Öncelikle nedir bu “Ulaştırma” bir bakalım. Anlata anlata, konuşa konuşa mevzusunu bitiremediğimiz şu hadisenin tanımı ile başlayalım incelemeye. Türk Dil Kurumu’na göre: “1. Ulaşma işi. 2. Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş, münakale, muvasala temas” anlamına gelmekte olan bir fiilmiş ulaştırma.
Bana göre ise; “Bir eşyayı veya insanı bir yerden bir başka yere, belirlenmiş kurallar çerçevesinde ve belirli bir sürede nakletme” işidir ulaştırma.
ULAŞTIRMA İŞİ YAŞAMSAL BİR FONKSİYONDUR
Günümüz dünyasında sayısız sektör bulunmaktadır. Ancak ulaştırma sektörü ve faaliyeti medeniyetin her döneminde müstesna bir yer tutar. Aslında bir sektör olarak görmek önemini hafife almaktır kanaatimce. Ulaştırma işi yaşamsal bir fonksiyondur. Yani ulaşım faaliyetinin gerçekleşmemesi, yaşamın devamlılığını da tehlikeye düşürür. Örneğin sadece bir gün boyunca hiç bir ulaşım faaliyetinin gerçekleşmediğini düşünelim!.. İçecek su, yiyecek gıda bulamayız.
Özellikle global bir anlayışla bütünleşmiş dünyamızda ulaşım faaliyetlerin durması hayal bile edilemeyecek felaketlere yol açacaktır. Bu nedenle ulaştırma işi yaşamsal bir fonksiyondur. Doğal yaşamda da bu böyledir. Tüm canlılar ulaştırma işini bir şekilde yerine getirerek varlıklarını devam ettirirler. Doğada yavruların beslenmesi en temel ulaşım faaliyetidir. Üstelik arılar ve karıncalar gibi canlılar işi daha da ilerleterek lojistik sektörünün ilk ve çok başarılı bir şeklini başlatmış durumdadırlar.
ULAŞTIRMA, EKONOMİNİN CAN DAMARIDIR
Ekonomik ve ticari açıdan ulaştırma sektörünü inceleyecek olursak; yukarıda anlattığımdan az kalır bir öneminin olmadığı görülecektir. Genel anlamda ulaştırma, ekonominin doğrudan altyapısı konumundadır. İyi teşkil edilmiş başarılı bir ulaşım sistemi; hammadde teeminini, yarı-mamul tedarikini ve son ürününün pazarlara iletimini verimli bir şekilde gerçekleştirecek, bu sayede ürünün katma değerine, bulunabilirliğine ve uygun maliyetle piyasaya arzına doğrudan katkı sağlayacaktır.
Nitekim birçok uluslararası ulaştırma anlaşmalarının (konvansiyon) 1945’li yıllardan itibaren teşkil edildiği görülecektir. Diğer bir ilginç nokta ise bu uluslararası ulaştırma konvansiyonlarının UNECE (Avrupa ekonomik komisyonu) önderliğinde teşkil edildiğidir.
Yani savaş neticesinde yıkılmış bir kıta ekonomisinin yeniden teşkilini amaçlayan UNECE, öncelikle ulaştırma sektörünü düzenlemekle işe başlamıştır. Aksi halde, üretimin başlaması da mümkün olmayacaktı. Bu maksatla önce ulaştırma sorunları çözülmüş, akılcı bir strateji üzerine sistematik ve çok iyi tasarlanmış bir ulaşım ağı kurulmuş, bunun üzerine de ekonomik gelişmeler inşaa edilmiştir. Bazı ulaştırma konvansiyonlarının tarihçesine baktığımızda durumun netliği görülecektir.
* 1975 TIR sözleşmesi 1947 yıllarında oluşturulan bir düşüncenin eseridir. (1959-1975 Sözleşme resmiyet kazanmıştır)
* ATA Konvansiyonu 1961 de teşkil edilmiştir.
* CMR Konvansiyonu 1956 yılında teşkil edilmiştir.
Açıktır ki, gelişmiş ülke ekonomileri ulaşım sistemlerine paralel olarak mesafe katetmişlerdir. Çok iyi tasarlanmış, etkin ve verimli bir ulaşım altyapısının oluşturulmaması halinde ekonomik gelişme de hayal olacaktır. Ekonomi ve ticaret ulaştırma faaliyetlerine muhtaçtır, hatta yaşam bile.
Ulaştırmalı günler dilerim...
13.01.2012
Alpaslan DOĞAN
Ulaştırma ve Lojistik Yönetimi Danışman ve Eğitmeni
E-mail: a.dogan@ulastirma.biz