Atalarımızın dediği gibi "At binenin, kılıç kuşananın"dır. Her şey, onu gereği gibi kullanmasını, ondan yararlanmasını bilen kimseye yakışır. İş, ehli olan kimsenin hakkıdır. Onu ehli olmayana vermek zulümdür, haksızlıktır. Kendisinden yararlanılan şey kimin elindeyse onun sayılır; başkasının malı olsa da. Gelelim bizim asıl meselemiz olan otogar konusuna!..
Malumunuz olduğu üzere gündemimizde Büyük İstanbul Otogarı var. Burasını yap-işlet ve devret modeliyle otobüsçülerin kendisi yaptı. İşletmeciliğini ise AVTER yapmaktadır. Bu arada sektörümüzün duayenlerinden iki değerli insanı da anmadan geçemeyeceğim. Bunlardan biri rahmetli Cemal Ulusoy ve diğeri de Allah uzun ömürler versin Mehmet Özcan'dır. Bu insanların otogarın yapımında ve otobüs sektörünün gelişiminde emekleri ve hakları ödenemez. Otogar yapılırken, ihale şartnamesinde bir bedel yazıyordu. İnşaat geç tamamlandı ve bizler Topkapı Otogarı'ndan buraya hem geç taşındık hem de inşaat maliyetlerin de gecikmeye paralel artış oldu.
Yıl 2019 ve otogarın işletme süresi doldu. Parklanma alanları ile güvenlik ve temizlik bölümleri AVTER tarafından İBB'ye devredildi. Yakın bir zamanda da kapı çıkışları devredilecek. Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun seçim dönemindeki sözlerini hatırlatmak isterim. "İstanbul'u İstanbullular ile yöneteceğim.... Halkımızın rahat etmesi için faydasına olan güzel projeleri hayata geçireceğim!..." gibi güzel vaatleri vardı ve bizde kendisini destekledik. Şimdi aynı desteği otobüsçüye başkanımızdan bekliyoruz ki İstanbul halkı daha uygun maliyetlerle seyahat etmeye devam etsin. Otobüsçülerin yaptığı bu garajda kâr amacı güdülmesin ve halka hizmet için adımlar atılsın. Öte yandan bazı dostlarım bana otobüs kapı çıkışlarının İBB tarafından ihale edileceğini söyledi. Eğer burayı İBB işletmeyecekse, o zaman burayı garaj işletmeciliğini bilen birine ihale etsin. Aksi takdirde otobüsçülükten anlamayanlar, biz işletmecilerin daha çok zarar etmesine neden olur. Madem Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu halkı düşünüyor, işte halkın talebi de bu yöndedir.
Bu arada yazıhaneci ve otobüsçülerin gerçek sivil toplum örgütünün İYODER ve TOFED olduğunu bir kez daha dile getirmekte fayda görüyorum. Zira turizmcilerin sözüm ona derneği otobüsçü ve yazıhanecileri asla temsil etmemektedir. Onlar sivil toplum örgütünü bir ticari şirket gibi görüp, servisçiye akaryakıt satmanın peşindeler. AVTER yazıhane sahipleri ile dernek yöneticilerinin sahip olduğu araçların otogara giriş-çıkışlarının rahat olması açısından ücretsiz kart tahsis etmişti. Aynı uygulamayı İBB'nin de devam ettirmesini arzu ediyoruz. Çünkü bu insanlar, garajın yapımında emeği olan insanlardır.
Vesselam.
İrfan Kalkan
E-Mail : istozkaymak@gmail.com