Selamlar… Ben senelerdir Turizm taşımacılık sektöründe çalışan bir turizm şoförüyüm. Benim turizm sektöründe çalışan bir emekçi olarak bazı sıkıntılarım var.
Bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum. Otellerde insan yerine konmuyoruz, turizm acentelerinde taşıma şirketlerinde insanlık dışı muameleler görüyoruz.
Bu sadece beni, şahsımı ilgilendiren bir şey değil, hepimizi tüm sektörü ilgilendiriyor.
Bunun için haykırıyorum!
Artık herkes bizleri duysun diye sağ olsun bir ağabeyimden yardım aldım dertlerimi dinledi ve yardımcı olmak istediğini söyledi şimdiden teşekkür ediyorum.
Bizler gece gündüz çalışan, bayramı, hafta tatili olmayan, sosyal yaşantısı olmayan insanlarız. Devamlı olarak Türkiye’de turizm sektöründe faaliyet gösteren şirketlere hizmet veren ağır işçileriz. Bizler olmadan turizm olmayacağını anlatmak istiyorum. Gün yirmi dört saat, sabah, akşam, demeden çalışıp turizm sektörüne hizmet veriyoruz. Gelen turist misafirleri en iyi şekilde karşılayıp bizlere emanet edilen araçlarımızla ve canımızla hizmet veren sektör emekçileriyiz.
Fakat bazı kişiler, bunun farkında olmadan bizlere sahip çıkmak yerine onuncu sınıf insan yerine koyup ne otellere nede restoranlara, nede toplum içine sosyal ortamlara sokmuyorlar.
Neden bu?
Bizler bu gelen misafirleri (turistleri) karşılayan insanlar değil miyiz neden bizlere bu kadar insafsızca davranılıyor. Yargısız infaz yapılıyor, aracı kullanan biz, aracı temizleyen biz, valizleri alan biz, başkası mı yapıyor tüm bu hizmetleri. Emek hizmet, alınteri kutsal değil mi? Neden saygı görmüyoruz?
Ben sağ olsun saygı duyduğum eski bir turizmci abiden yardım aldım ve sorunlarımızı sıkıntılarımızı kamuoyu ile paylaşmak, sesimizi duyurmak istiyorum.
Bizlere turizm şoförlerine yapılan genel saygısızlığa ve haksızlığa son verilmesini istiyorum.
Turizm taşıma sektöründe yaşanan gerçekler göz önüne serilerek bu haksızlıklar dile getirilsin, tartışılsın, önlem ve tedbirler alınsın, buna aracılık edebilirsem ne mutlu bana.
Artık bizlerde turistler gibi rehberler gibi otellerde restoranlarda saygı görmek istiyoruz. Başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum müsaade ederseniz..
İstanbul’dan bir grup alıp, Haydarpaşa’ya trene bıraktım akşam saat 21;00 gibi ve boş olarak Ankara’ya grubu karşılamaya gittim. Sabah grup 08;00 gibi geldi, grubu alıp Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve daha sonra Anıtkabir’e götürdüm.
Öğle yemeği sonrasında Kapadokya ya hareket ettik ve gayet rahat bir yolculuktan ve yapılması gereken gezileri tamamladıktan sonra Ürgüp’teki Perisia otele vardık. Ne oldu biliyor musunuz? Otel şort taymış, şoföre yer yok!
Bu durum sadece benim başıma gelmiyor, her gün, Anadolu turu yapan, yüzlerce şoförün rehberin başına geliyor. Uzatmayalım açıkçası beni başka otele göndermek istediler, sağ olsun rehberim buna karşı çıkıp bu adam dünden beri araba kullanıyor neden yer vermiyorsunuz diye müdahale etti ve mücadeleyi kazandık yerimizi aldık.
