Günlerdir her yerde okuduğum ve duyduğum şey sektörde yaşanan haksız rekabet, Y Belgelerin D4 Yetki belgelerine dönüşümü ve uygulamamada yaşanan sıkıntılar. TOFED’in sektörün talebi olarak ısrarla ısıtıp, ısıtıp gündeme getirdiği, süper belge talebi ve sigorta konusu var. Bu konular sektörümüzün gündemini teşkil ediyor.
Fakat dikkatlerden kaçırılan önemli bir husus ise dikkatlerden kaçırılıyor gündeme getirilmiyor yazılmıyor dile getirilmiyor. B2 ve özellikle D2 Yetki belgeleri üzerinde oluşturulan baskıdan atıl kapasite oluşmasıdır.
Bu konuyu KUGM Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hüseyin YILMAZ ilk defa açıkladı ve konuyu takip ettiklerini belirtti.
Endişe edilen işletme sayısı ve kayıtlı araç sayılarına bakıldığında gerçekten dikkat çekici sayılara ulaştığı açıkça görülmektedir.
Ulaştırma Bakanlığı’nın Mart ayı sonu istatistikî verilere göre işletme sayısında son bir yılda büyük artış var.
Bu artış talepten kaynaklanmıyor, yurtiçi şehirlerarası taşımacılıktaki atıl kapasitenin grup ve turizm taşımalarına yönelmesinden kaynaklanıyor.
Bir ikinci husus ise modelden düşen şehirlerarasında iş ve sıra alamayan modeli düşük otobüslerin başka bir iş sahası olmadığı için bu alt sektöre yönelmelerinden kaynaklanıyor.
Bu yönelişin sonucunda B2 Yetki belgeli işletme sayısı 129, D2 Yetki belgeli işletme sayısı ise 943 işletme sayısına ulaşmış.
Toplam araç sayısı ise 18.733 adet, dağılımı ise D2 de 17.218 B2 de ise 1.515 adet.
Uluslararası grup ve tarifesiz taşıma işletmelerin ve araç sayısında dikkati çeken bir artış olmamasına rağmen D2 Yetki belgeli işletme ve araç sayısında yılbaşından bu yana %5 artış var ve halen bu artış devam ediyor.
İş arayışı sonucunda oluşan bu yöneliş D2 Yetki belgeli işletmeler üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır.
Sektörün işleyiş biçimine uymayan genelgelerle getirilen zaman ve mesafe kısıtlamaları ve ortak taşıma yasağı konusu ayrı bir sorun olmasına rağmen bunlara bir çözüm maalesef bu güne kadar üretilemedi.
Şimdi bunlar yetmiyormuş gibi bir de atıl kapasite sorunu çıktı. Üzerimizde oluşan bu baskıyı sezonun başlamasıyla daha fazla hissetmeye başladı. En önemli göstergesinin ise fiyat indirimleri olduğu söyleniyor.
Özellikle, turizm taşımalarında kapasite fazlalığı karsızlık ve sektörde verimsizlik yaratmaktadır.
İşletmeler atıl kapasitenin getirdiği baskı dolayısıyla mevcut pastadan pay alabilmek, mevcut iş potansiyeli koruyabilmek için mücadele etmektedirler.
Sektörde yaşanan bu durum haksız ve acımasız rekabet ortamı yaratmakta, piyasadan iş alabilmek için uygulanan tek pazarlama taktiği fiyat düşürme olmaktadır.
Örnek mi istiyorsunuz İstanbul ve İzmir’de Gemiler için verilen taşıma fiyatlardır.
Son beş yılda taşıma fiyatları artmamıştır aksine bu yıl fiyatlar daha da geriye çekilmiştir.
Taşıma fiyatlarına yapılan cüzi zamlar her yıl enflasyonun altında kalmış, akaryakıt zamlarıyla erimiştir.
Reel taşıma fiyatları ortada, yıllık enflasyon oranı belli, işletme giderleri belli son beş yılda hiç zam yapılmamıştır.
Bu durumu körükleyen sebeplerden en önemlisi atıl kapasitedir.
5 Yıl Önce İETT Bilet fiyatı 60 Krş idi bu gün 1.75 üç katı artmıştır.
Sektör hak ettiği hizmetin karşılığını alamadığı için sürekli kan kaybetmektedir.
Kurumsal işletmeler, büyük yatırımı olan işletmeler zordadır. Senelerce yaptıkları işlerini işbirliklerini kaybetmektedirler. Karsızlık verimsizlik, büyük küçük, işletmelerin tamamını zora sokmaktadır.
D2 Yetki belgeli taşımacılar üzerinde bir başka baskı ise D4 Yetki belge kapsamında yapılan il içi ve 100 Km mesafeli şehirlerarası taşımaların tarifeli ve tarifesiz taşımalara da açılmış olmasıdır.
Bilindiği gibi bu tür taşımalar 2010 öncesi Y Yetki belgeli taşımacılar tarafından yapılıyordu tarifesiz ve grup taşımalarına müsaade edilmiyordu.
D4 Yetki belgeli taşımacılara İl İçinde ve 100 Km mesafeli şehirlerarası yolcu taşımalarında tarifesiz ve grup taşımalarına izin verilmesi serbest bırakılmasıdır.
Bu baskıyı turizm taşımacıları İstanbul dışında tüm illerde daha fazla hissedeceklerdir rekabetle fiyat kırma ile karşılaşacaklardır.
