İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Büyük İstanbul Otogarı’nı işletme şeklini de eleştiren Galip Öztürk, “Otogardan herhangi bir para kazandıklarını da sanmıyorum. Orayı bir çiftlik haline getirdiler. Belediye olarak belki de şu anda oradan zarar ediyorlar” diye konuştu. Öztürk, otogardaki hakları konusunda hukuki sürecin devam ettiğinin de altını çizdi.
OTOGARIN KURUCULARI ARASINDAYIM
Galip Öztürk, Büyük İstanbul Otogarı’nın işletmesini 2000 yılında devralma sürecini şöyle anlattı: “Otogar, Topkapı’daki Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği çatısı altında bulunan üyelerin 168 hisse ile kurdukları, yap-işlet-devret modeliyle yapılan bir yatırımdır. Şu andaki adı nedir bilmiyorum. Biz adını 15 Temmuz Otogarı koymuştuk. Tabi yeni siyasi zihniyet 15 Temmuz’u sevmeyen arkadaşlar değiştirmediyse! Ben 15 Temmuz Otogarı’nın kurucuları arasındayım. Topkapı’da kafeterya işlettiğim dönemde 168 ortaktan bir tanesiydim. 2000 yılında Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği’nin kurduğu şirketin yüzde 22’sine sahip olduğumda beni başkan seçtiler. O zamana kadar ki başkanımız da Mehmet Özcan’dı. Şirketin sonraki adı Avrasya Terminal İşletmeleri oldu. Şu anda Gürcistan’daki yatırımların büyük bir kısmı da yine bu şirketimize aittir.”
OTOGAR BAŞKANI SEÇİLMİŞ GİBİ DAVRANDI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi bir tutumla Otogara el koyduğunu iddia eden Galip Öztürk, şöyle devam etti: “Yap-işlet-devret modelindeki otogara şirketimizin ve derneğimizin 20 milyon dolar yatırım yapma taahhüdü varken, biz Otogara 127 milyon dolar harcadık. Bugün mevcut Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu geldiği gün sanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmemiş, Otogar Başkanı seçilmiş gibi kendisine karşı muhalif olduğumuzu varsayarak ki böyle düşünmesinde de haklıdır, doğrudur, ilk yaptığı icraatı otogar yönetimi ve şirket yönetimi ile masaya oturmadan otogara el koymasıdır. Biz de kendilerini çiçeklerle karşılayarak Otogarı teslim ettik.”
OTOGARI ÇİFTLİK HALİNE GETİRDİLER
Otogardaki hakları konusunda hukuki sürecin devam ettiğini vurgulayan Galip Öztürk, Belediye yönetiminin orayı çiftlik haline getirdiğini belirterek; “Hukuk sürecimiz halen bitmedi. Otogardan herhangi bir para kazandıklarını da sanmıyorum. Orayı bir çiftlik haline getirdiler. Belediye olarak belki de şu anda oradan zarar ediyorlar. Otogarın halen 127’de 107’si şirketimize aittir. Bu hakkımızı da hukuk yoluyla aramaya devam ediyoruz. Elimizde sözleşme var, haklarımız var. Yap-işlet-devret modelinde, baba çocuğunun elinden oyuncağını almayacağı gibi devlet vatandaşının malını elinden almamalıydı. Çünkü yap-işlet-devret sözleşmesinde bizim taahhüdümüz 20 milyon dolarken 127 milyon dolar harcadık” dedi.
İMAMOĞLU BANA KARŞI HAMLE YAPTI
Ekrem İmamoğlu’nun kendisine muhalif olduğu gerekçesiyle siyasi bir tutum takındığını da iddia eden Galip Öztürk; “Kendisi bu hukuki sürecin sonucu ne olursa olsun fakat siyasi kariyerime katkı olsun bana muhalif duran otobüs sektörü ve Galip Öztürk’e bir hamle yapayım dedi ve yaptı. Bizde kendisini çiçeklerle karşılayarak Otogarı teslim ettik. Hukuk yoluyla mücadelemizi devam ettiriyoruz” diye konuştu.
HAKLARIMIZI HUKUK YOLUYLA İSTİYORUZ
“Yargı sürecinin sonunda Otogarı tekrardan alma durumuyla karşı karşıya kalabilir misiniz?” şeklindeki bir soruya da cevap veren Galip Öztürk şunları söyledi: "Böyle bir düşüncemiz yok. Otogar işletmeciliğinin benim ve grubumun, ailemin başına açtığı sıkıntıların bedelini halen ödemeye devam ederken, Otogarı yarın yeniden bize verse almayı kabul etmem. Ancak Otogarda yatırımı bizim olan binanın haklarını hukuk yoluyla istiyoruz.”
OTOGAR 100 YIL DAHA YETERLİ
Büyük İstanbul Otogarı’nın taşınması planları hakkında ise Metro Holding Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk şu değerlendirmelerde bulundu: “Tabi bu konu benim işim değil. Kara ulaştırmasının ve şehiriçi ulaştırmanın yapacağı planlamayla alakalı. Ancak ben dünyada otobüs ve tren garlarını görmüş, mesleğimle ilgili araştırmalar yapmış bir insan olarak bu konuda söyleyeceğim şudur. Bu Otogar, İstanbul’a 100 yıl daha otogarlık yapar. Çünkü içinden tramvay geçiyor, şehrin ortasında, uluslararası otobana direkt bağlantısı var. Şu anda otogarı taşımayı düşündükleri 3’üncü Havalimanı’nın oraya, İstanbul’dan Ankara’ya veya İzmir’e alacağınız otobüs bileti fiyatında taksi parası ödeyerek gidebilirsiniz. Vatandaşlar ve İstanbullular için çok zor bir süreç olur diye düşünüyorum. Otogar bizde olmayacak, istemiyoruz fakat Otogarın mevcut yerde düzenlenerek daha iyi hale getirilerek İstanbul’a kazandırılması gerektiğini düşünüyorum.”