Önceki yazımızda karayolu ulaştırma ve önemine değinmiştik. Şimdi ise tarihine, gelişimine bir bakalım. Kara ulaştırma tarihi dediniz mi, akla evvela tekerleğin kullanılmaya başlaması gelmelidir. Tekerlek, gerçekten de insanlık tarihi için önemli bir mihenk noktası durumundadır.
İnsanlık ilk çağlardan itibaren birşeyleri taşıma gerekliliği duymuştur. İlkel toplumda avcı birlikler, avlarını kabilelerine kadar getirmek için taşımaya ihtiyaç duymaktadırlar. Avlar tüketilir veya sonraki günlerde tüketilmek üzere saklanırdı. Bu aynı zamanda bir lojistik faaliyetidir. (Avlanma, taşıma ve depolama faaliyetleri)
Bu taşıma işi önce insanlar tarafından büyük güçlükle yapılmaktayken, hayvanların evcilleştirilmesi ile birlikte ilkel sallar ve devamında da kızaklar kullanılmıştır. MÖ 10.000: İlk olarak kızak kullanımına rastlanmıştır. Ağaçtan yapılan bu kızaklar kar ve buzda avları taşımakta büyük yarar sağlamıştır. Kızağın kullanımı ise Orta Asya’da ilk olarak ortaya çıkmış, buzul çağı dönemlerinde bu kızaklarla uzun, hatta kıtalar ötesi (Berring Boğazı’ndan) geçişler gerçekleştirilmiştir. Kızakların karaparçası üzerinde kullanımı birçok güçlükle gerçekleşmekte ise de daha kolay yollar aranmıştır. Bu arayış tekerleğin bulunmasına değin devam edecektir.
MÖ 3000: Nihayet tekerlek bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. Ahşaptan yapılan bu buluş, zamanla medeniyetin gelişiminde çok önemli bir yer tutacaktır. Nerede bulunduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, tarım ve hayvancılığın gelişmiş olması, sürekli olarak hareket halinde olmaları ve göçe yatkınlıkları nedeni ile Orta Asya topluluklarının bu konuda öncülük etmiş olmaları kuvvetle muhtemeldir. Özellikle zamanının çok ilerisinde ulaşım bilgisine sahip Etrüks’lüler bu savı doğrulamaktadır. Ancak tekerleğin ahşap oluşu ve kullanılan bir eşya olması maalesef ki maddi kalıntılardan mahrum olmamıza nedendir.
MÖ 2000: Tekerlekli araba kullanımın gerçekleşmesi. Mezopotamya’da ilk olarak görülmüştür. (Kil tablet resimlerinden ortaya çıkarılmıştır) Araba, devam eden bin yıl içerisinde çok büyük bir yaygınlığa ulaşmıştır.
MÖ 1100: İlk olarak düzenli karayolu yapımı. Asur kralı ordusu için özel bir yol yaptırır.
MÖ 670: Babil kralı Esarhaddon, “komşu ülkelerle ticari ilişkileri artırmak için ülkesini yollarla donatması gerektiği” fikrinden yola çıkarak, ticaret- ulaşım arasındaki alakayı anlamış, kendisinden 3000 yıl sonra, uzay çağında bu durumu kavrayamayanlara örnek teşkil etmiştir. Toprağın dövülmesi suretiyle yapılan bu yollar ağından en uzunu; başkent Susa’yı Ege’de Sart’a bağlayan 2500 km. uzunluğundaki yoldur.
MÖ 300: Roma’lılar yol yapımında yeni bir dönem başlattı. Köprüler inşaa ederek arazi yapısını değiştirme tekniklerini kullandılar. Büyüyen imparatorluğun ticari ve siyasi bağlantısı zamanının çok ötesindeki geniş yayğınlıga ulaşmış olan yollarla sağlanmıştır. (Via Appia gibi) Romalılar yol yapım bilgisini Etriks’lülerden öğrenmiş ve bu bilgileri geliştirmişlerdir.
400: Anadolu’da Kral yolu Persler tarafından inşa edildi. İpek ve Baharat yolları ticareti ve ulaşımı global düzeye getirdi. İpek Yolu, bilinen dünyanın neredeyse tümünü katederek 12 bin km.lik uzunluğa sahipti. Baharat yolu, Çin’den Himalaya dağlarını aşarak Hindistan’a ulaşmaktaydı.
1650: İlk yolcu arabası ile düzenli sefer; Paris-Fiacres de Brie arasında başladı.
1770: Nicolas Cugnot, buharla çalışan ilk otomobili yapar.(Fransa) Yolculuğun sonunun bir duvarda bittiği söylenir.
1790: Bisikletin icadı (Fransa)
1804: Trevithick, Tram-Waggon adını verdiği lokomotifle Cardiff’ten üzerinde taşıdığı 10 tonluk yükle ve 70 yolcuyla birlikte 16 km. yol katetti.
1869: Motosikletin icadı. Michaux, bisikletine buharlı bir motor takarak çalıştırmıştır. Ancak bu fikir, o tarihten 50 yıl önce düşünülmüştür.
1875: İlk olarak; dört zamanlı,benzinle çalışan içten patlamalı motor bir otomobilde kullanıldı. Giegfried Marcus-Almanya.
1916: Ford ilk olarak seri otomobil üretimini T modeli ile gerçekleştirdi. 1910 yılında otomobil montajı için gereken 12 saat 28 dakikalık süreyi, 1 saat 33 dakikaya indirmeyi başardı.
Kara ulaşımının hayat hikâyesini bu şekilde özetleyebiliriz. Ancak karayolu ulaşım tarihinin en önemli kısmı İpek Yolu’dur. İpek Yolu sadece bir ticari yol olmamış, medeniyeti doğrudan şekillendirmiştir. Bu yoldan sadece mallar değil; bilim, felsefe, dinler ve teknoloji de yayılmıştır. İpek Yolu, insanlık tarihini ve medeniyetini iki bin yıl boyunca etkilemiş, şekillendirmiştir. Hepimiz, az veya çok İpek Yolu’nun etkilerini taşımaktayız.
Sevgiyle kalın...
13.02.2012
Alpaslan DOĞAN
Ulaştırma ve Lojistik Yönetimi Danışman ve Eğitmeni
E-Mail: a.dogan@ulastirma.biz