Ama durun daha şoförün iş bitmiyor aracın temizliği var ikmali var saat 22:30 da ancak odamıza girebildik…
Ertesi gün sabah kalkıp vizit yapıp, akşam gece turuna( Kuzu) ya gittik.23;45 gibi gece turundan gelip, acentenin talimatı ile Kayseri hava alanına gidip yeni alacağım grubun transferini yaptım 02.10 da otele varışımız 03.00 ve odaya çıkış istirahat etmeden uyuyamadan dinlenemeden sabah kalkıp 08:00 gibi vizite başladık, ardından klasik aynı gece turu ve sabah erken kalkıp, Konya’ya hareket için hazırlık 43 kişinin 47 tane valizini yükleyip arabanın içini dışını yıkayıp yola çıktık çıkıyoruz tüm Anadolu turu yapan şoförler yapıyor.
Tabiî ki işimiz yapacağız ama bu kadar iş yapıp da insana, emeğe değer vermemeleri ne iş yapıyorsunuz demeleri artık bardağı taşıran son damla oldu.
Ben bu kadar çalışmak zorunda mıyım? Veya zorunda mıyız? Saatlerce çalışıp takdir edilmememiz, hor ve hakir görülmemiz, bunca zorluk ve meşakkate rağmen yaptığımız için karşılığı olan emeğimizi, hakkımızı alamamamız, hakkımızı aradığımızda sorduğumuzda verdiğimiz hizmet konusunda haklarımızı şikayet olduğunda savunmamız alınmadan, acente haklıdır, rehber haklıdır, düşüncesiyle yargısız infaz yapılıp otobüsten aşağı indirilmemiz işten çıkarılmamız kovulmamız doğrumu?
Ben haftada en az, üç bin, üç bin beşyüz, km yol kat edeceğim yolcuların can ve mal emniyetini gözeteceğim teslim edilen aracı en iyi şekilde ve ekonomik olarak kullanacağım.
Müşteriye verdiğim hizmetin bir nebzede karşılığı olan istirahatımdan zorunlu olarak vaz geçtiğim ve gittiğim gece turundan ve ekstralardan alacağım bahşiş ve komisyonlarla geçinmeye çalışacağım.
Çoluğuma çocuğuma rızık temin etmek için asfaltın karasına gözümün nurunu akıtacağım aracı sırtımda taşıyacağım, tüm bunların sonucunda ne yapıyorsunuz ki gibi bir soruyla karşılaşacağım.
Şimdi bana ve meslektaşlarıma da söz ve sorma hakkı doğmuyor mu?!
Turizm Taşımacıları işletmeler, Seyahat acenteleri ne yapıyorsunuz.?
Verdiğiniz maaş, emeğimizin, taşımadığımız sorumluluğun karşılığı mı?
Sorularım mantıklımı?
Bir başka konuya değinmek istiyorum, Şoför Rehber ilişkisi ve sorunları konusunda seyahat acenteleri tur rehberlerini bizlerin üstüne salıp her şeyde rehber haklı ibaresini kullanmaları artık içler acısı bir duruma geldi.
Temelinde menfaat çatışması hak gaspı ve adil olmayan paylaşım vardır.
Bizler gece turundan, balondan, halıdan, taştan, deriden olan hak edişlerimizi alamıcakmıyız hakkımızı ve payımızı sorduğumuzda medenice istediğimizde arabadan aşağımı ineceğiz, indirileceğiz veya indirilmekle tehdit edileceğiz.
Bu hanut, komisyon bahşiş sistemini biz koymadık, ağabeylerimden duyduğum kadarıyla turizm taşımaları başladığı ilk günden beri hep varmış biz de bu sistemin içine geldik.
Hizmetin emeğin karşılığıysa paylaşım adil olmalıdır, bu adil paylaşıma riayet edilmemesi,
insana insan gibi davranılmaması, tartışma ve sürtüşme sebebidir.
Hizmet açısından bizim rehberden ne eksiğimiz var?
Kültür ve bilgi açısından ihtisas konusu ile ilgili eksiğimiz olabilir. Bizim bildiğimizi o bilmez o zaman bu üstünlük nereden kaynaklanıyor?
Şoförlerin istirahatı konusu;
Tek sebebi işletmelerdir. Kanun ve yönetmelikler bu konuda yeterlidir ancak işletmelerce uyulmamaktadır.
