TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, karayolu taşımacılığı sektörüne AB standardı getiren sayısal takograf uygulamasında temsili ilk kartı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a sundu. Bakan Yıldırım, “Herkesin, kralların değil, kuralların geçerli ğu bu sisteme dahil olmasını istiyoruz” .
Sayısal takograf kartlarına ilişkin başvuruların alınması, değerlendirilmesi, kartların sertifikalandırılması, kişiselleştirilmesi ve dağıtılması sürecindeki iş ve işlemler TOBB tarafından yapılacak. Sayısal takograf sisteminin tanıtım toplantısında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, karayolu taşımacılığını bir anlamda kayıt altına alan sistemin piyasada adil rekabeti de sağlayacağına işaret etti.
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın’ın katıldığı basın toplantısında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği üyelik sürecinin bir parçası olan mevzuat uyumunu gerçekleştiriyoruz. AB uyum süreci, iş yapma tarzımızda ve yaşam kalitemizde değişimi ve iyileşmeyi de beraberinde getiriyor. Sayısal takograf, taşıma faaliyetlerinde kazaların azaltılması ve denetimlerin daha kolay hale getirilmesi için tasarlanmış bir sistemdir” diye konuştu.
Ulaştırma Bakanlığı’nın öncülüğünde ve koordinasyonunda Türkiye’de hayata geçen bu uygulamanın, AB ülkelerinde 2006 yılından bu yana yürürlükte ğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz de bu sisteme geçiyoruz. Artık 2011 model kamyon ve otobüslerin uluslararası taşımalarında, sayısal takograf cihazı ve kartı kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Umuyoruz ki, önümüzdeki birkaç yıllık dönemde, yurt içi taşımalarda da bu sisteme geçilecektir” .
Bu sistem sayesinde; karayolu taşımacılığı sektörüne AB standartları getirildiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ayrıca kimlerin ne kadar süre taşımacılık yapabileceği belirlenerek, piyasada adil rekabetin sağlanacağını ve şoförlerin belli süreden fazla araç kullanmalarının önüne geçileceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Kısacası bir anlamda karayolu taşımacılığı kayıt altına alınıyor. TOBB olarak Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım’ın destek ve katkılarıyla bu sistemi Türkiye’ye getirme görevini üstlendik ve bu kartların üretimine talip k. Ulaştırma Bakanlığımız ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 tip kartı, kendi tesislerimizde üreterek dağıtımını yapacağız. İçlerinde elektronik sertifikalar yer alacak bu kartlara yüklenen veri, örneğin Almanya’da denetime tabi tutulabilecek. Diğer yandan Emniyet Teşkilatımızın Türkiye’de taşıma yapan yerli ya da yabancı araçları denetlemeleri için gereken kartları da ücretiz olarak Emniyet Teşkilatımıza sağlıyoruz.
Üçüncü kart tipi ise, uluslararası taşıma yapan firmalarımıza sağladığımız ve firmalarımızın kendi personellerinin çalışma ve dinlenme sürelerini kontrol edebilecekleri şirket kartlarıdır. Son olarak, bütün bu sistemin kalibrasyonunun yapılacağı yetkili servislere, Odalarımız aracılığıyla kartlarını dağıtacağız. Bu sistem, Türkiye’nin dünya ile entegrasyonunda ve trafik kalitesinin artırılmasında çok önemli bir adımdır. Şu anda TOBB bünyesinde üretilen kartlar, ilgili Birleşmiş Milletler Sözleşmesine taraf olan her ülkede kullanılacaktır. Kurmuş ğumuz Sayısal Takograf Araştırma ve Uygulama Merkezi aracılığıyla, önümüzdeki dönemde sözleşmeye taraf olacak yeni ülkeler için de kart üretebileceğiz. Dolayısıyla, ülkemize kazandırdığımız bu teknolojiyi ve tecrübeyi, yurt dışına taşımayı da hedefledik.”
KARAYOLU EMNİYETLİ HALE GETİRECEK
TOBB’da gerçekleştirilen törende konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise, Sayısal Takograf Sistemi’nin (STS) karayolu taşımacılığını emniyetli hale getirmeye yönelik bir düzenleme ğunu söyledi. TOBB ile taşımacılığa yönelik farklı konularda da işbirliği yaptıklarını anlatan Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığının bu alana yönelik iş yükünün yarısını TOBB’un üstlendiğini ifade etti.
Yeni işbirliği alanlarında kamyon, otobüs ve TIR gibi ticari araçları kullanan sürücülerin hızlarını ve çalışma saatlerini kontrol edebilen özel çipli kartların TOBB tarafından üretildiğini kaydeden Yıldırım, bu kartlarla sürücülerin tüm faaliyetlerinin kayıt altına alınacağını, silinme gibi suistimallerin de ortadan kalkacağını vurguladı.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, STS’nin 2006’dan beri tüm AB ülkelerinde zorunlu ğunu, Türkiye’de de 2011 yılı Ocak ayından itibaren zorunlu hale getirileceğini belirterek, “Bu yılın Ocak ayında bu görev Başbakanımız tarafından bize verildi. Rekor denilebilecek kısa bir sürede, başka ülkelerin 1-2 yılda halledemediği işleri bir kaç ayda hazır hale getirdik. Yılbaşından itibaren karayoluyla yurt dışına taşımacılık yapan tüm yeni araçlarda bu sistem olacak ve peyderpey de mevcut araçlar gönüllülük esasına göre bu sisteme geçecek” diye konuştu.
SÜRÜCÜLERİN HER TÜRLÜ FAALİYETİ GÖRÜLEBİLECEK
Takograflar sayesinde sürücülerin her türlü faaliyetinin görülebileceğine işaret eden Yıldırım, kazaların çoğunun insan hatasından kaynaklandığını, bu nedenle de sistemin önem taşıdığını dile getirdi. “Herkesin, kralların değil, kuralların geçerli ğu bu sisteme dahil olmasını istiyoruz” diyen Yıldırım, bu sistemin kartlarının en yerli emekle ve yerli beyin gücüyle yapıldığını söyledi.
Yıldırım, sistemi çok kısa sürede hayata geçirebildiklerini ve AB ülkelerinde 80-160 liradan satışa sunulan bu kartların Türkiye’de üst sınır 50 TL olmak üzere dağıtılacağını kaydetti. Yıldırım, “AB bölgesinde bu sistemin en ucuz kurulabileceği ülke Türkiye ” .
Takograf kartlarının Avrupa’ya taşımacılık yapan araçlara 1 Ekimden itibaren dağıtılmaya başlanacağını, 1 Ocak 2011’de bu araçlarda kullanımının zorunlu hale geleceğini anlatan Bakan Yıldırım, bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Şu anda yurt dışı için geçerli. AB ülkeleri, 2011 başından itibaren Avrupa’ya taşımacılık yapan yeni teslim edilmiş araçlara mecburi hale getirdi. Ama bu hem yurt içinde hem de yurt dışında lazım olan bir şey. Yurt içinde de zorunlu hale getirmek için düşüncelerimiz var ama alt yapı lazım, bunun önemini anlatmamız lazım. Çok büyük külfeti de yok. Bir şey kaybetmeyip, kazanacaklarını anlatacağız. İstiyoruz ki bu, sektörün gönüllülükle yapacağı bir şey olsun ama olmazsa sektörün koşullarına bakıp zorunlu hale de getirebiliriz.”
