Uluslararası ticaret kriterlerinin ilk sırasında ekosistemi koruma şartı yer alıyor. Sera gazı emisyonunun, 2050’ye kadar sıfıra indirilmesi planlandı. Yeşil Mutabakat’ın zorunlu tuttuğu karbon vergisi ise, tüm sektörleri dolaylı olarak ilgilendiriyor. Lojistik ve ulaştırma sektörü ise dünya karbon salımının yüzde 5,5’ini oluşturuyor.
SİSTEM ÇEVRE DOSTU
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan PATH Software House ortağı Murat Kader, “Küresel pazarlardaki payını korumak ve artırmak isteyen tüm yerli işletmeciler, dijital alt yapılarını güçlendirdi. Şirketler, regülasyonlara uyumlu iş modellerini üretmek için teknolojiye yatırım yapıyor. Özellikle istihdam edilen taşımacı personelin, geleneksel yöntemlerle operasyonları yönetmeye karşı eğilimi hala çok güçlü. Bizler de bu alışkanlıkları yenileri ile değiştirebilmek için PATH teknoloji laboratuarlarında kargo ve lojistik sektörü için kolay kullanılabilir, çevre dostu sistem ve ürünler geliştirdik” ifadesini kullandı.
MALİYETLERİ AZALTTI
Tasarladıkları sistemlerin; depolama, taşıma, operasyon, sevkiyat, müşteri ilişkileri ve teklif yönetimi gibi uçtan uca tüm süreçleri kapsadığının altını çizen Kader, konuşmasına şöyle devam etti: “İlerleyen zamanlarda sıkılaşacak denetlemeler ve yaptırımlardan dolayı mutabakat kriterlerine uymayan taşıma şirketleri, gümrük kapılarından geri çevrilecek. Lojistik firmalarının yazılım alt yapılarına yatırım yapmaları, ileriye dönük ciddi bir tasarruf kalemidir. Lojistik sektörünü geleceğe taşıyacak en temel unsur, dijitalizasyon yatırımlarıdır. PATH olarak 2 büyük kargo şirketimizin alt yapı ve akıllı gönderim ağı sistemlerini geliştirdik. Bizim asıl amacımız, işletmeler tarafından kolay kullanabilir uygulamalar üretmektir. Bu sayede ise teknolojinin kullanımı yaygınlaşır.”
