Dernekler
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:53   Güncelleme : 13-11-2014 17:53

Dava açmak hayal

UND Başkanı Engin Özmen, 17-18 Ocak 2013 tarihinde yapılacak 37’inci genel kurul öncesi Hatay ve Mersin bölgesindeki nakliyeciler ile bir araya geldi.

Dava açmak hayal

UND Başkanı Engin Özmen, 17-18 Ocak 2013 tarihinde yapılacak 37’inci genel kurul öncesi Hatay ve Mersin bölgesindeki nakliyeciler ile bir araya geldi. Başkanın adaylığını açıklama zorunluluğunun olmadığını dile getiren Özmen, teamülleri çok iyi bildiğini ve sektörün kendisini istemesi durumunda göreve talip olacağını açıkladı. Un Ro-Ro’ya dava açmayacağını bir kez daha yenileyen Özmen, “Bunun hukuksal olarak mütalaaları var. Bunu yapmak bana göre hayaldir” .

Engin Özmen, yönetim kurulu üyeleri ile Hatay ve Mersin’e çıkartma yaptı. Hatay’daki toplantıya 150’nin üzerinde üye katılırken Mersin’e ise 200’ün üzerinde üye katılım gösterdi. Her iki toplantıda da Başkan Özmen, 23 aylık görevi süresince yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. İstifaları da değerlendiren Özmen, “Bu güne kadar yaptığımız tüm çalışmalar ve aldığımız kararların altında arkadaşlarımızın da imzası var. Madem başarısız çalışmalar yapıyorduk da bu arkadaşlarımız neden bugüne kadar ses çıkartmadı. Seçime sayılı günler istifa ediyorlar” .

37’inci genel kurula kadar yönetim kurulu üyeleri ile birlikte görevlerine devam edeceğini açıklayan Özmen, 2 dönem kuralının kendisi içinde işleyeceğini düşündüğünü söyledi. Özmen, “Derneğin teamüllerini çok iyi biliyorum. UND geleneğinde birinci dönem başkanlık yapan ikinci dönemde yapar. Çetin Nuhoğlu 3 dönem başkanlık yapmıştır. Tamer Dinçşahin’e ise 2 dönem görev verildi. 2 dönem kuralının benim içen de işleyeceğini düşünüyorum. Nuhoğlu’nun adaylığını saygıyla karşıladık. Adaylık herkes için geçerlidir. Önemli olan bu sürecin, derneği yıpratmaması lazım. Bizim görevimiz kongreyi yapmak ve aday olacakların önünü açmaktır” diye konuştu.

NAKLİYECİMİZİN YANINDAYIZ

Suriye’de yaşanan olayların Hatay bölgesindeki nakliyeciyi olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Özmen, bu sorunun üstesinden gelmek için bir takım girişimlerinin ğunu alternatif güzergahlar ile bu soruna çözüm bulduklarını dile getirdi. Başkan Özmen, “Hatay ile en çok ilgilenmemizin sebebi Suriye krizinden kaynaklı sorunlardı. Ulaştırma, Ekonomi bakanı nezdinde yapılan girişimlerde, Mersin’den ro-ro seferleri başlatıldı. Bölgede Suriye ile ciddi sıkıntılar var. Suriye kapıları kapalı. Nakliyeciler sefer yapamıyorlar. Ro-Ro hatları İskenderun’a gelmesine rağmen haftada 3-4 ro-ro kalkmasına rağmen yine istediğimiz seviyede nakliyeyi yapamıyoruz. İhraç ve ithalat taşımalarından kaynaklı borçlarını ödemediler. Kredilerini kapatamadılar, sigorta primlerini ödeyemediler ve burada UND olarak ciddi bir baskı oluşturduk ancak devletin buradaki nakliyecilerle ilgili hiçbir tasarrufu olmamıştır” .

