Harem’deki şaibeler… |
Harem Otogarı 1970 yılların ilk yarısında sektör mensuplarınca kurulan bir dernek tarafından ve yap-işlet-devret modeli ile oluşturulmuştur. 40 yıllık geçmişinde kentin önemli bir ihtiyacını karşılayan Harem Otogarı şimdilerde konumu, yüz ölçümü ve fiziki yapısıyla günün ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiştir.
Yolcular her sefer için ters istikamette 11 km fazla yol kat etmekte, 2000 otobüs, 7000 otomobil ile bölge trafiğini yoğunlaştırmakta, zaman ve akaryakıt kayıpları had safhaya ulaşmaktadır. Haydarpaşa Limanı ve İDO araç parkıyla iç içe olan Harem Otogarı’nın yetersizliği nedeniyle birçok firma Batı ve Doğu Ataşehir’de geçici olarak indirme-bindirme ve transfer hizmetlerini yapmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle Anadolu yakası otogarının biran önce yapılması birçok sorunun çözümünü de birlikte getirecektir.
Ancak Anadolu yakasında yeni otogar yapılıncaya kadar Harem Otogarı fonksiyonunu kısmen sürdürmeye devam edecektir. Harem Otogarı daha önce Uluslar arası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği (UATOD)’un aracılığı ile yönetilirken UATOD yöneticileri Harem esnafını yanıltarak Üsküdar Belediyesi’nin haklı kira artışına karşı dava açıp, davayı kaybetmiştir. Daha sonra sivil toplum örgütleri bilgilendirilmeden bir ihale yapılmış, ihaleye yönetim kurullarının çoğu aynı kişilerden teşkil edilmiş olan Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği (UATOD), Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) ve Avrasya Ticari İşletmesi birlikte girerek ihaleye fesat karıştırılmış ve ihale Avrasya Ticari İşletmesi’ne bırakılmıştır. Sektör mensuplarının hiçbir görüşünü almadan 8 bin TL olan kira 105 bin TL olarak teklif etmiş ve ihaleyi almıştır. Avrasya şirketinin hakim ortağı aynı zamanda Metro Turizm’in sahibidir. Daha önce Harem Otogarı’nda Kamil Koç firmasına ait bir yazıhaneyi birçok adamla basarak camını-çerçevesini kırdırmış ve içindeki insanları tartaklamışlardır. Konuyu yargıya intikal etmiş ve Kamil Koç firması haklı bulunmuştur.
Harem Otogarı’na her otobüsümüz 30 TL çıkış parası ödemektedir. Aylık toplam çıkış bedeli ise bir milyon TL’dir. Çıkış paralarını Üsküdar Belediyesi almaktadır. Aynı meslek gurubundaki firmalarımızın Harem Otogarı’ndaki yerleri yukarıdaki ismi geçen firmanın hakim ortağı Avrasya şirketine şaibeli bir şekilde kiralanmıştır ve bizler aynı mesleği icra eden sicili bozuk bir meslektaşımızın kiracısı konumuna getirilmiş durumdayız. Avrasya şirketi kiralama yaptıktan sonra bir firmaya ait olan 500 TL’lik kira bedelini 10 bin TL olarak talep etmiş, bu bedel üzerinden yeni kira mukavelesi yapılmayan terminallerimizi başka kişilere kiralamaya başlamıştır. Bizler kiralarımızın makul ölçülerde arttırılmasına karşı değiliz. Bizlerin görüşü alınmadan ihalede kiraların 12 kat arttırılarak belediyeye taahhütte bulunulması ve bunun üzerine yüzde 60’a yakın kâr konularak kiraların 20 kata çıkarılması kabul edilebilir bir durum değildir. Zira dünyanın en yüksek akaryakıt vergileriyle en pahalı akaryakıtını kullanan meslek gurubumuz yine fahiş ölçülerde otogar çıkış bedeli ödeyerek diğer taşıma sistemlerine her türlü destek verilirken iflasın ve sosyal çöküntünün eşiğine getirilmiştir. Yılda 200 milyon yolcuya ulaşım hizmeti veren işletmelerimiz diğer taşıma sistemlerinin gidemediği yerlere taşıma yaparak işçi, öğrenci, memur, asker ve herkesimden vatandaşımıza dünyanın en kaliteli, en güvenli, en ekonomik ve en konforlu tarifeli taşıma hizmetini sunmaktadır.
Otogarlar diğer ticari işletmelerden farklı olarak yasa ile girilmesi zorunlu olan yerlerdir. Büyükşehir belediye kanununa göre otogarların yapım ve işletmesi büyükşehir belediyeleri tarafından yapılmak zorundadır. Ve otogarlarda T1 yetki belgesi bulundurmak mecburidir. Üsküdar Belediyesi’nin T1 yetki belgesi alıp-almadığı tarafımızdan bilinmemektedir. Varsa da böyle bir belgeye sahip olması hukuken geçersizdir. Zira büyükşehir belediye yasası amir hükmüne göre büyükşehir il sınırları içinde terminal (otogar) yapmak, yaptırmak, işletmek ve işlettirmek görevi münhasıran büyükşehir belediyesinin mevdu bir görev olup, Üsküdar Belediye Başkanlığı’na yasa ile verilen böyle bir yetki ve görev yoktur. O halde yapılan ihale sırf bu yüzden yok hükmünde ve işlem sakattır.
