İstanbul’da kent içi toplu taşımada şaşırtan gelişmeler yaşanıyor. Önce İDO, deniz taşımacılığının yanında kent içi toplu taşımacılığa soyunarak, deniz otobüslerinin getirdiği yolcuları taşımak için yeni güzergâhlar oluşturdu!.. Gerekçe olarak yolcuların mağduriyeti varmış gibi gösterildi!..
Ama bakıldığında bir mağduriyet olmadığı, İDO’nun getirdiği yolcular İETT ve Özel Halk Otobüsleri ile ulaşımını rahatça sağlandığı görülmüştür. İDO, yolcu taşıma ihalesini de nasıl ve ne şekilde yaptığı, kaç firma katıldığı, şartlar ne idi? Bunlar da pek bilinmiyor!..
Her konuda açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu konu ile ilgili bir basın açıklaması yapmadı maalesef!.. Kamuoyu bu gelişmelerle ilgili bir bilgilendirme bekliyor!!!
Diğer bir gelişmede ulusal basında ve yerel basın ile daha çok internet haber sitelerinde açıklanan İETT’nin 200 araçlık bir filoyu İBB’nin yakın zamanda kurmuş olduğu İstanbul Otobüs A.Ş. adlı şirkete çalıştırılmak üzere vermesidir. Yine ne şekilde, nasıl ihale edildiği, kaç firma katıldığı veya ihale yapılmadan mı verildi bilinmiyor… Ve bir açıklamada yapılmıyor!..
Bu yaşananlar gerçekten düşündürücüdür!.. İstanbul toplu taşımacılığında yeni aktörler mi sahneye konmaya çalışılıyor veya basının yazdığı gibi bir rant paylaşılışımı mı söz konusu? Bunu ileriki günlerde göreceğiz!.. İstanbul’da özel halk otobüsü işletmeciliğinin geleceğini ilgilendiren önemli gelişmeler yaşanırken, ÖHO şirketleri, esnaf odası ve üst kurumlar ne yapıyor? Ne tür önlemler aldılar? Bu olumsuz gelişmeleri nasıl durduracaklar, nasıl bertaraf edecekler? Onlarda suskun ve çaresiz deyim yerindeyse… Treni kaçırmış durumdalar!..
Bu köşemde yazdım dilimin döndüğü kadar… Anlattım… Hatta kendi bölgemin esnafını topladım!.. Esnaf arkadaşlarıma bunlarla ilgili bilgiler verdim!..
“İBB Meclisi’nden 1500 araçlık ihale yapılsın. Bunun 1000 âdeti minibüslerin dönüşümünde, 500 âdeti ÖHO olarak ihtiyaç duyulduğunda İETT ihale edebilir” diye bir karar alındığın da İstanbul’da otobüs taşımacılığının yeterli olduğunu, yeni otobüslerin ihtiyaç olmadığı hazırlanan raporlarla belgelendirilmesi ve bu kararın yeniden gözden geçirilmesi, gerekirse kararın iptali için hukuka başvurulmasının gerektiğini belirttim!..
Ama bazı bilmişler, ihalenin yapılmasında esnafın zararı olmayacağını ve hatta bizlerin ihaleye girip, ihaleden araç alacağımızı söylemekten geri kalmadılar… Bunlar kendilerini kandırdıkları gibi maalesef esnafı da yanılttılar!.. Bu saatten sonra ne yapılır bilmiyorum. Yine usulsüzlükler tespit edilirse, bu olumsuz gelişmeler yargıdan dönebilir!..
Bu konuda cesaretli kararlar alınmalı ve uygulanmaya konulmalıdır. Bizlerden beklenen de budur!.. Bir atasözü vardır: “Korkak insanlar, hiçbir zaman zafer anıtları dikmemiştir.” Saygılarımla.
Göksel Ovacık
Özulaş A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi
E-mail: gokselovacik@hotmail.com