Anadolu turlarında tek şoför ile yasal araç kullanım sürelerine riayet ve kullanım mümkün değildir. Mutlaka aşılır, bizim arkadaşlarımız mola ve ören yerlerindeki beklemeleri de istirahat sayıyorlar akıllarınca.
Sektörün tüm ilgililerine soruyorum günde dokuz saatten fazla çalışıp, haftada bir gün araç dışında istirahat etmememiz doğrumudur?
Sosyal güvenlik kanununa uygun mu dur.?
Trafik kanunu ve Karayolu Taşıma Kanunu işletmelere araç sahiplerine emredici hükümleri olmasına rağmen sektörde bu haftalık istirahat neden uygulanmıyor?
Her gün gece turu her gün tamgün tur her gün sabah akşam demeden yağmur çamur kar kış demeden çalışmanın bedeli sadece ödenen ücret midir?
Takdir ahde vefa geçmişteki tüm emekler yok sayılmaktadır.
Neyse konuyu saptırmayalım asıl örneğe tura dönelim Konya, Denizli Pamukkale Kuşadası, Selçuk sorunsuz geldik hiçbir problem yaşamadık.
Bu rehber Bergama’ya kadar getirdim. Bergama’dan sonra Bursa’ya gelirken sorduğum soru şu: biz (yani ikimiz için) acenteden balon ve gece için ücret alacak mıyız? Demem.
Cevap şu, ne iş yapıyorsunuz ki hak ediş istiyorsun. Ben vermiyorum ama yinede acenteye söyleyeyim dedi ve mesaj yazdı.
Acenteden sert bir telefon araması geldi ki arabanın arka tarafına gidip orada konuştu sonrada size hak ediş yok dedi. Bende teşekkür ederim sağ ol dedim ve şirketimi aradım ben bu şekilde artık çalışmak istemiyorum.
İstanbul’a gelince işi bırakacağımı söyledim işletmeden bana gelince konuşuruz dendi.
Bende konuşacak bir şey yok Abi ben ekstralardan bir şey alamadıktan sonra çalışmak istemiyorum bedavaya dedim.
Alamayacağım hak etmediğim bir şey olsa anlarım ama alacağım emek ve mesai harcadığım istirahatımdan fedakârlık ettiğim için böyle yapılması ağrıma gitti.
Bizler maaşımız yetmediği için rızkımız için sadece bunlardan gelen para ile geçinebildiğimiz için çalışan insanlarız.
Bazı acenteler vermediklerini önceden belirtip işe alıyorlar şoför çalıştırıyorlar o tamam bilerek çalışmak başka ama alacağını bildiğin halde ima edilerek ne iş yapıyorsunuz kelimesi beni rencide etti kırdı söylediği saçma ama alındım.
Neyse otele geldikten sonra rehber seninle konuşacaklarım var dedi bende olur dedim konuşuruz senin bu konuşmalarından çok şey çıkardım dedi olabilir nasıl analarsanız dedim grubu Bursa’da saat 18:00 gibi hamama götürdük sonra yanıma gelip sen ne demek istedin söyle bakalım diye benimle tartışmak istedi, bende kale almadan benim sizinle işim yok ben acenteme söyleyeceğimi söyledim.
İşi bırakmamın sebebi de siz siniz dedim inkar etmiyorum bana ve bizlere artık insanlık dışı davranmalarını tahammülüm yok artık yeter…
Artık hep rehberler haklı, biz şoförler haksızız. Seyahat acentesini arayıp benim hakkımda ne dediyse bilmiyorum benim şirketim ise beni aramadan İstanbul’dan Bursa’ya gece hususi araçla şoför göndermiş ve arabadan aşağı indirildim.
Sorun ne diye sorduğumda da böyle olması gerekiyor dedi şirketimin yetkilisi İstanbul’a gel konuşuruz dedi ve hala konuşacaklar…
Anlatmak istediğim hafta tatili yok günde dokuz saatten fazla çalışırsın ve yapılan muamele hep aynı bu bana yapılan muamelenin yüzlercesi binlercesi bu güne kadar yaşandı bu günden sonra da yaşanacaktır.
Hakkını nasıl arayacaksın kime söyleyeceksin seni dinleyen kim kale alan yok.
Bu mesleğe heba edilmiş hala da edilmeye devam ediliyor yazıklar olsun.
Hep rehberler haklı bizler haksızız. Bir arkadaşımda bu gün aynı kişiyle tura gönderilecekti çıkmak istemediği için işine son verildi. Sorduğu soru şu bana sıra ne zaman gelecek beni ne zaman şikayet edecek bu düşünce ve sıkıntıyla o kişiyle tura çıkmak istemiyorum demesi, arkadaşıma yapılan bana da yapılır korkusuyla tura çıkmak istememesi işinden çıkarılmasına sebep oluyor yazıklar olsun bu kişilere ama artık yeter.
Tüm şoför meslektaşlarımın canına tak etti dile getiremiyorlar seslerini duyuramıyorlar korkuyorlar sorunlarını dertlerini kamuoyu ile paylaşamıyorlar ekmeğimizden işimizden oluruz korkusu işi buralara getirdi.
Gerekirse Türkiye’deki bütün birimlere şikayet dilekçesi yazıp (Ulaştırma Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı, Emniyet birimlerine ) bütün turizm araçlarını denetlesinler diye talepte bulunacağım.
Ulaştırma Bakanlığı bir genelge yayınladı ne yapacaklarını nasıl deleceklerini kara, kara düşünüyorlar.
Artık 9 saat ten fazla çalışma yok tek şoför yerine çift şoför uygulaması getirilmesi, haftada bir gün istirahat yapılması senelik izinlerinin kullanılması için çalışacağım meslektaşlarımı bilinçlendireceğim.
Denetimlerin yapılmasını sürekli isteyeceğim.
Antalya’da bu uygulama ve denetimler var ben cezai yedim, haftalık takoğraf istedi memur arkadaş verdim tabiî ki hafta tatilim istirahat yok raporda görülmüyor..
Bana acentenizi arayın bir sürücü isteyin size aracı teslim etmiyoruz dediler ben de aradım acentemi memur arkadaş size bir şey söyleyecek diyerek telefonu memura verdim. Memurda acenteme gerekli olan şeyleri benim istirahatta kalmam gerektiğini haftalık çalışma limitimi doldurduğumu ve bir şoför göndermesini istedi.
İşletme hemen bir şoför gönderdi arkadaş gelip aracı teslim aldı bende tatil yaptım bu uygulamanın tüm Türkiye’de olması içinde mücadele edeceğim.
Antalya’daki emniyet birimlerine teşekkür ediyorum. Bizlerin yapamadığını onlar yaptı,
Şoför arkadaşlar bu gibi durumlarda çevirmelerde kendilerini ihbar etsinler. Kaçmak mazeret belirtmek yerine haklarına sahip çıksınlar.
Maalesef bazı meslektaşlarımız bırakın hakkını aramayı aratmayı sektörün ve mesleğimizin kuyusunu kazıyor mesleğine ekmeğine ihanet ediyorlar tüm meslektaşlarımıza zarar veriyorlar. Bu uyanık geçinen ahlaksızlar, yine şeytanlık peşindeler boş takoğraf kâğıdı yapmalar başka arkadaşının çalışmayan bir şoförün ehliyetini kullanan ve adına takoğraf yazıp çalışanlar, Çalıştığı işletmelere hanut, bahşiş ve komisyonlardan pay vermeler, bedavaya maaşsız sigortasız çalışmalar. Kazandıkları parayı acenteye teklif etmeler gibi.
Yazıklar olsun bunları yapanlara yaptıranlara Mesleğimiz saygınlığını bu gibi kişiler yüzünden kaybetti biz de diğer mesleklerde olduğu gibi düzgün doğru olmayalım mı illaki hırsızlık mı yapalım. Araba arıza yaptı diye tamirciyle anlaşıp fatura alıp haksız kazanç mı sağlayalım bunumu istiyorlar ama bu bizim gibilere yakışmaz mazotum çalındı diye acenteyi arayıp mazotunu satan lastik patladı diye para alan yağlama yaptırdım diye fatura alıp para alanlardan olmak bu mesleğe yakışıyor mu?
