Sayın okuyucularım sizi epey ihmal ettim ama bundan sonra size söz veriyorum bu suçumu af ettireceğim. Hem İstanbul’a yapılacak 3ncü köprü hem de ulaşım sektörü için yazacağım.
Bu ülkede yaşayan insanların görevi; bu ülkenin yeşilini korumak, toprağını korumak en önemli görevlerinden biridir. TEMA isimli sivil toplum örgütünün üstlendiği görevler ibadet gibidir!.. O yüzden TEMA da görev yapan insanları saygı ile karşılarım.
Sayın Tayyip Erdoğan beyin onayladığım düşünceleri vardır ancak son zamanlarda aldığı kararları düşünüp aldığına inanmıyorum inanmak istemiyorum. İşte bunlardan biride 3ncü köprünün Rumeli Feneri ile Garipce köyü aksıdır. Bu aks Belgrad ormanları üzerinden geçerek İstanbul’un akciğerini kurutacaktır. İstanbul ilinin Kuzey Güney aksında Poyraz kuzeyden eser Lodos ise güneyden eser dolayısıyla Karadeniz’den esen poyraz bu yol sayesinde Karbondioksit salımını olduğu gibi yeşil örtünün üzerine boşaltarak hem toprağı hem de bitkiyi mahvedecektir.
İstanbul için yıllarca emek verilerek Anakent Belediyesi İMP 1/100000 planlarda yeşil doku ve tarım arazisi olarak seçilen bu bölge 3ncü köprü güzergahı sebebiyle karpuz gibi bölünecektir. Milyonlarca M2 arazi milyon yılda elde edilen yeşil doku ve tarım arazisi elden gidecektir. İşte bu İstanbul halkına ulaşım adına yapılmış en büyük cezadır geleceğimiz için ayağımıza sıkılmış kurşundur. Sayın Ulaştırma Bakanımızın Başbakanın görüşünü alarak hazırladığı 3ncü köprü aksı İstanbul Belediyesini de ters köşeye yatırmış, hazırlanan 1/100000 planlar hem amacına hem de düşüncesini plan mantığını ortadan kaldırmıştır.
Peki, çözüm ne olmalıydı?
Alın size çözüm:
Sayın Prf. Dr. Ahmet Vefik Alp bey ile yaptığımız söyleşi ve dünyadaki uygulamalardan size bir demet sunuyorum. Bu proje uygulanırsa hem ormanlarımız kurtulacak hem de Ulaşım sektörü rahat nefes alacaktır. Şu anki 3ncü köprü aksı;
• Raylı sistem ulaşıma entegre olamıyor,
• Lastikli toplu taşıma ulaşımına entegre olamıyor,
• Özel araç ulaşımına entegre olamıyor,
• Güzergâh uzun olduğu için Kent’in iki ucu arasında hareket eden çevresel ulaşıma destek veremiyor,
• Projenin tek faydası şehirler ve ülkelerarası transit ulaşımı kent dışına alıyor olması. Ancak transit trafiğin oranı %3, kent dışına çekilmesi tek başına İstanbul trafiğine bir rahatlama getiremez.
Eğer bu proje uygulanacak olursa otobüsler Bayrampaşa otogarından önce kuzeye çıkacak, bu arada ifade edilen tüm cep otogarları ve şu anda yapılması TOF tarafından düşünülen Ataşehir escort otogarı maalesef atıl bir yapı olacaktır. Bu konuyu bilahare uzun uzun yazacağım gelin şimdi hocayı dinlemeye devam edelim.
ITU den 12 Hocalık Bilim Ekibi….