YABANCILARIN PAYI ARTIYOR AMA…

Hamzabeyli’den giriş yapan 100 araçtan 58’inin yabancı plakalı ğunu ifade eden Özmen, yabancı plakalı araç sayısının da korkutucu bir seviyede artış göstermediğini savundu. “Yüzde 25’lerdeki yabancı Pazar payının, Avrupa taşımalarında bugün geldiği nokta yüzde 35’tir” diyen Özmen, yüzde 72’lerde olan kendi taşımalarımızın ise yüzde 65’e çekildiğini kaydetti.

Özmen, “Yabancıların Pazar payı geçmiş dönemlerdeki gibi değil, biraz artmıştır. 300-350 bin seferimiz varken bunun 100 bini Ro-Ro ile yapılıyor ve oradaki Pazar payı da yüzde 10’lar civarında yabancı plakalılarda. Hamzabeyli’de, sanki yalnızca yabancı araçlar için kurulmuş gümrük imajı veriyor. Bu güzergâh Moldovya, Romanya ve Macaristan üzerinden gelen araçlar için tercih ediliyor. Biz Hamzabeyli’de eksik belge ile gelen yabancı plakaları engellemek için çalışma yaptık ve bunda başarılı k. Avrupa Birliği’ne yeni katılan ülkeler Moldovya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerin AB ülkelerin politikaları gereği nakliyeye yönlendirilmesi sebebiyle ve Türkiye ile olan ticaretlerinde etkinleşme . Son birkaç yılda bu Pazar payının artmasının altında yatan gerçek sebep bu. Yoksa birilerinin söylediği gibi siz anlaşıyorsunuz onlara daha ucuza taşıtıyorsunuz, özel işleriniz var bu özel işlerden dolayı bunları memlekete sokuyorsunuz diye bir şey yok. Genel bir konjonktür bu. Bunun üzerinden derneği yıpratmak veya siz buna sebebiyet veriyorsunuz demek çok doğru şeyler değil. Geçişlerle Avrupa’da kısıtlanmamız Rusya’daki belge problemlerimiz, Suriye’deki savaş Ortadoğu’daki ve Kuzey Irak’taki, İran’ın ambargolarından kaynaklanan taşımalarımızdaki düşüşler, sektörün büyümesini engelledi” diye konuştu.

FAYDA GETİRECEĞİNE İNANMIYORUM

Un Ro-Ro’ya dava açmayacağını tekrarlayan Özmen, dava açma haklarının da saklı ğunu söyledi. Özmen Şöyle devam etti: “10 milyon Euro’ya yakın bir zararımız var gerçekten, bunu söylüyorum yine savunuyor diyecekler ama bu gerekçeli karara bir bakıp bu 8 milyon 750 bin Euro’nun yıkıcı rekabetten zarar edildiğini mi, yoksa başka nedenlerden zarar edildiğini, gerçek zararın ne kadar ğunu görmek lazım. Yasa 3 katına kadar tazminat davası açılabilir diyor. Bunun da haklı gerekçelerinin olması gerekiyor. Dava gerekçeli karardan sonra açılabilir. Bunun önünde hiçbir engel yoktur. Bugün UND ile Un Ro-Ro’nun yaptığı sözleşmede de buna, mani bir mahal yok. Her an bu dava açılabilir. Benim daha önce de söylediğim gibi, bu davaya inancım bu davadan 3 kat yani 27 milyon Euro para kazanılacak bir dava olmadığı böyle bir davaya bir muhatap bulunamayacağını, bunun bir hayal ğunu, böyle bir davanın açılmasına rıza göstermem. Benim imzaladığım sözleşmeye göre de inkâr etmem anlamına geldiğini söyledim. 2 yıl boyunca Un Ro-Ro’ya dava açmayacağımı yüz kere söyledim. O davanın sektöre, kişilere herhangi bir nakliyeci dostuma bir fayda sağlayacağını öyle söylendiği gibi de 70 milyon TL’ler de tazminat alınacağına inanmıyorum. Bunun hukuksal olarak mütalaaları var. Bunu yapmak bana göre hayaldir. İnşallah bu dava bir şekilde, biri tarafından açılır 70 milyon TL alınır.”