Hiç bir zaman hırsızlardan olmadım araç arıza yaptıysa da her zaman ben elimden geleni yaptım yolda bırakmadım tamircilerle yeri geldi tartıştım kim için acentem için ama onlar ne yaptı dinlemeden yargısız infaz…
İnşallah daha iyisini bulurlarda çalıştırırlar. Ben bu zamana karşı hiç kimsenin bir lirasını yemedim kendimden de yedirmedim. Herkesin doğru, birbirine, mesleğine ve işine saygılı olmasını ve haklarının aranmasını beklerim.
Daha sektörde yaşanan sıkıntılar ve sorunlarla ilgili anlatacağım yazacağım çok şey var inşallah bu konuyla ilgili medyada sivil toplum kuruluşlarında kamuda bir toplantı olurda çağırılırsam kamuoyuna bildiklerimi anlatırım.
Bu vesileyle yayınlanacağından pek emin olmadığım bu yazımdan sektör mensuplarının kendilerine bir pay çıkaracaklarını gerekli tedbirleri alacaklarını kanun ve yönetmeliklere uyacaklarını emeğe ve insana saygıyı ön plana alacaklarını ümit ediyorum. Bu düşüncelerle fikirlerimi ve mağduriyetimi sizlerle paylaşmak istedim.
Aksi takdirde bu çarpıklıklar hak yenmeler adaletsizlikler devam edecek birilerinin bunları yazması gerek.
Aksi takdirde hiçbir şey düzelmeyecek, doğrular ve yanlışlar dile getirilmelidir.
Taşıma işletmeleri de Seyahat Acenteleri de bizi eleştirsinler eksiklerimizi yanlışlarımızı ortaya koysunlar.
Kendimize çeki düzen verelim içimizdeki asalakları parazitleri ayıklayalım mesleğimize sahip çıkalım.
Turizm taşımacılığında de yalaka avantacı menfaat kar işini düzgün yapmayan şoförler istemiyoruz, herkesin eskisi gibi saygı sevgi çerçevesinde çalışmasını istiyorum, sektör olarak istiyoruz.
İşletmeler şoför maaşlarımızı da asgari ücretten değil aldığımız ücretlerden gösterilmesini isterim 830 tl bu iş için hiç uygun bir maaş değil.
Avrupa’da ki yunan şoförleri gibi iyi bir maaş almamızı isterim. Sadece kendim için değil hepimiz için istiyorum bankaya kredi çekmeye gidiyorsunuz maaşınız az diye kredi dahi alamıyoruz neden? Bu maaşlar neden asgariden gösteriliyor? Neden tam gösterilmiyor bu maaşlara çalışmak caiz mi soruyorum sizlere?
Yeri geldi mi bahşiş alıyorsunuz diyorlar, ekstra geliriniz var kazanıyorsunuz diyorlar, nerde hani bahşişin garantisi mi var gasp edilince hakkımız verilmeyince sorulunca hakkımızı aramıyorsunuz sorgusuz sualsiz işten çıkarıyorsunuz işinize geldiği zaman bahşiş alıyorsun!
Allah aşkına bırakın bu işleri de, adam gibi maaş verin! Alın anutları da, bahşişleri de kapı parasını da komisyon da, sizlerin olsun.
Rehberlerle siz uğraşın hak almak, aramak nasılmış görürsünüz.
Biz istesek suç, istemesek suç, ne yapacağımızda meçhul şaşırdık.
Benim ricam Taşıma işletmelerinden Seyahat Acentelerinden bu işe iyi bir uygulama getirmeleridir.
İşini doğru ve düzgün yapan taşıma şirketlerini, Seyahat Acentelerini Rehber ve şoför meslektaşlarımı tenzih ederim.
Saygılarımla..
Ramazan TUNÇ
E-Mail: