. 13-11-2014 18:00 Yalnız kalmamak ve dışlanma korkusu 13-11-2014 17:56 Ekonomik Zorluklar 13-11-2014 17:55 İşyerinde Olumsuz Duygularla Baş Etme Yolları 13-11-2014 17:54 Eşinizin Sizi Aldattığını Nasıl Anlarsınız? 13-11-2014 17:52 İlişkilerde Yanlış Yaklaşımlar 13-11-2014 17:52 Erkekte AnDROPoz Döneminde Cinsel Yaşam 13-11-2014 17:49 Gelin sağlıklı yaşama birlikte adım atalım! 13-11-2014 17:48 Baş ağrısı ve sebepleri 13-11-2014 17:47 Takıntı (Obsesyon) 13-11-2014 17:46 Yalnızlık... 13-11-2014 17:45 Evlilikler Değişiyor!.. 13-11-2014 17:45 Merak ettikleriniz ve cevapları! 13-11-2014 17:42 Şoförlerin Psikolojisi 13-11-2014 17:41 Cinsel Doyumda Kadın Erkek Farklılığı 13-11-2014 17:40 Bahar Sendromu! 13-11-2014 17:38 Pazartesi Sendromu! 13-11-2014 17:38 Cinsel Konular ile İlgili Sorular ve Cevapları 13-11-2014 17:36 Üzüntü Şişmanlatıyor! 13-11-2014 17:36 Meydan, üfürükçülere kalmasın!.. 13-11-2014 17:34 ORGAZM… 13-11-2014 17:32 İç Giyim Seks Hayatımızı Zenginleştiriyor 13-11-2014 17:30 Korkularımız 13-11-2014 17:29 Hormonlar ve davranış ilişkisi 13-11-2014 17:28 Stres ve Diyabet İlişkisi 13-11-2014 17:28 Travma Sonrası Stres Bozukluğu 13-11-2014 17:26 İktidarsızlık - Viagra Kullanımı ve eşlerin tepkisi 13-11-2014 17:26 Cinsel İlişkiye Girememe Korkusu 13-11-2014 17:25 Erkekte Sertleşme Problemi 13-11-2014 17:24 Kadında Orgazm 13-11-2014 17:23 Kadın Cinselliği 13-11-2014 17:22 İşyerinde olumsuz duygularla baş etme yolları 13-11-2014 17:19 Psikolog korkusu 13-11-2014 17:15 Uçuş ve Uçak Korkusu 13-11-2014 17:12 Sosyal fobi 13-11-2014 17:12 Alkol problemi 13-11-2014 17:11 Bebek sahibi olmanın yaşı var mı? 13-11-2014 17:09 Çocuklara ölümü anlatmak 13-11-2014 17:08 Dikkat eksikliği ve Koçluk (2) 13-11-2014 17:08 Dikkat eksikliği ve Koçluk (1) 13-11-2014 17:08 Hayat bir armağandır 13-11-2014 17:06 Ekonomik zorluklar Psikolojimizi olumsuz etkiliyor 13-11-2014 17:06 Korkular 13-11-2014 17:05 Stres 13-11-2014 17:05
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3287
  • 2FENERBAHÇE3285
  • 3TRABZONSPOR3252
  • 4BEŞİKTAŞ3351
  • 5ÇAYKUR RİZESPOR3248
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3246
  • 7KASIMPAŞA3246
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3244
  • 9BITEXEN ANTALYASPOR3242
  • 10CORENDON ALANYASPOR3242
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3240
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3238
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3337
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3237
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3236
  • 16ATAKAŞ HATAYSPOR3233
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3231
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3230
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3230
  • 20İSTANBULSPOR3216
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
HALİNİZDEN MEMMUN MUSUNUZ?
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA