Dernekler
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:31   Güncelleme : 13-11-2014 17:31

Erdoğan: önünüzde iki seçenek var

65 ülkeden 3 bin işadamını buluşturan 14.

Erdoğan: önünüzde iki seçenek var

65 ülkeden 3 bin işadamını buluşturan 14. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi’nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkeler gibi iş adamlarının da önünde iki tercih bulunuyor; ya değişimi izlemek ya da değişimi yönetmek” .

Erdoğan, küreselleşme olgusunun dünyadaki tüm alışkanlıkları değiştirdiği bir çağda yaşadıklarını, iş ilişkilerinin değiştiğine, iş yapma tarzlarının farklılaştığına, iş alanlarının çeşitlendiğine şahit klarını belirterek, “Ülkeler gibi, iş adamlarının da önünde iki tercih bulunuyor; ya değişimi izlemek ya da değişimi yönetmek” .

65 ülkeden 3 bin işadamı MÜSİAD tarafından düzenlenen 14. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi’nde bir araya geldi. İslam iş aleminin en büyük buluşması olan ve Türk ekonomisini dünya pazarlarıyla buluşturan forumda teknoloji alanında işbirliğinin yanı sıra yeni iş bağlantıları da yapıldı.

14. Uluslar arası İş Forumu (IBF) Kongresi’nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, değişimi izlemekle yetinenlerin bugüne kadar ğu gibi bundan sonra da esen rüzgâra göre hareket etmek zorunda kalacaklarını kaydetti. Erdoğan, “Değişime hükmedenler, değişimi yönlendirenler ise kendileri, toplumları, ülkeleri adına belirleyici konumda olacaklardır” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, G-20 üyesi bir ülke olarak, hasar tespiti yapmak, çözümler geliştirmek, tedbirleri hayata geçirmek adına G-20 zirvelerine katıldığını ve önerilerini orada dile getirdiğini anlattı.

Küresel finans krizinin her ülkeye ve küresel ekonomiye önemli mesajlar verdiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ancak, bu mesajlardan özellikle bir tanesini, bütün bir insanlık olarak çok iyi okumak, çok iyi anlamak ve gereğini de yerine getirmek durumunda ğumuz açıktır. Küçük bir köye dönüşen dünyamızda, yoksulun daha da yoksullaştığı, zenginin daha da zenginleştiği bir sistemin sürdürülebilir olmadığı açıktır. Bir kesim, sınır tanımaksızın tüketirken, sınır tanımaksızın hırsla kazanırken, diğer bir kesimin, küreselleşmenin aracı olan televizyon ve internetten bunu sadece seyrediyor olması, vicdanları yaralamakta, adalet duygusunu zedelemektedir. Özellikle İslam ülkelerinin, İslam ülkelerindeki iş adamlarının, bizim medeniyetimize, inançlarımıza, kültürümüze en zıt olan bu eşitsizlik üzerinde daha fazla durmalarının önemli ğunu düşünüyorum. Bizler, diline, inancına, derisinin rengine asla ve asla bakmadan, komşuluk hukukunu yücelten, komşusunu adeta kardeşi gibi gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Yine bizler, en bu topluluğu kast ediyoruz, kanaat gibi eşsiz bir kavramı, eşsiz bir hayat anlayışını her an göz önünde bulundurması gereken bir kültürden, bir medeniyetten geliyoruz. Yoksulluk sorunu, hiç şüphesiz bizim ortak sorunumuzdur. Açlık sorunu, hiç şüphesiz bizim ortak sorunumuzdur. Dünyanın çeşitli coğrafyalarını tehdit eden salgın hastalıklar sorunu bizim ortak sorunumuzdur. Çevre kirlenmesi, küresel ısınma, su sorunları, herkesten önce bizim ortak sorunlarımızdır. Hangi coğrafyada olursa olsun, tabii afetlerle mağdur duruma düşmüş insanların sorunu bizim ortak sorunumuzdur.

ÇAĞLAYAN: KOMŞU TİCARETİ 8 KAT ARTTI

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin komşu ülkelere ticaretinin arttığını dile getirdi. Çağlayan şöyle devam etti: “Ülkeler krizden dünya ekonomilerine entegre kları kadar etkilendiler. İKT üyelerinin de ğu gelişmekte olan ülkeler bu krizde daha fazla gelişme ve performans gösterdi. Kriz ekseni kaydırdı. Dünyanın ekseni değişmiştir. Dünyanın ekseni gelişmekte olan ülkelerin daha fazla söz sahibi olacağı bir kutupla hareket etmektir. 7,5 yıl içinde komşu ülkelerle ticareti 8 kattan fazla arttı. Dünyanın tüm ülkeleri ile özelikle IKT üyesi 57 ülke ile ticaretimizi çok daha fazla geliştirmek istiyoruz. 57 İKT ülkesi dünyadaki ülke sayısının yaklaşık yüzde 30’una yakın 1,5 milyar islam nüfusu ama dünya nüfusundan 4’te bir pay alan 57 ülkenin dünya milli gelirinden aldığı pay ise yüzde 7’ler seviyesinde 4,5 trilyon dolardır. Birlik içi ticaret rakamı ise yüzde 16’dır. Bu rakamın 2015’te yüzde 20’e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bugün AB’nin kendi iç ticareti ise yüzde 68’dir. Türkiye olarak da bu hedefi geçtik. Ar-ge yatırımları ile teknoloji yatırımları ciddi şekilde artmıştır. GSYİH İKT ortalaması yüzde 0.4, dünya ortalaması yüzde 2’dir. Bu konuda önemli mesafe vardır. Ar-Ge harcamalarının yüzde 80’ini gelişmiş ülkeler yaparken yüzde 1’ini İKT üyeleri yapıyor.”

VARDAN: TÜKETİCİ DEĞİL ÜRETİCİ OLMALIYIZ

Toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, temelleri 1995’de atılan ve 2006 yılından itibaren de İSEDAK’ın resmi iş forumu olarak faaliyetlerini sürdüren IBF Kongresi’nin IBF ile ISEDAK toplantıları ve akabinde yapılan MÜSİAD Fuarının, “İslam iş aleminin dünyadaki en büyük buluşması” olma hüviyetini kazandığını söyledi.

Vardan, dünyanın ticaret, üretim, finans, teknoloji, enerji, iletişim ve ulaşım kanallarıyla sıkı sıkıya birbirine bağlı, entegre bir yapıya büründüğünü belirterek, şöyle devam etti: “İslam ülkelerinin birbirleri arasında yaptığı ticaret de, son yıllarda bir miktar artmasına rağmen, genelde maalesef kayda değer bir rakam teşkil etmemektedir. İslam ülkeleri; birbirlerine destek olmak ve ihtiyaç duyulan alanlarda yardımlaşabilmek için karşılıklı olarak pazarlarını birbirlerine açmak ve kendi zenginliklerini insanlarına kazandırmak yerine, küresel dünyada gelişmiş ülkelerin açık pazarı, lüks tüketim üssü ve en ağır silah pazarı haline gelmiştir.”

İnsani Gelişme Endeksi’ndeki rakamlara göre, dünya çapındaki yaklaşık 50 İslam ülkesinin sadece 5’i, yüksek gelişmiş ülkeler arasına girdiğini belirten Vardan, bu zenginliğinde tabii kaynaklardan geldiğini ve yüksek teknolojinin üreticisi değil tüketici ğunu söyledi. İslam Dünyasının tarihinin bilim ve teknoloji ile ilgili anlı şanlı sayfalarla dolu ğunu aktararak “İslam aleminin bilim ve teknolojideki yüzyıllar önceki tarihiyle övünmemiz, bugün bize bir şey kazandırmıyor. Hz. Mevlana’nın veciz ifadesiyle, “Düne ait ne varsa dünle beraber gitti cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım. İslam ülkelerinin gelişmesi için ileride neler yapmamız gerektiğini tespit etmeye çalışacağız. Biz, insanımızın, dün ğu gibi bugün de teknoloji geliştirmeye kabiliyetli ğuna inanıyoruz. İşte bu sebeple, her sene İslam dünyasının ihtiyaçlarına binaen bir tema üzerinde ufuk açmaya çalışan Forumumuzun bu yılki temasını, “İslam Konferansı Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Teknolojinin Önemi” olarak belirledik. “.

