Bu günlerde özel halk otobüsü esnafı zor bir süreçten geçiyor. Biletçilerin kaldırılmasından sonra oluşacak ve oluşması muhtemel olan işletme sorunları ile karşı karşıya kalmış durumdayız.
Artık yazılarımda; biz söylemiştik!.. Biz uyarılarımızı yapmıştık ama dinlemediler diye yazmayacağım ve demeyeceğim!.. Artık tren kaçmış, mevcut durumu olduğu gibi kabul etmek ve ona göre tahlil yapmak gerekir!.. Kabul etmek derken, doğru yapıldı anlamında değil tabii ki!..
Şu anki bulunduğumuz durum hiç iç acıcı değil!.. Biletçi kalktığında gerekli tedbirler alınmadığından dolayı gereken ve beklediğimiz kazancı sağlayamadık maalesef!.. Ama bu durumun bir an önce düzeltilebilmesi için gerekli önerilerimizi de sunmak gerekir. Yeterli geliri sağlayamayan hatların tespitini yapmak ve bu hatları daha kazançlı hatlara kaydırmak veya yeni hat tahsisleri yaratmak biraz bizlere soluk aldırabilirdi!.. Son gelişmelerden sonra bunları yapabilmek artık çok zor ve meşe katli ve süre olarak da oldukça uzun süre gerekecek. Bir durumda diğer yapılması gereken çalışma her zaman yazdığımız abonman kart (mavi kart) uygulamasındaki yanlış ve çarpık durumun derhal düzeltilmesi, en azında 2006 yılına tekrar dönülmesi gerekiyor.
Abonman kartlı yolcu sayısı her geçen gün atıyor ve bizlerin geliri de düşmektedir. Mevcut durumu arar olacağız!.. Özel halk otobüsü esnafı için olmazsa olmaz durum budur!.. Her otobüsçü esnafına ciddi zararlar veriyor ve verecektir. Abonman kartlı ücret ayarlamasının düzeltilmesi için yargıya gidilmişti. Bu süreç iyi takip edilmeli ve üzerinde ciddi durulmalı, bu olumsuzluğun giderilmesi sağlanmalı aksi takdirde burada da treni kaçırmayalım!..
Bu tür idari yargıdaki davalarda iyi ve tutarlı bir savunma yapabilmek gerekir. İşini bilen, toplu taşımacılık konusunda uzman olan kişilerle çalışmak, işin yarısını bitirmek demektir!.. Bu günlerde bizleri meşgul eden bir dava var! Bilindiği gibi İstanbul 8’inci İdare Mahkemesi’nin verdiği bir karar var. Minibüsçülerin açtığı bir dava ve bir hat iptali… Buradan çıkan sonuç İETT’nin çalışma yönergesinin ilgili maddesi iptal ediliyor. Bu tam bir skandaldır!.. Bu yargı sürecinin gelişiminden özel halk otobüsü yöneticileri bi haber!.. Şimdi sorulduğunda savunmaları hazır; “dava İETT’ye açılmış biz müdahil olamadık” deniyor ama inandırıcı gelmiyor!..
Yazının başlığında yazdığım gibi her şeye rağmen yaşam devam ediyor!.. Bundan sonra ne yapılmalıdır, bunları konuşmak lazım!.. Şimdi ipler İBB’ye geçmiştir. İstanbul Otobüsçüler Esnaf Odası ve İstanbul Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliğini iyi kullanarak UKOME nezdinde lobi çalışmalarını sık, sağlıklı ve sürekli hale getirmeliyiz!..
Kurt puslu havayı severmiş misali bu olumsuz ortamda her kafadan bir ses çıkıyor!.. Birileri bu durumu saklıyor veya önemsemiyor veyahut önerecek bir şeyler bulamıyor!.. Yani resmen süreç tıkanıyor!..
Bir kesim şirket yöneticilerini eleştiriyor… Eksiklikleri söylemeye çalışıyor… Yöneticiler kendini savunmadan acizmiş gibi özel halk otobüsü şirketlerinin basın danışmanlığı bir bildiri ile savunma yapıyor!!! Bunları anlamakta güçlük çekiyorum…
Birileri çıkıyor, evinde oturan insanları eleştirmeye kalkıyor!.. Kendine rakip görüyor bunları yaparken de… Maalesef kiralık kalemler kullanıyor… Evet bunları anlamakta güçlük çekiyorum… Evet her şeye rağmen ben yine umutluyum!!! Esnafın sağduyusuna güveniyorum. Çünkü esnaf herkesi çok iyi tanıyor ve yorumluyor. Bol kazançlar.
Göksel Ovacık
E-mail: gokselovacik@hotmail.com
30 Aralık 2011