Dernekler
Giriş Tarihi : 04-01-2019 16:23   Güncelleme : 14-01-2019 10:16

Karayolu kaptanları örgütleniyor

Karayolu Kaptanları Derneği, herkesi kucaklayan bir dernek olma yolunda ilk adımlarını attı. Bireysel Otobüsçüler Derneği Başkanı İsmail Aktaş’tan da yeni kurulan Karayolu Kaptanlar Yardımlaşma Derneği’ne sektörel sorunların takibi ve çözümü konusunda destek mesajı geldi.

Karayolu kaptanları örgütleniyor

KARDER Başkanı Barbaros Boğaz, ilk adımlarını atacak derneğin amaçlarından bahsetti. Ulaşım sektöründeki karayolu kaptanlarının sorunlarını dile getiren Boğaz, derneğin bu sorunlara nasıl çözüm getireceğini anlattı.

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DERNEK

KARDER Başkanı Barbaros Boğaz, “Çiçeği burnunda bir derneğiz, daha çok yeniyiz. Doğru bir iş yapalım, doğru insanlarla yapalım istiyoruz. Ben 24 yıldır bu sektördeyim. Bireysel Otobüsçüler Derneği’nde de sayın Aktaş var. Onlar da bizimle aynı dertlerden mustaripler. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi hem onların çalışanları için hem de bizim için iyi olacak. Hal böyle olunca birlikte el ele, kol kola yolumuza devam edelim k. Birlikten güç doğar. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Çalışma konseptimiz belli. Derneğimiz olsun, bu dernek de sözde değil özde bir dernek olsun istiyoruz. Şu an Türkiye’de birçok dernek var ama, görevlerini yaptıklarına inanmıyorum. Tamamen sektörle ilgili ve sektörün sesi, kulağı olan bir dernek yok. Bu eksiği lamak istiyoruz. Amacımız şehirlerarası, yurtdışı, lojistik, turizm gibi alanlardaki karayolu kaptanlarının tümünü kucaklayan bir dernek olmaktır” .

MESLEKİ EĞİTİM GEREKLİ

Kaptanların mesleki eğitimlerden geçmesinin gerekliliğini ifade eden Boğaz, konuyla ilgili şunları söyledi: “Eğitim her ğu gibi şart. Hangi sektör olursa olsun. Şu anki mevcut eğitim sistemimiz dışında mesleki eğitim verilmesi gerekiyor. Kişi ehliyet alıyor, çok rahat bir şekilde bir araca binip ben kaptanım diye çalışabiliyor. Aslında kaptan şoförlüğü bu kadar kolay servis edilecek bir meslek değil, çünkü can taşıyorsunuz. Bunun şakası yok çünkü ölümle sonuçlanıyor. Yaptığımız araştırmalarda trafikteki kazaların yüzde 90’ının sürüş hataları ğu ortada. İnsanın bununla başa çıkabilmesi için de eğitimli olması lazım. Yoksa benim kaptanım integrali bilse ne olur, bilmese ne olur? Bunun şoförlük açısından ona bir katkısı yok. Ama en azından iş hukuku bilmesi gerekiyor. Bunun haricinde ilkyardım eğitimi alması lazım. Araçta bir yolcu krize girdiği acaba kalp krizi mi, şeker komasına mı girdi veya bir uyuşturucu krizinde mi bunu ayırt edebilecek bilgiye haiz olması lazım.”

KAPTANLARIN LOKALİ OLMALI

Kurucu Başkan Barbaros Boğaz, tıpkı polisler ve öğretmenler gibi kaptanların da kendine özel bir sosyal alanının olmasının gerekliliğinden söz etti. Boğaz, “Bir lokalimiz olsun istiyoruz. Kaptanlarımızın lokalimize gelerek yiyip içecekleri, tavla oynayacakları,  muhabbet edecekleri bir sosyal alanları olsun istiyoruz. Düşünsenize bu sektördesiniz, kaptansınız,  Van’dan, Ankara’dan, Denizli’den kalkıp geldiniz, akşam otobüsünüz kalkacak. Ama sizin kendinize ait bir yeriniz yok. Bu sektörde çalışan kaptanın ekonomik fiyatta bir sosyal alana ihtiyacı var. Bu konuda biz buradayız, bunların çözümüyüz. Kendi yerinde çayı 40 kuruşa içsin. Çünkü derneğin amacı para kazanmak değil, üyelerine hizmet edebilmek. Bu şekilde yola çıkıp dayanışma sağlayacağız. Cenazesi, cemiyeti olan oluyor. Bu kaptanlarımızın, meslek birliği olarak yanında bulunmak istiyoruz. Başlangıç için İstanbul’da bunu yapmayı amaçlıyoruz. Akabinde Ankara, İzmir olmak üzere diğer illere de aynı konsepti oluşturmak istiyoruz” şeklinde ifade etti.

ARAÇLAR GARAJDA KALMASIN

Boğaz, yurtdışı çalışmalarına BODER’le birlikte devam edeceklerini ifade etti. Boğaz, “Sadece Türkiye’de karayolu yok. Türkiye, ihracatı olan bir ülkedir. Dolayısıyla ihracatın büyük bir çoğunluğu karayoluyla yapılıyor. Bilgi birikimimizi, deneyimimizi diğer gelişmekte olan ülkelerde de çok rahat kullanabiliriz. Şu an gündemde Sudan var. Sudan gelişmekte olan bir ülke. Gelişmekte olan Türk Cumhuriyetleri var. Bir ülkenin gelişmişliği, o ülkedeki insanların seyahat etme özgürlüğüne de bağlıdır. İnsanlar A noktasından B noktasına çok rahat bir şekilde seyahat ediyorlarsa, bu sektörde birçok firma çalışıyorsa o ülke gelişmiş demektir. Gelişmişliğin en önemli göstergesi karayolu ağıdır. Bizim de orada olmamız gerektiğine inanıyorum. Bu sektörde yıllar boyu edindiğimiz tecrübeleri oralara götürmek ve aynı da atıl, kullanmadığımız otobüsü orada kullanmak gibi çalışmalarımız var. Bu bir geçiş dönemi. Tren vagonları gibi, en önde gelişmiş ülkeler gidiyor. Ancak herkes o yoldan mecbur geçecek.

Simgenur Gök - Ulaşım Gazetesi