Karayolları üzerindeki hizmet tesislerinin, yol güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde, standartlara kavuşturulması, yola teğet yapılardan kaçınılması, yoldan çıkış ve yola katılma ile ilgili düzenlemelerin, güvenli bir şekilde yapılması, yatay ve dikey işaretlemelerle ayrılma ve katılma kollarının kolay algılanabilir olması gerekir.
Çevre aydınlatmaları ve tanıtım levhalarında yanlış algıya neden olmayacak şekilde düzenlemelerin yapılması ve standart hale getirilmesi gerekir. Gerek otoyollarda gerek bölünmüş yollarda hizmet tesislerini sağda ve solda ayrı ayrı planlamak, gerek yatırım gerek işletme gerekse çevre yönünden verimli olmamaktadır. Bu nedenle tesisleri ayrılma ve katılma kollarıyla desteklemek şartıyla yol ortasında iki yönlü traŞğe hizmet verecek şekilde yapmak, ısıtma, soğutma, aydınlatma, yatırım, çevre ve işletme yönünden büyük bir verimlilik sağlayacaktır.
Ayrıca bölünmüş ve bölünmemiş yollarda yapılacak tesislerin projeleri, yol güvenliği, verimlilik ve çevre açısından asgari standartları oluşturacak şekilde yol otoritesi tarafından standart tip projelere kavuşturulmalıdır. Bu konuda yatırımcı ve işletmeci durumundaki kişi veya tüzel kişilerin keyŞ müdahalelerine ve standart dışı uygulamalarına müsaade edilmemeli ve yaptırım uygulanmalıdır. Bu tesisler ulusal yollarımızı uluslararası yollara bağlayan, uluslararası ulaşım sisteminin önemli birer parçası ve ülkemizin itibarıdır. Bu tesisler sınıflandırılarak işletmeleriyle ilgili esasların bir yönetmelikle düzenlenerek kontrol ve denetim altına alınması hizmet standardı açısından büyük önem arz eder.
Bugün 2.200 Km’lik otoyollarımız üzerindeki tesisler standart dışı, keyŞ, hiçbir eser niteliği taşımayan gelişigüzel yapılarla doldurulmuştur. Ayrıca tanıtım levhaları, ışıklandırmaları ve işaretlemeleri yol güvenliği açısından uluslararası standartlara uygun değildir. Birçoğu otoyollara teğet bir şekilde yapılmıştır. Yine otoyollarımız üzerinde TIR park alanı olarak ayrılan hizmet tesislerinin hemen hemen hepsi otobüs ve otomobillere hizmet veren ticari tesislere dönüştürülmüş, bazılarında yük taşıtlarının girişine müsaade edilmemektedir. Bu da yük taşıtlarının yol üzerinde park edip dinlenmelerine veya hiç dinlenmeden yola gitmelerine neden olmakta ve traŞk güvenliğini tehdit etmektedir. Kısacası bu konuda uluslararası standartların dışına çıkılarak park alanları özel şirketlerin ticarethanelerine dönüştürülmüştür. Bu da ihale mantığı ve ticari teamüllere aykırılık teşkil etmektedir.
Mevzuatlar Arası Uyum Taşımaları düzenleyen 4925 sayılı kanun ve yönetmelikleri, yerel yönetimler kanunu, Ticaret Kanunu ve TraŞk Kanunu başta olmak üzere birçok mevzuatla çelişmektedir.
Şehirlerarası taşıma ulusal bir düzenlemeye kavuştuğu halde birçok ilimizde yok sayılarak, şehirlerarası taşımayla ilgili yerel düzenlemeler yapılmakta ve taşıma kanunuyla yönetmelikleri yok sayılmaktadır. Taşımadan doğan sorumluluklar, kusursuz sorumluluk, müteselsilen kefalet gibi kavramların sorumluların teminatlarıyla desteklenerek güvence altına alınması hak ve sorumluluklar açısından büyük önem arz etmektedir.
Çözüm Önerisi: Ulaştırma Bakanlığı öncülüğünde sektörel sivil toplum örgütleriyle birlikte oluşturulacak bir çalışma gurubunun TOBB desteği ve akademik destek ile çelişkilerin tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin hazırlanarak ilgili mevzuatların uyumlandırılması sağlanmalıdır.
Mevzuat düzenlemelerinde ve karar süreçlerinde sivil inisiyatifin katılımı sağlanmalı, özellikle şehir içi taşımalarda karar organı olan UKOME’ler de sivil inisiyatifte yeterli sayıda temsil ve oy hakkı verilmelidir.
Çevre, Güvenlik ve Enerji Verimliliği Bakımından Yenilikçi Araçlar
Taşıtlar çevreye en çok zarar veren ana unsurlardan biridir. Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde bu konuya büyük bir duyarlılık gösterilmektedir. Büyük yatırımlarla çevreye en az zarar veren taşıtları üretmek için büyük kaynaklar ayrılmakta ve teşvik edilmektedir. Ülkemiz otomotiv endüstrisinde de dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Son yıllarda gerek dünyadaki fonlardan gerekse ulusal kaynaklardan bu konuya önemli kaynak aktarılmaktadır. Bu konu ciddi ölçüde teşvik kapsamına alınmıştır.
Çevreye daha az zarar veren ve daha az akaryakıt tüketen taşıtlardan daha da önemlisi ulaşımda enerjinin verimli kullanılması ve israf edilmemesidir. Bu nedenle verimlilik kavramı çok açıdan ele alınmalıdır. Ulaşım güvenliği açısından araçların tüm donanımlarının akıllı sistemlerle desteklenmesi teşvik edilmelidir. Ar–Ge desteklerinin kamudan çok özel sektöre denetlenebilir şekilde aktarılması ve artırılması gerekir.