TRANSMAR ‘Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viadük’ projemi 1999 yılında İstanbul MHP Başkan adayı iken açıklamıştım. O tarihten bu yana 10 yıldır bana ilaveten Türk ve yabancı uzmanlar çalıştı, Proje geliştirildi. ITU den ve uluslararası bilim platformundan onay aldı. ITU ‘Naval Architecture & Ocean Engineering’ (Gemi Inşaat ve Deniz Bilimleri) bölümünden Türk Lloyd eski başkanlarından rahmetli Prof. Dr. Yücel Odabaşı yönetiminde Prof. Dr. Serdar Beji, Doç. Dr. Kadir Sarıöz, Doç. Dr. Muhittin Söylemez, Doç. Dr. Ahmet Ergin, Y. Doç. Dr. Yalçın Ünsan, Y. Doç. Dr. Ertekin Bayraktarkatal, Dr. Mustafa Insel, Dr. Emin Korkut, Dr. Oğuz Yılmaz, Dr. Serhan Gökçay ve Araş. Gör. Ebru Narlı Hocalarımızdan oluşan bilim heyeti 2000-2002 yılları arası TRANSMAR’ın mühendisliğini çalıştı, ön tetkik ve hesaplarını yaptı, simülasyon modelini inşa etti, ITU Ata Nutku Model Deney Havuzunda 50 yıllık perspektifte en şiddetli lodos ortamında test etti, raporlarını hazırladı, teknik vize verdi.
İşte Doğru Proje…
İstanbul’un içine girmesi gerekmeyen transit ve çevresel trafiğin kent dışına alınmasından ve kentiçi ulaşıma destek verecek bir raylı sistemi de içeren bir sürat geçişinin yapılmasından yanayım. TEM ve FSM ile başarılamayan bu projenin bu kez doğru güzergâhtan geçirilmesini istiyorum. Bu İstanbul’un son şansı. Bu nedenle 50 km si denizde toplam 80 km lik TRANSMAR ‘Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viadük’ projesini tasarladım. Bu geçiş hem Raylı Mekik’i, hem transit trafiği, hem de çevresel trafiği taşıyor. Diğer bir deyişle Pendik’ten Avcılar’a gidecekseniz Kent içine girmeden yarım saatte deniz üzerinden gidebileceksiniz. TRANSMAR çok amaçlı bir Proje. Karaya ayak basmadan AHL den SGHL ye 15 dakikada transfer yapabiliyorsunuz…
Ancak bu projeyi anlayamayanlar, ‘deniz üzerinden 50 km geçiş olur mu.?’ diyenler bir gün ecnebiye gidip benzer deniz geçişlerinin üzerinden geçince ‘vay anasını’ diyorlar. ABD Norfolk ta 37 km lik Chesapeake, Danimarka-Isveç arası 17 km lık Oresund, S. Arabistan-Bahreyn arası 25 km lik King Fahd Causeway, Çin de 36 km lik Hangzhou, Kanada’yı Prince Edward adasına bağlayan 13 km lik Confederation Bridge, Tokyo Körfezi’nde 17 km lık Aqualine, Lizbon da 17 km lik Vasco De Gama, Malezya da 14 km lik Penang, Rio de Janeiro da 14 km lik Silva, ve planlanan Danimarka ile Almanya’yı bağlayacak olan 20 km lik Fehrman, 40 km lik Katar-Bahrain ve 50 km lik Hong Kong -Macau su geçişleri bunlardan bazılarıdır. Bunlar zemine oturan geçişlerdir. Yüzer sistem su geçişleri ise daha ekonomik ve pratik olduklarından, depremden etkilenmediklerinden giderek önem kazanmaktadırlar. Offshore petrol platformlarının teknolojisi kullanılan yüzer köprüler Japonya, İskandinavya ve ABD de hizmet veriyor. Temelleri yok, suyun kaldırma gücüyle ayakta duruyorlar. Haliç Köprüleri de yüzer sistemlerdir.
DÜNYADAKİ UYGULAMALARI AŞAĞIDADIR,
Sayın okuyucularım bilim daima iyi şeyler üretir akıl ise bunun maistresudur. Sayın Tayyip Bey akıllı adamdır bu projeyi ülkesi için mutlaka gözden geçirecektir. Bizler Avrupa ve Asya geçişine karşı değiliz ama milyonlarca yılda elde edilen ormanımızı suyumuzu yeşilimizi çocuklarımız için korumak istiyoruz lütfen biraz akıl diyoruz başka şey demiyoruz. Teşekkürler Sayın Prf.Dr. Ahmet Vefik Alp bey iyi ki bu ülkede sizler varsınız ülkemizde yabancı mimarların cirit attığı dönemde iyi ki bu ülkenin değerli mimarları var. Saygılarımla Sevgili okuyucularım.
Ahmet Gözen
E-mail: gozenahmet@gmail.com