1995 yılında dönemin hükümet yetkilileri, görsel ve yazılı medyaya sık sık çıkarak; “Türkiye artık Avrupa Birliği üyesi olmak üzeredir. Gümrük Birliği anlaşması yürürlüğe giriyor. Hayırlı, uğurlu olsun!..”
O günlerde AB’nin ne olduğunu tam olarak bilmeyen sade Türk vatandaşları olarak bizler, ne olacağını anlamaya çalışarak şu soruya cevap arıyorduk; “1963 yılından beri girmeye çalıştığımız, ancak kapısında bekletildiğimiz o gün gelmiş miydi? Yoksa onlar (AB ülkeleri) ortak, biz Pazar mı olacaktık?”
Gümrük Birliği’nin işleyişinde yer alan; Sanayimizi, dolayısıyla otomotiv sektörünü doğrudan ilgilendiren “Sanayi ürünleri ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin mevzuat” kısmı, 1996 yılından itibaren sektörün tüm katmanlarınca ele alınmış ve kısaca MARTOY olarak tanımlanan “Motorlu araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği” çıkartılmıştır.
MARTOY’da yer alan “Aydınlatma ve Işıklı Sinyal Cihazlarının Motorlu Araçlara ve Römorklarına Yerleştirilmesi ile ilgili Tip Onayı Yönetmeliği (76/756/AT)”; genel olarak araç aydınlatmalarının koşullarını, bunların araçlara yerleştirilmelerini, v.b. teknik detayları belirleyen kapsamlı bir normlar bütünü olup, araç dizaynlarında öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken ve bu yüzden de araçların temel yönetmeliklerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
76/756/AT Yönetmeliği’nde, araç aydınlatma aksamlarının bir araca konumlandırılmasın da genel olarak; aracın ön lambaları ile ön uç hat işaret lambalarının beyaz renkli (sis lambaları sarı renkli olabilir); sinyal lambaları, yan işaret lambaları, reflektörlerinin amber renginde ve araç arka lambaları (stop, konum, sis), arka uç hat işaret lambaları ile reflektörlerinin kırmızı renkte (geri vites, ile plaka lambaları beyaz olmak üzere) olması gerektiğini ifade edilmiştir.
Hal böyle iken genellikle ticari amaçlı yolcu taşıyan araçlarda; yani Şehirlerarası otobüslerin (M3) hemen hemen tamamında, kısmen Midibüs-Minibüslerde (M2), nadiren de olsa dolmuş olarak bilinen araçların (M1) ön camlarında ve/veya bunların bazılarının yan camlarında; aracın gideceği güzergahı, durakları, seyahat firması’nın ismi, v.b. kısacası istenilen yazıların yazılabildiği ve içlerinden; genellikle beyaz, yeşil veya sarı renginde, ama çoğunlukla kırmızı renkte olan “ışıklı kayan yazılar” geçen “ışıklı kayan yazı tabelası(ları)” hepimizin dikkatini çekmiştir.
Bununla beraber, söz konusu araçlardan özellikle şehirlerarası otobüslerde ve kanaatimce en olması gereken bir yer olan araç arka camlarında ise ışıklı kayan yazı tabelalarına pek rastlanmamaktadır. Oysaki şehirlerarası yolcu otobüslerinin yan yana dizildiği mola yerlerinde veya peronlarda “ışıklı kayan yazı tabelası” araçların ön taraflarında kaldığı için yolcular, ya aracın plakasını ezberleyecek ya aracın önüne geçerek ışıklı kayan yazılara bakacak ya da araca binmek suretiyle diğer yolculara bakıp otobüsünü bulmaya çalışmaktadırlar.
Bir an için, ışıklı kayan yazı tabelası bulunan araçlardan birinde, ışıklandırmanın yetersiz olduğu yollarda, gece karanlığında ve yeterince geniş olmayan bir yolda yolculuk ettiğimizi düşünelim. Bu sırada, karşıdan başka bir aracın gelmekte olduğunu ve bu aracı kullanan kişinin gözüne isteyerek veya istem dışı olarak bizim aracımızın ön camında bulunan söz konusu renkli ve hareketli(kayan) yazılara takıldığını, hele bir de gelmekte olan aracın biraz süratli gittiğini ve şoförün yorgun olduğunu varsayarsak….
Kanaatimce, bugüne kadar “ışıklı kayan yazı tabelası(ları)” bulunan araçlarla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadıysa (veya yapıldıysa bile henüz yürürlüğe girmemişse) önemli bir hususta göz kayması(!) yaşıyoruz diye düşünüyorum. Burada doğal olarak “Ne yapalım, bir önerin var mı? ” seslerini işitir gibi oluyorum. Lafı uzatmadan direkt cevap vermek gerekirse; Evet…. Naçizane bir önerim olacak. Arz etmeye çalışayım:
Yukarıda vurguladığımız Aydınlatma ve Işıklı Sinyal Cihazlarının Motorlu Araçlara ve Römorklarına Yerleştirilmesi ile ilgili Tip Onayı Yönetmeliği (76/756/AT) baz alınmak suretiyle benzer şekilde “Işıklı kayan yazı tabelaları bulunan araçlar” için; “Tabela ve kayan yazı” standartları boyutsal olarak belirlenmeli ve tabeladaki “ışıklı kayan yazılar” belli bir ışık akısına (lümen) sahip olmak kaydıyla;
1- Araç ön camlarında ise; Beyaz renkte veya ön sis lambası gibi sarı renkte,
2- Araç yan camlarında (varsa); Amber renginde,
3- Araç arka camlarında (varsa); Kırmızı renkte olmalıdır.
Yukarıdaki şartlara haiz söz konusu “Işıklı kayan yazılar”;
1- Araç hareket etmemiş halde iken; yani yolcu taşıyan araçlar için araç; peronda, duraklarda, mola yerlerinde, yolcu indirme-bindirme esnasında; ışıklı halde ise isteğe bağlı olarak hareket edebiliyor (kayabilir) olmasında bir sakınca yoktur.
2- Araç hareket etmeye başlamış ve seyahat halinde ise;
a) Araç, belli bir hız limitine ulaştıktan (örneğin 30-40 km/h) sonra;
Işıklı ve hareketli(kayan yazı) konumda ise ya sönebilmeli ya da ışıklı biçimde ancak durağan (sabit) hale gelebilecek şekilde,
b) Araç, seyahati sırasında yüksek hızdan belli bir hıza indikten (örneğin 40-30 km/h) sonra;
Durağan ve ışıklı konumda ise seyahat esnasında olduğu üzere ya durağan halde kalabilmeli ya da durağan halden çıkarak hareket edebilecek(kayabilecek) şekilde, olabilmelidirler.
Bu bağlamda; ilgili sivil toplum kuruluşları, araç imalatçıları, teknik hizmetler kuruluşu/ları, Tip onayı kuruluşu/ları, ilgili Bakanlık(ların) ve gerekirse üniversitelerimizin değerli yetkilileri ile bir komisyon oluşturarak; Işıklı kayan yazı tabelası(ları) bulunduran yolcu ve/veya yük taşıyan araç için “ Işıklı kayan yazı tabelaları, bunların araçlara yerleştirilmesi ve kayan yazılar ” hakkında bir düzenleme yaparak hem şoför arkadaşlarımızın olası dikkat dağılmasını önlemiş hem de bahse konu araçların MARTOY’da yer alan ilgili yönetmelik ile çelişkisini ortadan kaldırmış olacaklardır.
Ertan Döner
Makine Mühendisi
E-Mail: ertandoner@yahoo.com