Harem Otogar arsasının çıplak mülkiyeti Maliye hazinesi adına intifa hakkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına tescilli iken Marmaray Projesi gereği Maliye ve DDY arasında protokol ile mülkiyetin Devlet Demir Yolları (DDY) Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş olması Bakanlar Kurulu kararı ile tesis edilen intifa hakkını sonlandıramaz. Sonlanmanın aynı usul ve yolla yani yine Bakanlar Kurulu kararı ile yapılması gerekmekte olup, bu yolda alınmış Bakanlar Kurulu kararı olup-olmadığının mahkemece araştırılması gerekir. Mülkiyeti elde eden DDY’nin proje tahakkuk zamanına kadar 01.01.2008 tarihinden itibaren geçici olarak arsayı aynı amaçla kullanmak üzere Üsküdar Belediye Başkanlığı’na kiralamış olması da salt hasılat kirası kira ilişkisi doğurur. Bu ilişki kuruluş yasası kendisine bu yönde yetki ve görev vermediğinden belediye otogar işletmeciliği yapamaz. Ulaştırma Bakanlığı’nın kuruluş yasasında yetkisi olmayan bir kamu kurumuna otogar işletmecisi belgesi (T1) vermesi olanaksızdır.
Hal bu iken Üsküdar Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kara ile yapılan görüşmede ihalede fesat olduğu belgeleriyle kanıtlanmış ve kendiside bu yolsuzluğu ikrar ederek iptal edeceğinin sözünü vermiş, talebimizde haklı olduğumuzu ifade etmiştir. Bununla da kalmayıp, kendi ekibinden bazı kişilerin “Hukuki tedbirleri aldık. Bu ihaleyi iptal ettiremezler” dediklerini bizlere ifade etmiş ve ekibine “Ben size böyle bir şey söyledim mi? Neden böyle bir şey yaptınız?” diye azarladığını da ifade etmişlerdir.
Bütün bu olanlara rağmen Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen ile yaptığımız toplantılarda sonuç alamadık. Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen bizi husumet halinde olduğumuz rakibimiz ve adamları ile bir miktar indirim yaptırarak uzlaştırma konusunda yoğun baskı uygulamaktadır. Bizlerde yeri geldiğinde şiddet kullanan cam-çerçeve kırdıran aynı zamanda rakibimiz olan kişi ile masaya oturmayacağımızı, kiralarımızın makul ölçüde arttırılarak belediye tarafından alınmasını ısrarla talep ettik. Ancak sonuç alamadık. Üsküdar belediye başkanlığı bizlere ruhsat baskısı yaparak 40 yıldır faaliyet sürdürdüğümüz alternatif olmayan bu yerden çıkararak bir firmaya ve sahibine avantaj sağlamakta, bizleri mağdur etmektedir.
Bayrampaşa Otogarı da aynı şirket tarafından işletilmekte, bütün kurallar ihlal edilerek otogarın onlarca noktasına kendi firmasının ismini usul değiştirerek yazmakta ve kendi firmasının adına monopol kurmaya çalışmaktadır. Aynı firmanın işlettiği Çanakkale, Kayseri ve Samsun Otogarlarında da meslektaşlarımız ağır maliyetler ödeyerek mağdur edilmektedir. Hissedarların kârları ve hakları çeşitli hukuk oyunları ve yönetim kurulu kararları ile dağıtılmakta ve adeta hakları gasp edilmektedir. Birden fazla Avrasya şirketi kurarak kendi özel şirketi olan Metro Turizm ile otogarlar ve oteller yüksek fiyata satılıp, ucuz fiyata tekrar tekrar alınmakta azınlık hakları yok edilmektedir.
Sonuç olarak bizler sektörde büyük mağduriyetlere neden olan bir kişinin yönetimindeki şirketin kiracısı olmak ve bunun neticesinde de üzerimizden haksız kazanç sağlatmak istemiyoruz. Üsküdar Belediyesi’nin usulsüz bir ihale ile yetkisi olmadan yaptığı bu yanlışlığın düzeltilmesini talep etmekteyiz. Gidecek alternatif bir yerimiz olmadığı içinde hakkımızı sonuna kadar arayacağımızın, sonuç alamadığımız takdirde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Ulaştırma Bakanı ve Büyükşehir Belediye Başkanına kadar konuyu taşıyarak çözmeye çalışacağımızın, bundan da sonuç alamadığımız takdirde ulusal medyanın da desteğini alıp kamuoyunu bilgilendirerek hak arayacağımızın ve bu haksızlıklara boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini, bu nedenle yetkili organların konuya sahip çıkarak gereğini yapmalarını bekliyoruz.
Mustafa Yıldırım
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Başkanı
Ulaşım Gazetesiwww.ulasimgazetesi.com