Açıkça B2 D2 Yetki belgeli Turizm taşımacıları faaliyet alanlarına D4 Yetki belgeli taşımacılarda müdahil edilerek işlerinin bir kısmını bu türde taşımacılarla paylaşmak zorunda kalacaklardır. Bunun etkilerini, zararını, sonuçlarını 2012 yılında göreceğiz.
Şu anda Turizm taşımacılarını bekleyen en önemli başka bir sorun işe TOFED in sürekli dile getirdiği Süper Belge talebidir.
Süper belge talebi ile ilgili çok şey yazıldı çizildi.
Bizde âcizane bu konuyla ilgili şahsi ve (TOF) Tüm Otobüsçüler Federasyonu genel sekreteri olarak görüşümüzü belirttim.
Açık ve net olarak söylüyorum Süper Belge’ye karşıyım.
Süper belge çıkar ise bundan en fazla zarar görecek B2 ve D2 Yetki belgeli taşımacılar özellikle turizm taşımacılarıdır.
Süper belgeyi talep edenlerin gerekçeleri şudur.
Sermaye ise sermaye, araç ise araç, Belge ise belgelerin hepsi bende var. Bunlar birleştirilsin, tek belge olsun ben her işi tek belge ile yapabileyim. Kriterler yüksek tutulsun gerekirse özmal koltuk kapasitesi ve Belge ücreti de yüksek tutulsun denilmektedir.
Ulaştırma Bakanlığından ısrarla talepte bulunulmakta sürekli her vesile ile dile getirilmektedir.
Ne kadar masum bir istek değil mi?
Sanki sektörün tamamının talebi!..
Bu belgeyi alabilecek yurt genelinde kaç işletme olabilir?
B1’li 68 işletme ve D1’li ise 377 İşletme var. Bu gün itibariyle, tamamının, süper belge talebinin olduğunu söylemek mümkün müdür?
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan yetki belgeli işletmelerin toplam sayısı 445 bence 20 İşletme bu istenen kriterlere sahip ve veya yerine getirebilir. Bazı birleşmelerle bu sayı zorlamayla…
Otuza çıktı diyelim diğerleri ne olacak bu otuz işletme tarafından yutulacak ve mağdur edilecek.
Yukarıda istenen kriterler bu işletmelerce hiçbir ücret ödemeden müktesep hak olarak süper belgeyi alabileceklerdir. Peki, belirlenecek çıtayı yüksek tutma kriterleri kimin için geçerli olacaktır?
Sektöre yeni girecek işletmeler için, birleşenler için!
B1 ve D1 işletme belgeli taşımacıların yurt içi yolcu taşıma faaliyetinde yapamadıkları hangi alan var? Grup ve turizm taşımaları!
Neden süper belge isteniyor? Gizli niyet açıkça ortaya çıktı zannediyorum.
Şimdi D2 Yetki belgeli taşımacıların süper belge çıktıktan sonra nasıl mağdur edilecekleri görülüyor.
Vur kaç metodu ile yurt genelinde gelen her işe taşıtlar yönlendirilecek mevsimsel ve dönemsel grup ve turizm taşımacılığı yapılacak sonra araçlar iş kapasitesinin olduğu faaliyet alanına çekilecek ve şehirlerarasındaki iş kayıpları bu şekilde kapatılmaya çalışılacaktır.
Bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin üzerindeki yukarıda bahsettiğim atıl kapasite ve D4 baskısına ilaveten süper belgeli taşımacıların vur kaç metodu ile bu alana müdahil edilmesiyle turizm taşımacıları bitirilmek istenmektedir.
B2 ve D2 Yetki belgeli taşımacılara kanun ve yönetmelikle verilmiş faaliyetleri tanımlanmış olan taşıma hakkı, süper belge ile bitirilmek istenmektedir.
Turizm taşımacıları bu konuda itirazlarını kamuoyuyla paylaşmalı seslerini yükseltmelidirler.
Turizm taşımaları sadece İstanbul da yapılmıyor. Tek temsilcisi TTDER değil. Biz üzerimize düşen görevi yapıyoruz.
Yurt genelinde tüm turizm taşımacıları süper belge konusunda endişelerini ve çekincelerini karşı olduklarını Ulaştırma Bakanlığına iletmelidirler.
Bu belgenin çıkarılması durumunda B2 ve D2 Yetki belgesinin hiçbir hükmünün kalmayacağını Yönetmeliğin en önemli denge unsuru olan bir taşıtın birden fazla yetki belgesine kayıt edilemeyeceği hükmünün delineceğini, süper belgeye izin verilmesi durumunda yolcu taşımacılığında tüm yetki belgelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini açıkça belirtmelidirler.
Bakanlığın bu endişeleri dikkate alacağını ümit ediyorum ve Süper belgeye izin vermeyeceği yönündedir ve Sektör olarak beklentimiz de bu yöndedir.
Saygılarımla
Nusret ERTÜRK
TOF. Tüm Otobüsçüler Federasyonu
Genel Sekreter
T.0.212.6583210-6582055
F.0.212.6583280-
sekrereterya@tof.org.tr
info@tof.org.tr
info@ttder.org.tr
NOT: SORULARINIZI DİREK MAİL OLARAK TARAFIMA GÖNDEREBİLİRSİNİZ. GÖNDERİLER HER MAİL TARAFIMDAN CEVAPLANMAKTADIR!!!!