4 ÖNERİMİZ VAR

Vardan teknoloji konusunda 4 önerisi ğunu belirterek bunları şöyle sıraladı“İlk önerimiz; eğitim sistemimizi ve özellikle üniversitelerimizi yeniçağın teknolojilerini üretecek nitelik ve niceliğe ulaştırmaktır. İkinci olarak, gençlerimizin hür düşünen, demokratik teamüllere göre yetişmiş müteşebbisler olmalarını sağlamayı öneriyoruz. Üçüncü olarak; ülkelerimizde AR-GE ve yenilikçilik çalışmalarına ağırlık verilmesini öneriyoruz. Dördüncü olarak da; bu fırsatları değerlendirecek altyapıyı ve ülkelerimiz arasında teknolojik işbirliğini oluşturmayı öneriyoruz. Ticaret arenasında yapmakta zorlandığımız işbirliğini müşterek bilimsel alt yapılarda, AR-GE’de, insan yetiştirmede, proje geliştirmede ve bu projelerin finansmanında başarmak zorunda ğumuzu görmeliyiz. Vardan, “İKT üyesi bir ülkenin bir STK Sı olarak MÜSİAD’ın, burada birçok ülkeden üst düzey temsilciyi ve binlerce karar alıcıyı bir araya getirmeyi başardığını söyledi. Vardan, MÜSİAD olarak biz her şeyden önce, derin tarihi şuuru ve medeniyet birikimi ile İslam dünyasının böyle bir işbirliği sürecini hayata geçirme ufku ğuna yürekten inandıklarını aktararak, işbirliği kültürünün taraflarca benimsenmesi ve hükümetlerin de siyasi iradelerini belirlemeleri büyük önem taşıdığını vurguladı.

“TÜRK ŞİRKETLERİ GIPTA EDİLECEK ÇALIŞMALAR YAPIYOR”

Toplantıda bir konuşma yapan Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Rashid El Rashid Rashid ise Türk şirketlerinin gıpta edilecek çalışmalar yaptıklarına işaret ederek, “Türkiye ve Mısır arasındaki ekonomik ve ticari alandaki çalışmalar günden güne artmaktadır. Mısır’daki Türk yatırımları 1,5 milyarın üzerindir. Türk şirketleri gıpta edilecek çalışmalar ve üretim yapmaktadırlar. Arap dünyası geneli olarak Türkiye ile ilişkiler genişlemektedir. İş konseylerini teşvik ediyoruz” .

“IRAK’TA 700 PROJELİK FIRSAT VAR”

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarik El Haşimi de Irak ekonomisi ile ilgili bilgiler verdi. Haşimi, şunları anlattı: “Ekonomik yönden pek çok engelle karşı karşıyayız. Ama gelişmiş teknoloji ve birikimi çekmeliyiz. Özel sektöre önem verecek ve kamuya rekabet gücü kazandıracak ve uluslar arası ticarete de girecek projeleri desteklemeliyiz. Devletimiz böylece önümüzdeki dönemlerde değişik ekonomik çalışmalara girebilecektir. Irak’ın gerçekten büyük yatırımlara ihtiyacı vardır. Bu da bizim yıllık bütçemizi aşmaktadır. Biz kapılarımızı hem Arap hem İslam hem de yabacılara açmak zorundayız. Türkiye ve Irak arasındaki ticaret 2010’da 6 milyar doları geçmese de,önümüzdeki 3 yılda bunu 20 milyar dolara yükseltme hedefine biz Irak olarak hazırız. Bugüne kadar Türk şirketleri değişik yatırımlar gerçekleştirdiler. Şu ana kadar 1 milyon konut inşa projesi, 500 bin konut inşaatı gibi 25 milyar dolar değerinde Türk şirketlerinin yürüttüğü projeler var. Irak’ta 700 projelik değişik sektörlere ait fırsatlarımız vardır.”