Koçluk, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nda (DEHB) ilaç tedavisiyle ve terapiyi destekleyici bir çalışmadır. Dikkat Eksikliği olan bir kişinin ilacını almayı unutması, doktoruyla olan görüşme tarihini yanlış hatırlaması, seansta belirlenen hedefleri bir sonraki seansa kadar unutması, seans esnasında yükselen motivasyonun eve gidene kadar kaybolması sıkça rastlanılan durumlardır.
DEHB'si olan bir kişinin klinik ortamda verilen destek dışında gündelik yaşam içerisinde vermiş olduğu mücadelede onunla iş birliği yapacak, sıkıntı yaşadığı noktada hemen devreye girip o sorunun nasıl çözüleceğine dair onunla birlikte beyin jimnastiği yapacak birine ihtiyacı vardır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan kişiler, özellikle toplumumuzda bir psikologa gitmekten çekinebiliyor. Kaygılanabiliyorlar. Ben hasta değilim ki diye düşünebiliyorlar. Böyle durumlarda onlara bir psikolojik seansa değil siz psikologunuz sizin yaşam koçunuz olacak. Sizinle yaşamınızı birlikte organize edeceksiniz. Seansta yaşam yönetimi, zaman yönetimi ve öfke yönetimi konularında konuşacaksınız. Doğru yaşam deneyimleri kazanacaksınız diyebilirsiniz. Bu durum onun size inanmasında, güvenmesinde yardımcı olacaktır.
Özellikle Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar ve gençler söz konusu olduğunda bazen onları ailelerine “ebeveyn koçluğu” yapabilirsiniz. Ya da çocuklara ve gençlere eğitim koçluğu yapabilirsiniz. İlköğretim, lise ve özellikle daha fazla ihtiyaç olacağını düşündüğümüz üniversitede eğitim koçluğu yaklaşımı doğru bir yaklaşımdır. Psikologa gitmek konusunda çocuklarda pek sorun yaşanmayabilir. Özellikle gençler yine yetişkinlerde görebileceğimiz gibi ben deli değilim veya ben hasta değilim diye düşünebildikleri için terapiye gelmeyi reddedebilir. Böyle durumlarda onlar için psikolog bir eğitim koçu olarak yaklaşabilir.
Bu durumda gencin yaklaşımının olumlu olabileceğini düşünmekteyim. Genel olarak psikologlar dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarla ilgilenirken ders desteği hizmetini de devreye sokar. Böyle durumlarda ders desteği verecek olan ağabey veya abla ile psikolog birlikte çalışarak iyi bir eğitim koçluğu hizmetini bu kişilere yaptırabilir. Bu durumda ders desteği verecek olan ağabey veya abla psikologla düzenli ilişki içinde olmalıdır. Çocuğa ders desteği dışında sadece koçluk görevini yapacak bir kişi de terapiye destek vermek için yer verilebilir. DEHB'da en verimli yaklaşım psikologun eğitim koçu olarak sunulmasıdır. Eğitim koçluğu ile terapinin aynı kişi tarafından verilmesi başarının daha kısa yoldan kazanılmasını sağlayacaktır.
Genç bazen terapiye gitmek istemeyebilir. Bu durumlarda bir eğitim koçunun olmasına itiraz etmeyebilir. Bu koç onun, ben hasta değilim, şeklindeki korkuları açısından da doğru bir yaklaşım olacaktır. DEHB tedavisinde koçlukta amaç kişinin bozukluktan ötürü yaşadığı sıkıntılarda mücadele etmesini öğrenip, güçsüz olduğu alanları güçlendirmesine ve iç disiplinini geliştirmesine yardımcı olmak ve yaşam kalitesini arttırmaktır.
Koçluğun çalışma alanlarını, süresini ve mekânını kişinin yaşı, mesleği ve ihtiyaçları belirler. Koçluğa en fazla ihtiyaç duyan kişilerin başında DEHB'li öğrenciler gelir. Yıllarca ‘'aptal, tembel, sorumsuz''olarak adlandırılan öğrencilerin üzerinde aileleri ve öğretmenleri tarafından oluşturulan çok büyük bir baskı vardır. Hele bir de öğrenci ilaç tedavisi ve terapiye rağmen istenilen sonucu elde edemiyorsa üzerindeki baskı daha da artar ve bu baskıyla nasıl mücadele edeciğini bilemediği için de kendisini çaresiz hisseder. Korkar ve geri çekilir, mücadeleden vazgeçer.
DEHB'si olan öğrenciyle yapılacak koçluk çalışmasında atılcak ilk adım öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. DEHB'si olan bir kişinin DEHB'nin ne olduğunu, bu sorunun doğasında neler olduğunu, hangi alanlarda ne gibi sorunlar yaşayabileceğini, DEHB'nin olumlu taraflarını çok iyi bilmesi gerekmektedir. Bunları bilmeden kişinin tam olarak kendini tanıması, kendini olduğu gibi kabullenmesi ve DEHB kaynaklı sorunları ile mücadele edilmesi mümkün değildir.
Koç kişinin sorununu tanımasına yardımcı olurken bir yandan da kişinin ilgi alanlarının, yeteneklerinin, becerilerinin ortaya çıkartılıp, zaman içinde geliştirilmesine de yardımcı olur. Öğrencinin sorununun ne olduğunu çok iyi öğrendikten sonra koç danışanın kendine güven duygusunu geliştirilmesine ve iç motivasyonunu sağlanmasına yardımcı olur. Güven sorunu ve motivasyon eksikliği DEHB'de sıkça rastlanılan bir durumdur. Bu durum gencin okul başarısını olumsuz yönde etkiler.
Aptal, tembel, sorumsuz gibi kelimelerin üzerlerine yapışmış olması genci etkiler. Bildikleri konularda bile başarısız olabilirler. Güven eksikliği yaşarlar ve eyleme geçemeyebilirler. Akıllarına geçmişteki başarısızlıkları getirip, çevrelerinden gelen eleştirileri ciddiye alırlar. Burada koçun görevi, bu olumsuz duygu ve düşüncelerin farkındalığı sağlayıp bu duygu ve düşüncelerin gerçeğini anlamalarına yardımcı olmaktır. Örneğin öğrenci ödevi var. Bunu teslim etmesi gereken bir zaman var. Bu durumda koçu onun bu süre içinde nasıl bir yol izlerse bu ödevi kısa sürede bitirebileceğini anlatabilir ve bu ödevi birlikte yaparak bu korkusunu yenmesini sağlayabiliriz.
SÜREKLİLİK
DEHB'si olan bir öğrenciyle çalışırken sıkça yaşanılan bir diğer sorunda en ufak bir başarısızlıkta morallerinin hemen bozulup, motivasyonlarını kaybetmeleridir. Örneğin, tedavi ve koçluk çalışmalarıyla akademik performansında istikrarlı bir yükselişe geçen öğrenci kendine daha fazla güvenmeye başlar. Çalışma motivasyonu artar.
En ufak olumsuz eleştiri ya da herhangi bir dersin sınavından beklediğinden düşük not alması onun moralini altüst edebilir. Yıllarca başarısızlığı ve kusurları sürekli yüzüne vurulduğu için, herhangi bir konuda başarısızlık yaşandığında kendini suçlamaya başlar. Koç bu noktada devreye girer. Öğrenci durumunu doğru görmesini sağlar ve ona destek verir.
Alanur Özalp
Uzman Psikolog
E-mail: alanurozalp@hotmail.com