Bu başlık nereden mi çıktı? “Otobüs ile traktör çarpıştı; 1 ölü, 18 yaralı” başlıklı haberden (23.07. 2011 haber7).
Yol (muş)
Çanakkale-Bursa arası çoğunluk bölünmüş yoldur, ama bu yol içler acısıdır. Acısı şimdiye kadar keselere vururken, şimdi evlere, ocaklara vurmuştur. Çünki can yakmıştır:
1 kişi olay yerinde can vermiştir.
4 kişi de can vermemek için beyin cerrahi servisinde (Ç.kale Devlet Hst.) savaş vermektedirler (inşallah kaybetmeyiz).
Nedenler, gerekenler
Bölünmüş yol olsa da köstebek çukurları ve tümsekleri ile doludur. Gündüz ki tehlike, gece katmerlenmektedir. Bakım, onarım devam etse de, geçici kullanılan yerlere, geçici dolgular, düzeltmeler yapılması, konfor değil, yitirilmemesi gereken; güvenlik ve ulusal servetler, zamanlar açılarından şarttır, kaçınılamazlıktır. Ancak devletimiz bunlardan kaçınmak büyük(!)lüğünden ısrarla ayrılmamaktadır.
Yolu tehlikeye aç, sürücü suçla!
Ulu devletimiz, böyle beceriksizliklerine, bir de hukuk gaspına/çiğnemesine sapınca, -hazinlikler devleti- edilmektedir. “Kaza” olmayan kazaların tutanaklarında çoğunlukla sürücü ya da ölen tarafın suçlanmasının gerekliliği(!) Trafik Hizmetleri Başkanlarından birisi (adı bende) makamında bana söylemiştir.
Gerekçeye(!) bak!
“-Tabii ki öyle yapacağız Ahmet Bey! ‘Yol kusuru var ‘diyelim de, devlet şakır şakır tazminat mı ödesin? Aklı ve parası yeten, açsın davasını, kazansın tazminatını… Öyle vatandaş da % 1 i geçmez!”
“-Peki huku devletine ve vicdanlı polise bu durum yakışır mı?” diye sorunca, aldığım cevap şu oldu:
“-Bu işler böyledir!”
Çarpışma neden ve nasıl oluştu?
Yolun Çanakkale’ye yönü, tamirdedir, geçici işaretlemeler vardır. Her 2 yön, Bursa yönü yolunu kullanmaktadır. Otobüsümüz (İzmit fimalarımızdandır), Çanakkale yönünde, kendi sağındadır (sürücümüz hız sınırını biraz aşmışsa da anayoldadır). Özbekköylü traktör sürücümüz de, yolun ötesindeki araziden çıkıp, anayolu aşarak, köyüne gidecektir. Tarla yolundan, anayola, “tarlaya sürercesine” dikine geçmek için, durmaksızın sürer. Otobüs sürücüsü sola kaçarak otobüsün burnunu kurtarırsa da, arka dingil hizasından çarpar. Traktör parçalanır (sürücü ölmez). Otobüs sağına devrilir.
Krokiye dikkat!
Özbekköy’ den-anayola çıkacaklar için, gerekli DUR levhası vardır. Aynı gerekçeyle, karşı araziden yola çıkacaklar için, DUR levhası yoktur. Tamir-bakım için gerekli geçici işaretlemeler yanı sıra, bölünmüş yolun kapalı olan yönü ile diğeri arasında da olması gereken geçici DUR levhası yoktur.
Uyulur mu idi?
Uyum için önce kurallı ortam gerekir ve bunun kurulması da korunması da devlete aittir. Bu durumda devletin, traktör sürücüsüne de otobüs sürücüsüne de mahcubiyeti vardır. Peki, canları yananlara?
Yaptığımız bir Trafik Mesajlı Müzik uyarlaması da tam buna denk geldi:
“BANA TRAFİK KURALINDAN BİLGİLER SÖYLE,/DEVLET; UY SEN DE!/ ELLERİN ÜLKESİNDE SİSTEMİ GÖR DE; UYGULA BİZDE!"
Ahmet Türkoğlu
E-mail: ahmetturkoglu34@gmail.com