İstanbul’un 3. köprüsü olan Yavuz Sultan Selim köprüsü nihayet açıldı. İstanbul’un trafiğinin hafifleteceği iddia edilerek yapılan köprünün şimdilik bir getirisini görmedik. Kamyonların ve otobüslerin 3. köprüye zorlanması dışında. Kamyonlar için bekleme yapmadan transit geçecekleri rahat bir ulaşım olacak. Şimdi otobüsler de 3. köprüyü kullanmaya zorlanıyor.
Otobüsçü meslektaşlarımız köprünün gidiş geliş 100 kilometreye yakın olduğunu, bunun otobüsçüye maliyet getireceğini söylüyorlar. Ben buna katılmıyorum. Köprü güzergahı eğer iddia edildiği gibi trafikten arındırılmış olacaksa, o zaman otobüslerin Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden (FSM) geçerken, trafikte harcadığı yakıtla kafa kafaya gelecek. En azından yolcular sıkılmayacak, otobüsün yol aldığı belli olacak. Fakat bayram trafiğine 3’üncü değil, 5’inci köprünün de bir faydası olacağını düşünmüyorum. Dedim ya, şimdi bir getirisini görmedik. Tam olarak işlemeye başladığı vakit ak mı kara mı anlaşılacak?
FSM’yi kamyonların 10.00 – 22.00 saatleri kullanamadığı düşünülürse, demek ki, 3. köprü için de herhangi bir trafik değişikliği olmayacak. Çünkü “Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yalnızca kamyon ve otobüsler geçer, otomobiller kullanamaz” diye bir kaide yok. Bu durumda trafik olmayacak diye bir kaide de yok. Otobüsler için FSM’den geçişi esnek bırakırlarsa çok iyi olur.
Sonuca bakacağız bu köprü bize yarayacak mı yaramayacak mı? Hep beraber göreceğiz. Ancak bu köprünün her halükârda kâr edeceğini söyleyebilirim. İstanbul – İzmir arası 3.5 saat sloganıyla açılan körfezdeki köprü şu anda sinek avlıyor. 100 TL’ye otomobil geçişi yaparsan, olacağı oydu. Eskihisar’daki araba vapurları indirime başlamışlar bile. 3 yolculu bir otomobil 60 TL üstelik biletinle bir de bedava yemek yiyebiliyorsun. Diğer taraftan İDO’nun araba feribotları vızır vızır çalışıyor. Yani ölü yatırım. Yolcular için de cehennem. Çünkü otobüse her binen karşıya geçtikten sonra köprüyü bize şikayet ediyor. Sanki köprüyü biz yaptık. "Kamyonlar yük taşıyor, otobüsler can taşıyor. Bizi bu kadar sıkıntıya sokmanın alemi yok. Müracaat edin, biz ikinci köprüden geçelim. Zaten 3'üncü köprünün size yararı olmamış, çıkış yeriniz Kavacık ve yine trafiğe giriyorsunuz" diyor yolcularımız. Her arabamızda 15-20 yolcumuz bizi telefonla arıyor. Benim yaptığım araştırmaya göre bütün firmalarımızda bu tür şikayetler had safhada!.. Hükümetimiz acilen bunun önlemini alsın. Bu konuda otobüsçüyü dinlemiyorsunuz ama yolcunun şikayetlerini dinlemek zorundasınız. Yazık memleketin parası gereksiz bir yere yapılan köprüyle heba edildi. Ha ileride bir iyileştirme yapılır mı bilemem ancak şimdilik durum bu.
Şimdi otobüsçüler olarak yavaş yavaş 3. köprü yakınlarına yerleşme zamanı geldi. Büyük İstanbul Otogarı’nın sonu geliyor. Otobüsçüyü şehrin dışına çıkarma planları yıllardır sürüyor. Bunu son yapılan yatırımlarla gerçekleştireceğe benziyorlar. Otobüsçülük bitmez, ama her zaman can çekişir. Önceki yazımda da belirttim. Birlik olmak zamanı. Milyarlık adamlarız, istihdamda da üstlerdeyiz, kimse yüzümüze bakmıyor. Paramızla rezil oluyoruz. Eyyy otobüsçü akıllı ol, yakında 5. köprüyü Çanakkale’ye yaparlar, dolaşmak zorunda kalırsın. Sen bilirsin. Artık birlik olmayı öğren.
Vesselam.
İrfan Kalkan
E-Mail : istozkaymak@gmail.com