Karayolu Güvenliği
Karayolu güvenliğinde en önemli konu, yol standartlarının yükseltilmesi, bölünmüş yolların arttırılması, kara noktaların çözülmesi, şehirlerarası yolların kent geçişlerinde gerekli önlemlerin alınması, hemzemin geçişlerin engellenmesi ve transit yolların yerleşim birimlerinden geçişlerinde tampon bölgeler oluşturularak yol meskûn mahal ilişkisinin sorunsuz hale getirilmesi ulaşım güvenliği ve ulaşım hızı açısından büyük önem arz etmektedir. Yol kenarı tesisleri standartlarının güvenlik açısından uygulamada yeterli hale getirilmesi kazalarda önemli yer tutan yanlış yüklemelerin denetimle kontrol altına alınması, tarım havzalarında büyük ölçüde denetim dışında kalan tarım araçlarının transit yollarda dolaşımının engellenmesi ve tarım havzalarında bölgesel tarım araçları yolları yapılarak sorunun çözülmesi gerekir.
Tarım araçlarının donanım, bakım ve işletim yönünden en az diğer taşıtlar kadar denetlenmesi ve kontrol altına alınması kazaların önlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Ayrıca karayolu güvenliği ve verimlilik açısından toplu taşımacılık geliştirilerek özendirilmelidir. Hız, çalışma koşulları ve süreleri tüm taşıtlar için sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Taşıtların üretim sonrası tadilatlarında gerekli denetimlerin yapılmaması ve yeterli yaptırımların uygulanmaması taşıma güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.
Özellikle yük taşıtlarının şasi boylarıyla kasa boylarının farklı olması diğer taşıtların arkadan çarpmasında çok ölümlü kazaların en önemli nedenlerinden biridir. Arka tampon seviyesi kasa seviyesinden 1 – 1,5 metre içerde olması, bu taşıtlara arkadan çarpan otomobil ve otobüs gibi taşıtların sürücülerinin ve yolcularının ölümlerine neden olmaktadır. Yine bu taşıtların tampon yüksekliği uluslararası standartlarda olmalıdır. Trafik kaza raporları ve istatistikleri incelendiğinde bu konunun önemi daha da iyi anlaşılacaktır. Bu konular; Sanayi Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın koordineli çalışarak çözmesi gereken önemli bir karayolu güvenlik sorunudur.
Ayrıca online denetim sistemlerinin uygulanmaya konması ve yaygınlaştırılması denetim gücünü arttırmakta ve denetim sistematik hale getirilerek kişi inisiyatifinden soyutlanmaktadır. Taşıtlardaki uydu sistem ve donanımlarına her türlü bilgi online olarak aktarılabilmekte, gerek sürücüler gerek yolcular gerekse yolu kullanan diğer unsurlar her türlü bilgiye anında ulaşmakta ve yol kullanıcılarına uyarılar anında yapılabilmektedir. İletişim teknolojilerindeki gelişmeler toplu taşıtların içine kadar girmekte ve yolculukta geçen zaman daha iyi değerlendirilmektedir.
Bu sistemler, şehir içi ve şehirlerarası trafikte geçen zamanın, eğlence, dinlenme ve bilgiye dönüşmesini sağlayacaktır. Bu nedenle bu sistemlerin edinilmesi ve uygulanmasını destekleyecek yasal düzenlemelerin hızlı bir şekilde yapılması, teşvik edilmesi ve desteklenmesi trafik hızı, güvenliği ve konforu açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır.
Pazara Ve Mesleğe Giriş
Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleriyle pazara ve mesleğe giriş konuları tanımlanmış mali yeterlilik, mesleki yeterlilik ve mesleki saygınlık gibi kavramlar getirilmiş olmasına rağmen denetim ve yaptırım uygulamada yeterli olunamamıştır. Özellikle yolcu taşımacılığında kayıt dışılıkla mücadelede hiçbir mesafe alınamamıştır.
Mesleki yeterlilik ile ilgili eğitim alt yapısı oluşturulmadığından, eğitim yapılmadan mesleki belgeler verilebilmektedir. Mesleki yeterlilik alt yapısının sağlıklı ve yeterli bir yapıya kavuşturulması gerekir. Mali yeterlilikte atıl kapasite yaratmamak için özmal kapsamı değiştirilerek, bir özmala karşılık en az iki taşıt kiralanabilmelidir. Mevzuatta kapasite kullanımı ve verimliliği engelleyen düzenlemeler değiştirilmelidir. Taşımada kullanılan taşıtların yaşları konusu AB müktesebatı çerçevesinde çözülmelidir.
Karayolu taşımacılığımızda, az taşıtlı çok sayıda firma olması, sektörün kontrol ve denetim altına alınmasını zorlaştırmakta, verimliliği azaltmaktadır. Buna karşılık az sayıda çok taşıtlı, mali yeterliliği, mesleki yeterliliği ve mesleki saygınlığı olan firmaların desteklenmesi gerekir. Firma sayısının azaltılması Ulusal Ulaşım Kimliği ve Kalitesi açısından büyük önem arz eder. Taşımacı kuruluşların çok ortaklı büyük yapılara dönüştürülmesi, sürdürülebilir, kaliteli ve nitelikli bir ulaşım modeli ile çalışanların hak ve sorumlulukları açısından sayısız yararlar sağlayacaktır.
Teknik ve sosyal şartlarda ülke şartları dikkate alınarak sürücülerin lisanslandırılması, eğitim, denetim, çalışanların hak ve sorumlulukları, çalışma şartları, araçların teknik özellikleri AB müktesebatıyla eş değer duruma getirilmelidir.
GELECEK BÖLÜM: Turizm Taşımacılığı
Mustafa Yıldırım
TOF Genel Başkanı
www.ulasimgazetesi.com