UND SEKTÖRÜN UMUDU VE BUNU KORUYOR

UND’nin sektörün umudu ğunu ve bulun bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Özmen, üyelerinden aldıkları güçle çalışmalarını devam ettiklerini dile getirdi. Mısır’da Ro-Ro’nun açılmasında UND’nin şu anki yönetiminin katkısı ğunu belirterek Özmen, İsrail’in katı tutumuna rağmen projenin başarı ile devam ettiğini söyledi.

Engin Özmen, “Sektörün umudu çok daha fazla sorunlarıyla ilgilenen bir yönetim var. Tüm sorunları masaya yatırabiliyor. O kabiliyette ve geliyor sizlere soruyor bizden istediğiniz ne var diye? Sektörün umudu olmasaydı bugün Mısır’a konan Ro-Ro’nun, en büyük katkıyı sağlayan bu yönetim kurulu üyeleridir. 1,5 yıldır bu, Ro-Ro kurulduysa UND’nin gücü ile kuruldu. Bu Ro-Ro şirketleri devletin İsrail ile olan katı tutumuna rağmen bu UND’nin gücüyle, UND’nin ismi ile . UND umut. Bu umutta Hatay’da kendini gösterdi her yerde gösteriyor. Antalya’da 450 nakliyecinin katıldığı çözüm önerilerinin konuşulduğu, stratejik bir toplantı yapıldı. Başkan ktan iki ay sonra Divan Hotel’de, Kartal’da 1. stratejik çalıştayı yaptık. Başkan bunları unutuyor” .

BİZ BORÇ ÖDEDİK

Özmen, UND’de göreve geldiği UND Deniz’in üçüncü şahıslara ve Avrupa’ya olan borcunun 5,5 milyon Euro ğunu bunu ödemek için 1 sene boyunca uğraştıklarını belirterek o süreçle ilgili şunları söyledi:

“UND Deniz’in üçüncü şahıslara ve Avrupa’ya olan borcu yaklaşık 5,5 milyon Euro’ydu, 10 milyon Euro toplam zarar etmiş bir şirketin 5,5 milyon ödenmemiş bir borcu vardı. Bunlar denizcilik şirketine limanlara, Avrupa’daki limanlara, havayolu ve araç kiralama şirketlerine vs…. uzayan bir liste. Biz 4 aya yakın 11 tane Ro-Ro’nun en büyük kullanıcısı olan şirket sahiplerini bir araya getirdik. 11 arkadaşımız yaklaşık yüzde 55’ini druyordu Ro-Ro’nun. 11 firma 20 milyon teminat mektubu verecek ve geminin yüzde 70 doluluğunu garanti edeceklerdi. Şöyle bir manzara ortaya çıktı. Ro-Ro şirketi kurmanın para kazandırmayacağı ve bununla ilgili çalışmaları bitirdiklerini içeren bir rapor verdiler bize. Bu 11 şirket bu gün Ro-Ro-’nun da en büyük müşterileri idi. Başaramadılar bunu başaramamış olmanın ayıp bir tarafı yok. Fiyatlar o günkü şartlarda, bu işi yapmaya uygun gelmedi herkes iş adamı arkadaşlar. UND Deniz tekrar hayata geçirilemeyince 5,5 milyon Euro’luk borcu nasıl ödeyebileceğimizi düşündük. Borçların ödenmesi için yoğun çaba sarf ettik. Un Ro-Ro hissemizin yüzde 1,2’sini satmaya karar verdik. Biz Necmi Çoban ile beraber yaptığımız çalışmada Un Ro-Ro’da 0,40 hissemizi yani, 1,2 hissenin üçte birini 5 milyon Euro karşılığında satmaya UND yönetim kurulundan yetki aldık. Bu parayı UND Deniz’in borçlarının ödenmesinde, Gürbulak Sınır Kapısının revizyonunda kullandık.”