Hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de navlun piyasalarında yaşanan gelişmeler lojistik ve taşımacılık sektörünün maliyet yapısını önemli oranda değiştiriyor. Özellikle Trump dönemiyle birlikte hız kazanması beklenen ticaret savaşlarının ve gümrük vergisi artışlarının deniz taşımaları ve navlun piyasaları üzerinde ekstra bir etkisi olacak.
YOĞUN REKABET
Kızıldeniz rotasının 2025 yılında normale dönüş beklentisi olsa da, küresel taşıyıcılar lojistik rotaları çeşitlendirme çabasını da sürdürüyor. Denizde ve karada taşımacılık şirketleri inkâr edilemez bir şekilde işletme maliyetlerinde bir artışla karşı karşıya bulunurken, büyük kapasite fazlası ve yoğun rekabet, navlun fiyatlarındaki dalgalanmaları daha önemli hale getiriyor. Sektör profesyonelleri özellikle deniz navlunlarında 2025 yılında düşüş eğiliminin süreceğini belirtiyor. Avrupa’ya yönelik taşımalarda ise karbon düzenlemeleri, yeşil lojistik süreçleri, iş gücü maliyetleri ve yakıt giderleri nedeniyle kara navlun piyasaları da baskı altında olacak. Kimi ekonomistler ise lojistik maliyetlerdeki düşüşün orta vadede ürün fiyatlarına olumlu yansıması olacağını savunuyor.
ESNEK KONTRATLAR
Boltas Lojistik Direktörü Alper Eryılmaz, navlun piyasalarını değerlendirirken, özellikle kara yolu taşımalarında akaryakıt, otoyol, lastik, vize ve personel giderlerindeki artışların sektörde maliyetlerin öngörülmesini zorlaştırdığını söyledi. Eryılmaz “Navlun fiyatlarındaki düşüş bazen global pazara ya da rekabetçi piyasaya bazen de ithalat-ihracat taşımalarındaki operasyon dengesine bağlanabilir. Bununla birlikte lojistik sektöründe rekabetin artması ve bazı bölgelerde kapasite fazlası yaşanması navlun fiyatlarını baskı altında tutuyor” dedi.
PRATİK ÇÖZÜMLER
Eryılmaz, mevcut piyasa koşullarında lojistik sözleşmelerinin nasıl düzenlendiğinin büyük önemi olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu; “İhracatçı ve ithalatçı firmalar, düşük fiyatlama üzerinden kontrat imzalayabilir. Ancak sözleşmelerde gelecekteki kur değişimleri ve maliyet artışları için ne tür düzenlemelere yer verildiği de çok önemli. Satın alma ekipleri, tekliflerde fiyat endeksleme mekanizmalarına yer vermeli ve risk yönetiminde tüm taraflar aktif rol oynamalı. Uzun süreli hizmet kontratları, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı duyarlı hale geldiği için daha esnek ve kısa vadeli sözleşmeler öne çıktı.”
MALİYET KONTROLÜ
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Talay Logistics Yönetim Kurulu Üyesi Murat Boğ, hem uluslararası hem de yurt içi taşımalarda maliyetler artarken, navlun piyasalarının 2025 yılında zorlayıcı olacağının altını çizdi. Murat Boğ, “Son dönemde düşüşe geçen navlunlara karşın maliyetlerde genel artış eğiliminin sürmesi, lojistik şirketlerini önümüzdeki süreçte zorlayabilir. Personel giderleri, akaryakıt, araç ve ekipman maliyetleri, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerindeki maliyetlerin tamamı artarken, girdilerin aynı kalması hatta düşmesi zorlayıcı olacaktır. Özellikle Türk sürücülerin vize sorunlarının devam ediyor olması, çalışan ve araç ekipman bakımından atıl kapasiteye yol açtığından, maliyetler üzerinde ekstra bir yük oluşturuyor. Ancak ithalatçı ve ihracatçılar, global pazarda düşen navlunlar oranında lojistik şirketlerinden indirim bekliyor. Lojistik şirketlerinin, maliyet yönetimleri konusunda stratejik adımlar atmaları gerekiyor” ifadesini kullandı.