Volkswagen’in öyle iki arabası var ki, biri manken gibi güzel, diğeri yaban keçisi gibi eti lezzetli. Biri Caravelle, diğeri Crafter Volt... Caravelle, önden baktığında gülüyor, arkadan baktığında bacakları güzel.
Her yere gider...
Manken gibi.
Yüzüne bakıyorsun, yüzü güzel.
Arkadan baktığında bacakları güzel, içine baktığında içi ferah, huyu, suyu güzel...
Ruhsatı minibüs de oluyor, özel de oluyor.
1 öğün ot yiyor, 3 öğün süt veriyor.
Diyet yapıyor. Çok az yiyor, çok koşuyor. Bir dilim ekmek, kibrit kutusu kadar peynirle, 1000 kilometre yol gidiyor. Tam bir diyet yapıyor. A köprüsü, B köprüsü tanımıyor. Nereye vurursan, oradan gidiyor. Çok güzel bir manken Caravelle. Ayrıca tam bir Tay gibi koşuyor. Boyu güzel, posu güzel... Her şeyi yerli yerinde...
Öyle, “Ben podyuma çıkmam” demiyor.
Kafası bozulmuyor...
Tırnakları her daim manikürlü... Tertemiz şık, en güzel elbiseleri giyiyor. Üzerine her türlü elbise yakışıyor, her türlü elbiseyi taşıyor. Çok iyi huylu bir manken bu Caravelle. Güzel bacaklarını, güzel topuklu ayakkabılar taşıyor. O kadar topukla gene de tökezlemiyor. Her daim podyumda salına salına yürüyor.
Dedim ya, önden yüzü güzel, arkadan bacakları güzel. Huyu güzel, içi ferah... Bu manken kız sayesinde cebimiz para görüyor.
YABAN KEÇİSİ GİBİ
Crafter Volt yaban keçisi. Eti güzel lezzetli... Keçi gibi tırmanıyor... İnatçı… Gitmem demiyor. Eti ucuz, lezzetli. Çocukları gezdiriyor, dağlara çıkartıyor. Turistleri gezdiriyor, dağa, taşa çıkartıyor.
Şehir içinde de güzel. Anzer balı gibi, yiyene şifâ oluyor. Yaban keçisi gibi, dağa taşa vur. İn şehre asfalt a yapıştır. Gitmem demiyor. İnat etmiyor. Sırtına binince, rahat konforlu... Asfaltı da kazıyor, toprağı da kazıyor...
Eti tam ızgaralık… Yedikçe yiyesin geliyor. Eti her derde deva... Güzel, sağlıklı... Dağda, taşta dipdiri duruyor... Az yiyor, çok koşuyor. Dağın tepesine çıkıyor, aşağıya iniyor, yine de yorulmuyor. Karlı tepelerde, soğuk sıcak dinlemiyor. Öyle çabucak hastalanmıyor, nazlanmıyor.
Sütü çok yağlı... İçen bir daha içiyor. Çok atik, bir o kayada, bir bu kayada gezip duruyor. Bacakları çok güçlü… Öyle tırnakları çabuk yıpranmıyor. Hem eti güzel lezzetli...
Hem de yağlı sütü yağlı...
Her derde deva...
Mehmet Öksüz
(Minitur)
E-mail: info@miniturizm.com