Karabulut, planladığı çalışmalarla İç Anadolu’yu İstanbul’un tahıl ambarı yapacağını kamuoyuna şu sözlerle duyurdu: "İstanbul’u İstanbul yapan kendi değerlerimizdir. Biz de bu değerlerle İstanbul’u yönetmek için yola çıktık. Peygamber Efendimizin de övgüsüne mazhar olan gönüller şehri İstanbul’da gerçekleştireceğimiz projelerle 50 yıllık, 100 yıllık geleceği inşa edeceğiz. Medeniyetler diyarı İstanbul’u tarihi mekânlarıyla gelecek nesillerimize teslim edeceğiz. Sanayi şehri İstanbul’un tahıl ambarı ise İç Anadolu olacak."
TARIM POLİTİKASI DEĞİŞMELİ
Tarımda uygulanan yanlış politikayı değerlendiren Hüseyin Karabulut, “Çiftçimiz emeğinin karşılığını alamadığı için üretimden yavaş yavaş çekilmektedir. Köyler boşalmakta, büyükşehirler ise plansız bir şekilde büyümektedir. Bugün gelinen noktada ülkemizin tükettiği mercimeğin yüzde 80’i Kanada’dan ithal edilmektedir. Nohut ise Meksika’dan ithal edilirken, Kırgızistan’dan kuru fasulye, Çin’den sarımsak, Çek Cumhuriyeti, Fransa ve Brezilya’dan kırmızı et ithal ediyoruz. Yanı başımızdaki İran’dan da soğan ithal etmekteyiz” . Bunu değiştirmek için İstanbul’da çalışmalarını yürüteceğini söyleyen Karabulut, İç Anadolu insanına yöneldi.
ANADOLU İNSANI ÜRETECEK
Hüseyin Karabulut, İstanbul Belediye Başkanı ğunda gerçekleştireceği projelerle 100 yıllık geleceği inşa edeceğini söyledi. Bunun için Anadolu’daki çiftçileri de destekleyeceğini ifade eden Karabulut, Anadolu’yu İstanbul’un tahıl ambarı yapacağını şu sözlerle vurguladı: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına gelmemizle birlikte Anadolu insanına da katkılarımız olacak. Özellikle Yozgat başta olmak üzere Kırşehir, Kayseri, Niğde gibi illerimizde çiftçilerimizi kooperatif çatısı altında bir araya getirip, vereceğimiz taahhütlerle tarım ve hayvancılığın tekrardan canlanmasına vesile olacağız. Bu sayede para kazanan çiftçimiz, toprağına dört elle sarılacak. Nohut, mercimek, fasulyeyi İç Anadolu insanımız, İstanbul’daki halkımız için üretecek. Yozgat’ın Aydıncık ilçesine bağlı Kazankaya beldesi, yetiştirdiği soğanlarıyla tekrardan gündeme gelecek. Bu sayede, gelişen tarımla birlikte göçün de önüne geçmiş olacağız. Halka hizmet Hakk’a hizmettir felsefesiyle yola çıktık.”
